Yağmur ve Şefkat

Trip, Bir Takım Yenilikler ve Hassasiyet

      Aşk bahcelerim çok uzatmadan konuya gireyim. Bölümler geç geldiği için okuma oranı azaldı (haklı olarak tabii) o yüzden elimden geldiğince hızlı yazıp iki günde bir bölüm atmayı düşünüyorum ancak bölümler ortalama 3-4 bin kelime ve cidden uzun oluyo bu yüzden elim kopuyo yazarken diyebilirim ksksksk. Affiniza sığınıyorum gecikirse de. Keyifli okumalar beğendiginiz bir kısım olursa beğeni ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Yazarlar olarak bize motive veriyor. Çok seviliyorsunuz öptüm hehe.

                   Eun-Woo'dan

      
       Sabah uyandığımda sımsıkı belime sarılmış başını göğsüme yaslayıp uyumuş olduğunu gördüm. Saat erken gibiydi, hava yeni aydınlanmıştı.

    Kolumu başının altına uzattım ve öbür kolumu basinim altına koyup tavanı izlemeye başladım. Dün akşam olanları çok uzatmadım çünkü onu daha fazla üzmek istemedim. Sonuç olarak onun eşi yada partneri değildim. Cinsel ilişki benim için önemliydi. Bunu sevmediğim yada eşim olmasini istemediğim biriyle asla yapamazdım. Onu seviyorum. Hemde deli gibi. Kıskançlıktan yanına yanaşan andavalları kendi kanlarında boğmak istiyorum. Ama onu zor duruma sokamam.

    Evet benle birlikte oldu ancak bu onun için normal bir şey olabilir. Ve belki de kendini zorunda hissettiği için yaptı... Beni hala küçük bir çocuk olarak görüyor. Dün o herifin ona sarılmasına hatta öpmesine bile izin verdi... Gerçekten içimde bir şeylerin yandığını hissettim. Nefesim ciğerlerime ağır geliyordu. Gözlerim görmeyi reddediyor aklım anlamak istemiyordu. Onun kalbini başka birine açtığını düşünmek bile beni delirtmeye yeterken gözümün önünde...

    Tamam evet belki o bir şey hissetmiyor olabilir. Bana yalan söylemez ancak ya o herif işe gittiğinde ona bir şey yaparsa. Zaten bir kurt. Ahhh cidden. Onun omega olduğunu öğrenmesi an meselesi. Tanrıya şükür ki o bir beta... Aynı hastanede çalışmaları büyük risk.

   Acaba başka bi yerde çalışmasını mi istesem? Hayır Eun-Woo delirme bunu kabul etmez ayrıca bu delilik. Başka bir yere taşınsak... Benim için evini bırakmaz.

    Bunları düşünmeyi bıraktım çünkü sonu yok. Beni sevdiğinden emin olana kadar bir şey diyemem. Bugün işe gidecekti kahvaltı hazırlamam lazım. Belim çok ağrıyor, dün de bir sey yapmadık ki anlamadım.

  
    Yavaşça yataktan çıkıp kahvaltıyı hazırladım. Bel ağrım gittikçe şiddetleniyordu, ağlayacak gibi hissettim kendimi. Kıvrana kıvrana üst kata çıkıp bebeğimi uyandırdım.

- Günaydııınn, kalk bakalım kahvaltı hazır. İse geç kalacaksın bak. Hadiiii

- Immğhh hiç kalkasım yok ya gitmek istemiyorum tüm gün seninle kalıp yatalım sarilalim offf.

- Akşam geldiğinde o da olur ama şimdi hastaların seni bekler. Uzun zamandır izin alıyorsun benim yüzümden zaten. Hadi kalk..

- Doğru söylüyorsun. Hastalarimi da özledim. Bu hafta ilaç takipleri vardı gitmem gerek cidden. Ama ancak beni öpersen uyanabilirmisim...

- Bak bak hep kurnazlık. Öpelim bakalim...

   Bal yanağından öptüğümde tatminsiz bir şekilde bakıp beni kendine çekmişti bir süre dudaklarımı öptü. Karnıma giren sancıyla inledim.