Forty Degrees | Jensoo

16

"Tamam. Jenna'yı öldürmeyeceğim."

"Görüş saatiniz doldu."

Babamla vedalaşıp kendi bloğuma gittim. Kızlar içerde neşeyle sohbet ediyordu.

Onları hiç bölmeden odama gittim. Hepsi beni fark etmişti ama yanıma gelen tek biri vardı.

"Jennie şimdi olmaz."

"İyi misin?"

Yatağa oturdum ve ellerimi saçlarım arasına aldım.

"Değilim. Lanet olsun, hiç iyi değilim. Her şey boka sarıyor ve ben ne yapacağımı bilmiyorum. Neyin doğru olduğunu bilmiyorum."

"Ne oldu?"

"Hiçbir şey benim bildiğim gibi değilmiş. Hiçbir şey. Ben her şeyi öğrendiğimi sandığımda, yine yalan söylenmiş bana."

Jennie sinirle nefesini verdi.

"Bunu tekrar tekrar yaşamandan nefret ediyorum. Önce babanın katili, sonra babanın yaşadığı. Şimdi ne öğrendin?"

Elimle göz yaşımı sildim.

"Her şey çok farklıymış Jennie. Her şey."

Yanıma oturdu ve kolunu omzuma doladı.

"Olsun. En fazla ne olabilir ki?"

"Jenna babamı öldürmemiş, kurtarmış."

Kaşlarını çattı.

"Ne?"

"Babamı, babası vurmuş. Jenna babamı kurtarmış."

"Ama boğazına bıçak dayadığında inkar etmemişti. Emin misin?"

"Hafızasını kaybetmiş. Herkes ona babam hakkında yalan söylemiş. Sadece ona değil..."

"Ciddi misin? Jenna senin babanı mı kurtarmış?"

"Evet," Dedim ağlayarak.

"Bunca yıldır babamı öldürdün diye suçladığım kişi en başında babamı kurtaran kişiymiş. İnanabiliyor musun? Jenna sayesinde babam hayatta demek bu."

"Baban ne diyor bu konuda?"

"Onu öldürme dedi."

"Ne? Jisoo, Jenna babanı kurtarmış olabilir, ama ondan sonra akıl almayacak günahlar işledi. O kız şeytanın ta kendisi. Senin babanı kurtardıysa bilmem kaç kişinin ailesini öldürmüştür."

"Jennie. Benim yapabileceğim hiçbir şey yok."

Jennie sakinliği bırakıp sinirle ayağa kalktı.

"Vazgeçiyorsun yani? Artık Jenna'yı öldürmeyeceksin?"

Bende ayağa kalkıp karşısına dikildim. Onunla kavga etme gibi bir niyetim yoktu ama bu konuda kavga edeceğimize emindim.

"O benim babamı kurtardı. Babam onun sayesinde yaşıyor Jennie. Nasıl öldürebilirim onu?"

"Beni yalnız bırakıyorsun?"

"Jennie öyle deği-"

"Beni yarı yolda bırakıyorsun!" Bir anda bağırmasıyla gözlerimi kapatıp sakin kalmaya çalıştım.

"Her şeye karar vermişken sırf baban diyor diye bırakıyor musun? Senin babanı kurtardıysa bir sürü kişinin ailesini öldürdü lan kadın!"

"Sırf babam dedi diye mi? Evet, sırf babam dedi diye yapıyorum Jennie. Başka şansım yok."

"O babana söyle, hayat ondan ibaret değil. Sadece kendini düşünen bencil bir pislik gibi davranmayı kessin."

"Babam hakkında düzgün konuş!" Sinirle onu ittirdim. Geriye düştü, kafasını geriye atıp güldü. Sonra ayağa kalkıp gözlerimin içine baktı.