20

523 85 220
                                    

Yorum yapmayı unutmayın~~

°

"Bir aylık olmak üzere, az kaldı."

Felix'in sesini duyunca kaşlarımı çatarak ona döndüm, yine odama girmişti. Kapıyı kilitlemiştim ben?

"Ne?"

"Bebek... Bir ay olmak üzere. Zaman çok çabuk geçiyor."

Bana yaklaşmaya başladığında ben de geri gittim, "Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Benden kaçma Abel."

Bir adım daha geri gittim, ellerimi karıma koydum refleks olarak. Sırtım pencere dayandığında daha fazla kaçacak yer yoktu. Felix tam dibimde durdu, "Bebeğimiz bir aylık olacak ama sen hala benden kaçıyorsun. Nereye kadar devam edecek bu?"

"B-Bir aylık mı? Bunun ne önemi var şimdi?"

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı, elini arkamdaki kare pencerenin pervazına yasladı. Zorlukla yutkundum, nefes alamıyor gibi hissediyordum hatta sanki bütün hareketlerim kısıtlanmıştı.

"Artık beni sevmiyor musun?"

Kaşlarım çatıldı, "Tabii ki sevmiyorum! Sen beni kandırdın, bu bebek hiçbir şeyi değiştirmeyecek."

Dudağının kenarı yukarı kıvrıldı, "O halde neden beni düşünüyorsun?"

Onu mu düşünüyorum?

"Ben seni düşünmüyorum. Bekle, neden buradasın?"

Pencereyi yukarı kaldırmış, soğuk hava bir anda içeri dolmuştu. Bedenimde bir ürperti hissettim o an.

"Beni seviyorsun, benden vazgeçemezsin. Ne kadar inkar etsen de beni düşünmeye devam ediyorsun, hem de her zaman." deli gibi inkar etmek istediğim cümleleri peş peşe sıralamış ve omzumdan bastırıp bir anda beni itmişti. Düşmeye başladığımda bana yukarıdan baktığını görebiliyordum. Her şey buğulu bir şekilde ilerlerken hissettiğim soğukluk artmaya başladı.

Gerçeklik yerine otururken irkilerek gözlerimi açtım. İlk gördüğüm şey açık olan pencereden dışarı uçuşan perdeydi. Rüzgarlı bir gecede pencereyi açık bırakıp uyuduğum için kendime kızarken gördüğüm rüyanın etkisiyle yavaşça yataktan kalktım. Ellerim karnıma gitti, birkaç gün sonra tam bir aylık olacaktı.

Felix'in söylediği şey buydu: "Bir aylık olmak üzere, az kaldı."

Her şey çok tuhaftı. Önce bebeğin bir aylık olduğundan bahsetmiş, sonra ondan kaçtığımı söylemiş ve en sonunda beni camdan aşağı itmişti.

Önce kalkıp camı kapattım, sonra su içmek için odadan çıktım. Hala rüyanın etkisindeydim çünkü vücudum resmen titriyordu ve bunun soğukla alakası yoktu. Resmen düştüğümü hissetmiştim. Mutfağa girip kendime su doldururken Felix'in söylediklerini düşündüm.

"Beni seviyorsun, benden vazgeçemezsin. Ne kadar inkar etsen de beni düşünmeye devam ediyorsun, hem de her zaman."

Birkaç gün önce yaptığımız ufak tartışmanın ardından çok fazla iletişim kurmamıştık. Bu konuyu kafama takmadığımı söyleyemezdim, hatta o tartışmada söyledikleri rüyamdakilerle benzerdi. Belki de bu bilinçaltımın bir oyunuydu.

"Seni unutmaya çalışıyorum, sana tekrar aşık olmaktan korkuyorum desene Abel..."

"Seni bu yüzden uzaklaştırıyorum, eskiye dönmekten ödüm kopuyor çünkü desene. Sen kendini kandırıyorsun ama ben gözlerinde görebiliyorum. Bu kalp hala benim için atıyor."

Bad Ideas | Lee FelixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin