Forty Degrees | Jensoo

2

Jisoo...

"19."

Uykulu bir şekilde sayımın bitmesini bekliyordum. Çok uykum vardı. Sayım bittikten sonra doğrudan odama gidip kahvaltı ve öğle yemeğini atlayarak tüm gün uyuyacaktım.

Zaten içinde bulunduğum durumdan anca uyuyarak kurtulabilirim. Belki rüyalarımda özgürümdür?

"Hey, Jis, nereye?"

Chaeyoung bana kısaca Jis diyordu.

"Uyuyacağım ben."

"Kahvaltı yapacağız ama şimdi. Kahvaltını yap öyle yatarsın."

Kahvaltı normalde sık sık atladığım bir öğündü zaten.

"Gerek yok. Ben uyuyacağım."

"Ama böyle-"

"Gerek yok dedi Chae. Sende ne abarttın. Bırak gitsin."

Lisa benden mi hoşlanmıyordu, yoksa Chaeyoung'tan mı hoşlanıyordu bilemiyordum.

Kuşkuyla arkamı döndüm ve ikisine baktım.

"Siz ikiniz sevgili misiniz?"

"Ne?"

"Haklıyım, sevgilisiniz."

"Evet. Sevgiliyiz. Var mı?"

"Var. Sevgilini bu kadar kıskanmana gerek yok Lisa. Sadece bana yardım etmeye çalışıyordu. Ayrıca ben eşcinsel değilim. Rahat ol."

Chaeyoung sinirli bir şekilde Lisa'ya bakarken o bu bakışları umursamayıp yemekhaneye gitti.

"Jis ben özür dilerim Lisa adına."

"Saçmalama Chaeyoung. Sen bir şey yapmadın."

"Biliyorum, biliyorum. Lütfen Lisa'yı umursama sen. O biraz, kıskanç biri."

"Merak etme, sorun yok. Şimdi izninle, biraz uyuyacağım."

"İyi uykular."

Ona gülümsedim ve odama gidip yattım. Sadece uyuyarak kurtulabiliyordum bu korkunç yerden.

Uyuyup bir daha uyanmamak istiyorum.

Ama düşünceler izin vermiyor. Beni o kadar meşgul ediyorki, bütün uykum kaçıyor.

Jenna, ya o Jenna ise? Ne yapacağım? Beni tanıyacak mı? Bilmiyorum. Lanet olsun, hiçbir şey bilmiyorum.

Hiçbir planım yok, bilmeden devam ediyorum. Böyle ilerleyemez. Bir şeyler düşünmem, yapmam lazım.

Ne olursa olsun, Jenna beni öldürtmeye çalıştı. Öldüremese bile, hapse tıktırdı. Artık onun işlerini engelleyemem.

Umarım Jenna buradadır. Çünkü o zaman, bu sorunu kökten çözerim.

Ama Jenna burada değilse, bilmiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum.

^^

"Jisoo?"

Uykulu gözlerle Chaeyoung'a baktım.

"Uyandırdım mı?"

"Evet. Sorun değil."

"Avukatın gelmiş."

"Benim avukatım yok ki."

"Bilmiyorum. Hadi, gel."

"Tamam dur."

Odamdaki lavaboda hızla yüzümü yıkadıktan sonra odadan çıktım.