İkimize Ait Bir Hayat

775 27 9
                                    


Aşklarım bu bölüm aşırı geç geldi biliyorum ama hikaye sevildi mi pek emin değilim o yüzden de biraz aksama oldu gibi. Bir de sınav olunca onunla uğraşıyorum. Şuan kafamda bir sürü son var. Uzun da tutabilirim ama hemen bitiredebilirim emin değilim. Hikayeye ilgili görüş ve tavsiyeleriniz önemli ehe öptüm kocaman...

Sabah uyandığımda gördüğüm ilk şey Eun-Woo'nun melek yüzüydü. Hafif ateşi vardı ama oldukça düzelmişti. Kollarının arasında uyanmak cidden cennet gibiydi. Boynuna sokulup miss kokusunu içime çektim. Uyanmadigina şükrederek kalktım yataktan. Alnına bi öpücük bırakıp aşağı indim kahvaltı hazırlamak için.

Tam elimi yüzümü yıkayıp çay koymuştum ki belime dolanan kollarla irkildim.

- Günaydııınn, neden uyandırmadın beni beraber hazırlayalım kahvaltıyı.

- Haha önemli değil hallederdim yorgunsundur şimdi.

- Hey ben omegalar gibi kırılgan değilim bi kere alfalara kolay kolay bi şey olmaz.

- Bak bak sen bana laf mı ediyorsun bakayım?

- Yok, yani hayır niye edeyim. Sadece dalga geçiyorum. Ama cidden yaralarım da iyileşti baya. Dinlenmekten sıkıldım.

Yavru köpek bakışı yapınca yine dayanamamistim. Hafifçe saçını karıştırıp yanağından bakas aldım.

- Şaka yapıyorum güzelim hadi yardım et de hazırlayalım masayı. Çayı ben demledim.

Belim ağrıdığı için belimi tuta tuta buzdolabına yürüdüm ve sanırım reglim de yaklaşıyor o yüzden iyice ağrı vurmaya başladı. Neyse ki kızgınlığı bitiyor.

- Dün çok mu sert davrandım? Özür dilerim belin iyi mi? Çok Ağrın var mı?

- Hayır canım iyiyim çok bir şeyim yok. Hafif bir ağrı bir iki güne geçer.

Peyniri kesip tabağa koyarken yine belime sarılıp okşadı belimi. Başını boynuma gömdüğünde saçıma değen şeyle irkildim. Kulakları çıkmıştı...

- Haha çok sevimli bazen kurt olduğunu unutuyorum cidden.

-Ha, ne?

-Kulakların kulaklarin...

- Ahh anladım, fazla duygu yüklü olunca istemsiz çıkıyorlar. Üzgünüm gizlerim.

- Saçmalama çok güzeller. Dokunmak istiyorum.

Kulaklarını oksadigimda hafifçe inlemisti. Çok hassas olduklarını biliyordum ve bana karşı gelmiyordu. İyice ona yanaşıp iki kulağını da sevince beni tezgaha dayayıp gözümün içine baktı.

- Kahvaltı yapalım şimdi yoksa bir daha akşam ancak yemek yiyeceksin.

- Tamam tamam sen kazandın yemek yiyelim.

Biraz gergin biraz şehvetli biraz da hırçın olan bakışları çok güzeldi. Onu ilk defa bu kadar cüretkar görüyordum. Kendine güvenmesi güzel bir şey.

Beraber kahvaltımızı hazırlayıp yedik. Sonrasında ev işlerini yaptık. Onu zorlamak istemediğim için sadece tozları alıp bize kahve yapmıştı.

Verandaya çıkıp kahve içtikten sonra içeri film izlemeye gittik. Koltuğa uzanınca derin bir iç çektim.

- Ahh her yerim ağrıyor cidden.

- Üzgünüm sanırım dün cok fazla üstüne geldim. Masaj yapmamı ister misin. Şifalı ellerim vardır hehe

- Seni yormak istemiyorum eminim sende yorgunsundur canım.

Yağmur ve Şefkat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin