Gül'AYŞE'

36.bölüm(Final)

15 yıl sonra

Hacılık vazifemizi yapmış evimize dönüyorduk.
Rabbim bizleri tekrardan evine çağırmıştı. Kutsal toprakları bir kez daha görmek nasip olmuştu. Arafat'a çıkmış şeytan taşlamış kurbanlarımızı kesmiş ve artık hacı olmuştuk.

Havalimanından evlatlarımız Ömer , Yusuf , Zeynep , Ali karşıladı.

'Hoşgeldiniz hacı annem hacı babam'

'Hoşbulduk oğlum nasılsınız gelinlerim nasıl torunlarım nasıl'

'Hepsi iyiler annem konakta sizi bekliyorlar'

Evlatlarımızın hepsiyle teker teker görüşüp sarıldık.

Hanımağası olduğum konağımıza gidiyorduk. Ruken anne ve Nasuh baba vefat ettikten sonra Baran ve Zerde kendilerine ait konak aldılar orada yaşamaya başladılar. Bizde evlatlarımız gelinlerimizle torunlarımızla beraber yaşıyorduk.

Konağa geldiğimizde gelinlerim torunlarım hepsi karşılamaya geldiler.

'Babanne , anane dede'

'Oyyy kuzularım nasılda özledik sizleri.'

'Babanne neler aldınız bizlere hediyelerimiz nerede hadi verin'

'Oğlum durun babanneniz dedeniz uzun yoldan geldiler içeri geçsinler bir dinlensinler sonra bakarsınız. Hoşgeldiniz anne baba'

'Hoşbulduk Asmin nasılsın kızım'

Asmin benimle Murat'ın elini öptü ardından ortanca gelinimiz Zehra görüştü sonra küçük gelinimiz Narin görüştü. Hepsiyle görüşüp salona geçtik.

'Zeynep, Asmin'le beraber şu bavulun içinde hurma ve zemzem suları var hadi onlardan koyun dağıtın herkese zemzem suyu şifadır.'

'Olur annem koyalım hemen'

Zeynep ve Asmin bavulun içindekileri alıp mutfağa gittiler.

'Zehra , Narin sizde şu bavulun içindekileri çıkarın kızım sizlere aldıklarımız var içinde bakalım çocuklar beğenecekler mi herkesin hediyesini verin'

'Annem zahmet etmişsiniz sağsalim döndünüz ya o bize yeterdi'

'Olsun kızım çocuklar bekler hem oralardan hatıra olur sizlere'

Zehra ve Narin'de bavulun içindeki hediyeleri tek tek herkese verdiler erkek torunlarımıza oyuncak deve uçak , kız torunlarımıza çanta , bebek almıştık.

Oğullarımıza ve damatlarımıza isimlerinin yazdığı seccade , takke , tesbih ve hacı kokusu almıştık.

Kızlarımıza ve gelinlerimize başörtüsü şal , inci kolye, sürme almıştık.

'Baba nasıldı oralar anlatsanıza neler yaptınız bizim gittiğimizden sonra değişmiş mi?'

'Değişmez olur mu oğlum değişmiş tabi ya ama Kabe'nin kokusu hep aynı Peygamberimize çok selam ilettik sizlerden çok dua ettik.'

Murat hacıdaki yaptığımız ibadetleri gittiğimiz yerleri anlatmaya başladı.
O sırada kapıdan Kardelen eşi ve çocukları girdi.

'Ayşe annem Murat babam hoşgeldiniz'

'Hoşbulduk Kardelen'im'

Sıkı sıkı sarıldık onunla da ne o bizi bıraktı nede biz onu bıraktık hiç kopmadık birbirimizden kendi evlatlarımdan ayırmadım onu oda bizleri anne babası belledi.

Büyükler zemzem sularını içip hurmaları tadıyolardı. Çocuklar ise oyuncaklarıyla oynuyorlardı. Murat çocuklarımıza orada neler yaptığımızı hevesle anlatıyordu. Bende onlara bakıyordum evlatlarımla gurur duyuyordum.

Ömer'im dediğini yapmış savcı olmuştu sonrada Asmin'le evlendiler Baran'dan kızını almak kolay olmadı ama Ömer ve Asmin'in küçüklükten beri olan sevdası Baran'ı ikna etti. Muhammed ve Adem adında iki oğulları oldu.

Yusuf'um okulunu bitirip diplomasını aldıktan sonra şirkette çalışmaya başladı. Oda Zehra'yla evlenip yuva kurdu. Zehra'yı kendime benzetiyordum oda benim gibi okuyamamıştı ama azmetmişti Yusuf'un da desteğiyle diplomasını almıştı. Onlarında Zümra ve Hamza adında bir kızı bir oğlu oldu.

Zeynebim okumuş çocuk doktoru olmuştu eşi Mehmet'te kendisi gibi ortopedi doktoruydu. Onlarında Fatmanur adında kızı oldu. Annemin adı Fatma'ydı Zeynep kızına ananesinin adını koymuştu.

Ali'm çocukluğundan beri hevesi hep uçaklaraydı sevgisi onu pilot yaptı. Narin'le evlendiler daha bebekleri yoktu yeni evlenmişlerdi.

Manevi kızım Kardelen beni örnek almış okumuş sınıf öğretmeni olmuştu eşi Mustafa'da jandarma komutanıydı. Onlarında Ayşe ve Murat adında ikiz bebekleri olmuştu. Bizi çok sevmişti ki çocuklarının adlarını bizim adlarımızı koymuştu.

Herkes birbiriyle muhabbet ederken Murat'la birbirimize baktık.

'Gönüllerimizi birleştiren Rabbime şükürler olsun Ayşe'm'

'Elhamdülillah'

Bir kadın ömrü boyunca kaç sıfat takınırdı.

Ben Ayşe ilk önce evlat oldum. Öksüz oldum. Öğrenci oldum. Gelin oldum. Gelin ağa oldum. Öğretmen oldum. Manevi anne oldum. Anne oldum. Hanımağa oldum. Kayınvalide oldum. Babanne oldum. Anane oldum. Ve şimdide Hacı oldum.

Ben Hacı Murat Kırhan'ın en değerlisi karısı Hacı Ayşe Hanımağa

Evet arkadaşlar son bölümümüz bence Ayşemizede anca böyle bir son yakışırdı diye düşündüm.  Yeri geldi Murat'a kızdık yeri geldi Baran'a üzüldük ama hep Ayşe'yi taktir ettik. GülAyşe hikayemde beğendiğiniz beğenmediğiniz etkilendiğiniz nereler oldu merak ediyorum yorum yazarsanız sevinirim yine aynı şekilde oylarınızı bekliyorum 😊 Birde kurgusuna inandığım bir hikayem daha olucak adı Sevdalı Gelin bir kaç güne yayınlamaya başlayacağım lütfen takipte kalın 😍