1."Acem Kızı"

22 4 6
                                    

Mohsen Namjoo - Man Mast

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mohsen Namjoo - Man Mast

𝟸𝟶𝟶8 𝙰𝚏𝚐𝚊𝚗𝚒𝚜𝚝𝚊𝚗 𝚜ı𝚗ı𝚛
𝟷𝟼 𝙴𝚢𝚕𝚞̈𝚕

Elimde ki bedeni sıkıca tutmaya çalışıyordum ama nafile elllerim terliyordu 'Bu nasıl bir zulüm Allah'ım?' Diyordum içimden nefeslerim kesik kesikti kulaklarım da çınlama artık beynimi ağrıtıyordu. Yerde ki bedenlere basmadan geçmeye çalışıyordum. Botlarıma dokunuyordu kanlı eller 'Ana eatshan.' (Susadım.) Diyorlardı anlamıyordum ki dillerini.

Çöl gibi bir yerde yürüyordum etrafta beton parçaları hava da toz bulutu. Nefes alıp vermek bile güç olmuştu. Hâlâ daha çatışma sesleri geliyordu arka taraftan 'saeadani min fadlik' (bana yardım et lütfen) biri bacağımı tuttu sertçe adım atamadım. Aynı kelimeleri tekrar edip duruyordu gözümden yaşlar akmaya başladı o saniyede. "Allahım yardım et." Dedim kısık bir sesle. Kucağımda ki beden başını arkaya atmış kesik kesik nefes alıyordu. Yaşadığını biliyordum, ama uzun sürmeyeceğini de biliyordum tecrübelerimden.

Çamur içinde kalmış postallarımı çekmeye çalıştım güçsüz ellerden. Gözlerim sadece ileriye bakıyordu. Bakamazdım elin sahibine. Bu kadar kalpsiz değildim. O an dua ettim Allah'ıma ne olur dedim ne olur iki el daha ver bana bir kişiyi daha taşıyayım. Ne çaresiz bir dua'ydı böyle hayatımda edeceğim en saçma ve en çaresiz dua'ydı. Postallarımda ki el çaresizce aynı kelimeleri tekrar ediyordu. Anlamıyordum dilini. Ama hissediyordum yardım istiyordu. Burada yaşamaya çalışan herkes gibi.

Gözlerim elin sahibine döndü. Gözümden bir damla daha yaş aktı. Bacağı yan taraftaydı. Gözleri kanlıydı parçalanmış bedeni kan içindeydi yalvarıyordu sanki bakışlarıyla bana. Ağzımı açıp da bir şey diyemedim. 20 yaşlarında bir gençti. Erkekti burada ki çoğu kişi gibi. Hayatının en toy zamanlarındaydı belki de.

Omuzlarıma yükler bindikçe bindi çöktü omuzlarım. Bu nasıl bir acı Allahım? Ölecekti. Belki son gördüğü kişi, son şansı bendim. Göz yaşlarım durmaksızın akıyordu hayatımda ilk defa bu kadar ağladığımı hatırlıyorum. Fazlaydı, çok fazlaydı.

Helikopterin sesini duyuyorum sonra kafamı yukarı kaldırıyorum ilerde gökyüzünde bana doğru gelen küçük bir nokta vardı. Telsizim yeniden bağlanmış olacak ki bozuk bozuk sesler geliyordu. "Aslan!" Dedi telsizdeki yabancı bir ses 'burdayım' diyemedim. Helikopterin beni çoktan gördüğünü biliyordum. Gözlerim son kez yerde yatan bedeni buldu ve göz göze geldik. O an hiç tahmin etmeyeceğim bir şeyi yaptı yabancı, omzumda ki Türk bayrağına baktı ve gülümsedi. Sadece gülümsedi. Ve gözleri kapandı ağırca...

Titrek bir nefes aldım toz bulutunun içinden arkamda bir bomba daha patladı ama helikopterin rüzgarı ve sesi sayesinde bu ses çok da fazla dikkat çekici değildi. Helikopter yere indi. Kardeşlerim indi ardından ilk kolumda ki beden alındı ellerimin arasından. Ardından da bana sarıldı bir beden yüzünü göremedim. Diğer inenler çevreyi kontrol ediyorlardı. Sonra herkesin telsizinden bir ses daha geldi. "Helikoptere binin. Oradan ayrılın!" Tanıdık sesle birlikte yutkundum sertçe. Bitmişti...

SON VALSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin