3. "Ortak İntikam."

19 4 11
                                    

🎼Duman - Kolay Değildir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎼Duman - Kolay Değildir

"Anne!" İçeriye girdim nefes nefese ellerim titriyordu yine hızlı koştuğum için. Annemin sırtıma koyduğu küçük el havlusu terimle ıslanmıştı bile, bugün hafta sonuydu istediğim kadar arkadaşlarımla sokakta oynayabilirdim ve yarın okul olmayacaktı.

Annem sesimi duymayınca adımlarımı mutfağa doğru döndürdüm ve biraz sakinleşmek için derin derin nefes alıp vermeye başladım. "Anne!" Annem tekli tüpün önünde bağdaç kurmuş oturuyor ve tencerenin içinde ki çorbayı karıştırıyordu. "Ne bağırıyorsun Arin?" Dedi bakışlarını bana çıkararak.

"Hiii! Kızım ne bu halin senin nasıl terlemişsin!" Hızla ayağa kalkıp sırtımda ki havluyu çıkardı ve "Kaç kere söyledim sana koşturma sokakta, ciğerin yorgun düşüyor sonra." Gülüyordum ona yarım dişlerimle. Babam bu halimle epey dalga geçiyordu dişsiz tavşan olmuşum sanki. Öyle diyor. Ama annem geri çıkacak diyordu hemde oynamazsam dümdüz çıkacakmış.

"Anne acıktım susadım dudaklarım kurudu!" Dedim hızlı hızlı sırtımda ki havluyu çıkarırken halime güldü. "Yaramaz ateş parçası seni." Hep böyle diyor... ateş parçası. Adımın anlamı buydu.

Bana doldurduğu büyük su bardağını uzattı suyun soğuk olmasını isterdim genelde ama annem hep kızdığı için artık soğuk su içemiyordum. Tabii ki gizli gizli içiyordum. Suyu bir dikişte nefes almadan bitirdim ve ağzımdan damlayanları kolumla sildim.

"Anne Ayşe dedi ki 'Babam Türkiye'den dönecek, hediyeler almış bana hepsi çok güzel.' Dedi benim babamda oraya gitmişti değil mi? Gelirken bana da hediyeler getirir mi?" Güldü çok güzel oluyordu gülerken yanaklarında gamzeler vardı eğildi boyu boyuma yetişti. Ellerim güldüğü için yanaklarında oluşan çukurlara yerleştirdim.

"Alır tabii kızım, Ayşe'nin babasından daha fazla şey getirir sana hatta." Gözlerim iri iri açıldı. "Anne gittin mi hiç oraya?" Gözleri daldı, "Gittim." Dedi hemen "Nasıldı?" Mavi gözleri gözlerime değdi. Annemin gözleri çok güzeldi, deniz gibi. İran'da deniz yoktu bir keresinde takvim fotoğraflarında görmüştüm. Çok güzeldi. Ama annemin gözleri daha güzeldi.

"Bilmem küçüktüm gittiğimde, tıpkı senin gibiydim. Hatırlamıyorum o yüzden." Heyecanlandım. "Ben şimdi gidersem unuturum, şimdi gitmeyeceğim büyüyünce gideceğim." Dedim kendimden emin bir ses tonuyla gülümsedi, gözleri sulanmıştı. "Anne Ayşe bekliyor gidiyorum ben." Beni durduracağından hemen ellerinden kurtuldum ve koşarak açık olan dış kapıya ilerledim.

"Arin koşma! Arin koşma diyorum sana ciğerin acıyacak!"

"Bir kez dinle sözümü kızım."

💮

Arada sırada geçmiş ve şimdiki zaman arasında bağlanan ince ip kopuyor ve ben geçmişe doğru ilerliyordum, zihnimin beni yanıltması da bu zamanlarda gerçekleşiyordu. Gerçek zamandan kopuyor ve bazen mutlu bazen ise mutsuz olduğum anlara doğru dalıyordum.

SON VALSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin