Buraya geldiğimden beri öğün atlamak benim için alışkanlık oldu. Yemek yememek beni halsizleştiriyor, ama yemek yemek istemiyorum. Buraya geldiğimden beri en az beş kilo vermişimdir.
Bilirsiniz, zeki insanlar genelde kanunlara aykırı davranıp suç işlemezler. Dolayısıyla cezaevleri aptallardan oluşur.
Bu yüzden kütüphaneye gittim, bu bir kaç gündür rutinim olmuştu. Kimse yoktu, çok sessiz bir yerdi. Ve bunu seviyordum.
Okumak için kitap ararken arkamdan bir ses duymamla sıçradım.
"Bö!"
Elimi göğsüme koyup arkama döndüm. Bu Jenna'ydı.
Yalnızken gelip beni korkutabilecek kadar ne ara samimi olmuştuk? Şaka yapıyorum, muhtemelen aptal planlarından birini uyguluyor.
Ellerini ve üstünü gözlerimle kontrol edip silahsız olduğunu umarak ona baktım.
"Ne istiyorsun?"
"İçeri telefon sokmaya çalıştığını biliyorum."
Gülerek endişemi gizlemeye çalıştım. Bunu nereden öğrenmiş olabilirdi ki?
"Nerden çıkardın? Telefona ihtiyacım olsaydı Jennie'den alırdım."
"Senin yüzüne bile bakmayan Jennie'den mi? Sana vereceğini sanmıyorum."
Derin bir nefes aldım, yumruklarımı sıktım ve tekrar konuştum.
"Son kez soruyorum. Ne istiyorsun?"
"Bir şey istemiyorum. Seni uyarmaya geldim Jisoo."
"Ne uyarısı? Sonraki hamlen için falan mı?"
"Aksine, Jennie için. Dikkatli ol Jisoo, çünkü Jennie sinirlendiğinde gerçekten kötü biri olabiliyor."
"Senin saçmalıklarını dinlemeyeceğim."
"Ben sadece dikkatli ol dedim. Jennie sana ihanet edecek demedim. Ama sen muhtemelen çoktan ihaneti düşündün."
"Seni neden ilgilendiriyor?"
Yakasını tutup onu kendime çektim. Üç gündür bir şey yemediğimden çok halsizdim ve muhtemelen dövüşsek kaybederdim.
"Günlerdir yemekhanenin önünden geçmedin," Dedi elimi yakasından iterken.
"Sakın bana saldırmaya kalkma. Kaybedeceğini biliyorsun Jisoo."
Arkamdaki rafa yaslandım, kollarımı göğsümde bağladım.
"Kaybetme ihtimalimin yüksek olmasından, kavga etmekten çekineceğimi nasıl çıkardın?"
Güldü.
"Hiç işe yaramıyor bu zırvalıkların."
"Öyleyse git. Zaten kitap okumayacaksın."
"O gün geldiğinde bende orada olacağım Jisoo. Gözünün içine bakıp sana aptal diyeceğim. Sende anlayacaksın üç günlük arkadaşının ne mal olduğunu."
O arkasını dönüp giderken bende onun sözlerini düşündüm. Haklı olabilir mi? Jennie bana ihanet edebilir mi? Hayır. Yani, evet küs olabiliriz. Ama hayır, o bana ihanet etmez, edemez.
Hayır, Jenna'nın sözlerine inanacak kadar saf değilim. Öyle bir şey olsa, Jenna beni asla uyarmaz.
Kendi bloğumuza döndüm ve odama girdim.
Telefon haftasını beklemek çok uzundu. Bir an önce babamla konuşmak istiyordum.
"Girebilir miyim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forty Degrees | Jensoo
Mystery / ThrillerJisoo, girdiği cezaevinde en büyük düşmanını görür. Ama en büyük düşmanının en büyük düşmanı başkasıdır. *Avludan esinlenilmiştir*