Enfâl 63

‚, Fantazi,,

Dikkat Dikkat
+18 Vardır, küçükler okumasın

Gülgünün düşünceleri tekrar dalıp gitti, Orhan mükemmel bir aşıktı. Ama daha sert seks türlerini tercih etme eğilimindeydi. Çok baskındı, Gülgün de bunu seviyordu, böylece onunla yakınlaştığı süre boyunca herseyi yapmaya hazırdı. En olmadık yerlerde seks yaparlardı. Daha yeni evlilerde ve herseyi denemeyi seviyorlardı..... birbirini seviyorlardı.

Orhan odasına girer, Gülgün siyah bir mini etek ve dar bir üst giymiştir. Onu gördü ve dudaklarını baştan çıkarıcı bir şekilde yaladı. Bir adımda onun üzerine atladı ve dudaklarını yakaladı, açgözlülükle dilini ağzına soktu. Kollarını onun boynuna doladı ve kendini ona yaklaştırdı. Orhan tahrik olmuş cinsel organini  karnının alt kısmında hissedebiliyordu ve ağzına doğru inledi. Orhan ondan uzaklaşmadan onu duvara doğru yönlendirdi ve sıkıca duvara bastırdı. Boynundan aşağıya doğru sıcak bir iz bırakmak için ondan ayrıldı. Gülgün onun gömleğini yakaladı ve başının üzerinden çekti. Üstünü de çıkardı ve sutyen giymediği için bakışları bir an dondu. Hemen hassas teni yoğurmaya başladı. Dudakları sertleşene kadar uçlarını kemirdi.  Gülgün, hâlâ pantolonunun altında saklı olan cinsel organina uzandı. Orhan inledi ve bir süre Gülgünün elinin tadını çıkardı. Sonra onu tekrar duvara yasladı. Gülgün açgözlülükle Orhan'ın pantolonunu açtı ve pantolonunu çıkardı. Hemen penisine masaj yapmaya başladı, Orhan kendini duvara yasladı. Gülgün onun önünde çömeldi ve ucunu ağzına aldı. Dikkatlice emmeye başladı. Orhan alay etmenin tadını çıkararak inledi. Daha ne olduğunu anlamadan, Gülgün onu ağzına alabildiği kadar almış. Orhan onu istediği şekilde yönlendirdi. Doruk noktasına ulaşmak üzere olduğunu fark ettiğinde Gülgünü yukarıya kaldırdı. Gülgün acı içinde haykırdı ama umurunda değildi. Daha fazla sefahat içinde seks yapmak üzere olduğunu biliyordu. Orhan onu ayağa kaldırdı, eteğini çıkarmaya bile zahmet etmedi. Tangasını yana itti ve sertçe içine girdi. Gülgün haykırdı ama hemen tekrar gevşedi. Hemen tekrar onun dudaklarına yapıştı. Orhan kendini tutamadan tekrar tekrar soktu ve Gülgün her sokuşta inledi. Tırnakları sırtına batıyor ve yaralar açıyordu. Orhan inledi ve hızını artırdı. Orhan geri çekildiğinde Gülgüne doruğa ulaştığını haykırmak üzereydi. Hayal kırıklığı içinde inledi ve kahverengi gözleriyle ona baktı. Adam geniş bir sırıtışla Gülgünün kollarını kavradı ve onu kendi etrafında döndürdü. Gülgün kendini duvara yasladı. Orhan onun kalçalarını kavradı ve doğru pozisyona getirdi, tangayı yana itti ve tekrar itti. Gülgün inledi, çılgınca tekrar tekrar soktu. Orhan uzanıp çıplak poposuna bir tokat attı ve Gülgün tekrar inledi. Orhan bunu tekrarladı ve ona tekrar vurdu. O anda Gülgün yildizlari gördü ve doruk noktasını inleyerek haykırdı. Orhan bir kez daha itti ve kendini onun içine boşalttı.
Bir sarsıntıyla kendini geri çekti.
Gülgün gözlerini açtı, ağır ağır nefes alıyordu.
Ikiside yorgunluktan uya kalmıştı birbirine sarılarak.

Ertesi Sabah.

Gülgün yavaşça uyandı, kafası hala hayal ve gerçek arasında dönüyordu. Sis yavaşça dağıldı. Yavaşça doğruldu ve çıplak vücudunu battaniye ile örttü. Bakışları sağ tarafına kaydı, kocası yanında yatıyordu ve yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Battaniyesi kalçalarına kadar inmiş, çıplak ve kaslı üst bedeni ortaya çıkmıştı. Bronz renkli teni sanki bir tüy hafifliğinde okşadı. Kaslarının çizgilerini dikkatle takip etti. Gülgünün Çıplak vücudu battaniye tarafından tamamen gizlenmişti. Altın sarısı uzun saçları yastığın üzerinde çılgınca dağılmıştı.
Gülgün dün geceyi düşününce gülümsemek zorunda kaldı, bunu yapabileceğini hiç düşünmemişti.
Gözlerini kapatmak için yastıklara yaslandı.