34.bölüm(Hanımağa)

508 18 5
                                    

Düğün için hazırlanmaya başladım. İlk önce Ömer ve Yusuf'u giydirdim onlara beyaz gömlek siyah şortlu askılı takım giydirdim birde siyah papyon taktım. Çok tatlı olmuşlardı.

'Ayy kızım bunları niye böyle giydirdin nazar değecek yavrularıma maşallah'

'Ama çok tatlı oldular anne melekler onları korur'

'Maşallah benim kuzularıma hadi ben çocukları indireyim de sende hazırlan aşağı gel' Ruken annenin bu denli çocuklara bakması çok güzeldi. Dediği gibi de olmuştu Ruken anne benim en büyük destekcimdi.

Bende üzerime simli gül kurusu renginde abiye giymiştim. Başımı da bağlayıp aşağı indim herkes hazırdı düğün lüks bir düğün salonunda olacaktı.

'Her zaman ki gibi çok güzelsin kadınım'

'Sende çok yakışıklısın kocam bey'

Murat'la birbirimize iltifatlarımızı ettikten sonra arabaya binip düğün salonuna geldik. Bizlere ayrılan masaya oturduk.

'Ayşe'm buradaki ortaklarımızda gelmişler hem onları karşılayalım hemde seni tanıştırayım.'

'Olur ağam' diyip ayağa kalktım Murat elimden tuttu karşı taraftaki masaya gittik.

'Hakan bey hoşgeldiniz'

'Hoşbuldum Murat bey nasılsınız sizi gördüğüme sevindim'

'Bende öyle sizi gördüğüme sevindim sağolun siz nasılsınız eşim Ayşe'

Başımla selam verip;

'Merhaba tanıştığıma memnun oldum'

'Bende öyle Asaf sizden bahsetti birde Seçil var tabi tanışmak bugüneymiş'

Seçil'in adını duymamla gerildim Seçil Hakan'ın asistanı oluyordu tabi düğünede gelecek miydi diye düşünürken karşımda Seçil'i görmemle kan beynime sıçradı.

'Murat sonunda muradına ermişsin Ayşe'ne kavuşmuşsun' diyerek kahkaha atmaya başladı ne kadar yüzsüz bir kadındı bu böyle.

Ben birşey diyecekken Murat araya girdi.

'Seçil defol git gözümüzede gözükme sakın'

Murat'ın dediğiyle Seçil'in yüzü düştü çekti gitti.

Bizde masamıza geçip oturduk ama ikimizde gerdindik.

Biraz zaman sonra gelin ve damat salona giriş yaptılar nikahları kıyıldı şahitleride bizdik. Dans müziği çaldı onların dansı bittikten sonra davetlilerde teker teker dansa kalktı.

'Güzel karım bana bu dansı lütfeder mi?'

Murat elini bana uzatıp dansa davet etti.
Bende elini tutarak davetine icabet ettim. İlk defa dans edecektik açıkçası nasıl dans edilir bilmiyordum.

'Ben nasıl dans edildiğini bilmiyorum'

'Benimde pek bildiğim söylenemez de yinede bana bırak'

Murat bir elinle elimi tuttu diğer eliylede belimi sardı bende onun omzuna elimi koydum.

Gözlerimiz birbirimizden hiç ayrılmadı müzik biteseye kadar dans ettik. Gecenin sonunda herkes evlerine dağıldılar bizde evimize geçtik. Yarın sabah yola çıkacaktık günün yorgunluğuyla uykuya daldık.

4 yıl sonra

Sabah ezanıyla açtım gözlerimiz Murat'ı da uyandırıp namazımızı kıldık. Ömer ve Yusuf 5 yaşındaydılar kendi odalarında kalıyorlardı. Bizimde yanımızda 2 yaşındaki güzel kızımız Zeynep vardı. Zeynep ismini Murat koymak istemişti anlamı babasının süsü demekti.

Gül'AYŞE'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin