"Kaldır elleri polis!"
İçeri giren bir grup sivil polis, hayatımı kurtarmıştı.
Tabiki öyle olacaktı, sonuçta başroller ölmez.
Jenna bir hamle yapmaya kalktığında polis hemen müdahale etti. Bense bana dokunmamaları için ellerimi havaya kaldırdım.
"Bırak beni!"
Birden içeri çırpınan Kim Youngsik sürüklendi. Dizlerinin üstüne, elleri bağlıydı.
Ve arkasından, içeri o girdi.
"Yürü!"
Jennie, sanki hiç suçlu değilmiş gibi, elini kolunu sallayarak içeri girdi ve beraberinde Kim Youngsik'i getirdi. Polisler ona tepki vermedi. O an anladım; onlar polis değillerdi. Jennie'nin adamlarından biriydi sadece.
"Jennie!"
Ayağa kalktım. Şaşkınlık içinde, dolmuş gözlerimle ona baktım. Sonunda buradaydı. Karşımda, kanlı canlı duruyordu.
Ve ben onu o kadar uzun zaman görmemiştim ki...
Bana baktı ve gülümsedi.
"Yardıma geldim."
Bana doğru yürüdü ve karşımda durdu.
"Bunu burada yapmak istemezdim, ama sabredemiyorum."
Ne dediğini anlamaya çalışırken elini yanağıma koydu, bir adım attı ve beni öptü.
Bu seferki kısa değildi. Ona karşılık verdim. Ortama bakılırsa şu an bunu yapmamalıydık. Ama ikimizde birbirimize dayanamıyorduk.
Benden ayrıldı ve gözlerimin içine baktı.
"Hadi bitirelim."
Bitirdik.
Benim asılmam için ayarlanmış ipe ve tokaya Kim Youngsik'i astık.
"Yalvarırım Jisoo! Jenna beni zorladı! Babanla bir sorunum yoktu benim!"
Onu dinlemedim. Gözümü bile kırpmadan, gram acı hissetmeden astım.
Sıra Jenna'ya geldiğinde soğukkanlı bir şekilde bize baktı.
"Size bağışlanma için yalvarmayacağım. Öldürün gitsin."
Silahı alnına dayadım.
"Son sözlerini söyle."
"Bu hayatta sadece babamı ve Millie'yi sevdim. Bu kadar. Şimdi öldürebilirsin."
Sıktım. O da öldü. Sonrasında polis sirenleri duyulmaya başladı.
Jennie elimden tuttu ve koşarak arabaya bindik. Hemen sürdü ve Taehyung'un evine gittik.
Bir süre bana neler olduğunu anlattı.
Jenna'nın kaçtığını öğrendiğinde beni öldürmek için kaçtığını anlamış. Peşinden, daha önce bahsettiğimiz tünelden kaçmıştı. Ama tek başına değil.
"Chaeyoung ve Lisada mı kaçtı? Onlar nerde?"
"Burada. Birlikte gideceğiz buralardan. Çünkü bizim birbirimizden başka kimsemiz yok."
Son söylediğinden etkilendim.
"Onlar şu an burada mı? İkisinide çok özledim."
"Bizde seni özledik." Lisa duvara yaslanmış, bana bakıp hiç olmadığı kadar samimi gülümsüyordu.
Koşarak ona sarıldım. Arkasından Chaeyoung geldi ve ikimize sarıldı.
"Beni dışlamayın!" Dedi ve Jennie'de sarılmamıza katıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forty Degrees | Jensoo
Детектив / ТриллерJisoo, girdiği cezaevinde en büyük düşmanını görür. Ama en büyük düşmanının en büyük düşmanı başkasıdır. *Avludan esinlenilmiştir*