15

19 2 0
                                    

Slm canlarımmmmmmmmmmmmmm.

Öhöm, bugün bir jest yaparak sizler iki bölüm göndericem😁.

Neyse bölümlerin geç gelme sebebi çok az izlenmesi....

Şaka şaka kimsin sen'i düzenliyorum çünkü ÇOK YAZIM YANLIŞIM VAR!
Ve noktalama işaretleri falan filan...

Keyfili okumalar:)

***

Bana değer veren birisi vardı. Aslında tüm yakınlarım bana değer veriyordu ama Emir verinece içimde çok değişik hisler uyanıyordu. Buna henüz bir isim vermemiştim.

Emir bana parlayan gözleri ile bakıyordu. Gözlerinde belirlenemeyecek kadar bir sürü şey vardı. Sevgi vardı.

Emirin gözleri bir an dudaklarıma kaysada tekrar gözlerime baktı.

"Giymeyecek miyiz?"

"Gidelim sevgilim," dedi. Gülerek ona cevap verdim, "yalnız babam duysa sana o 'sevgilim' kelimesini çok güzel bir şekilde canlı bir şekilde gösterir," dediğimde korkmadı tam tersi güldü.

"Olsun sevgilim. Sevdiğim kadın için her şeyi yaparım."

"Yapar mısın?" Dedim kışkırtıcı bir tonla.

Emir sabır çekerek arabayı çalıştırdı.

"Cevap?"

"Yaparım."

"Yapsana."

"Defne rahat dur!"

"Tamam be."

Yol boyu sadece ara sıra göz göze geliyorduk.

Ellerim sürekli boynumdaki kolyedeydi. Bunu hiçbir zaman unutmayacaktım. Nedenini bilmiyordum ama Emiri seviyordum.

Evlenelim mi?

Geldiğimiz restoranda kapatılmıştı, sadece bizim arabalar vardı. Arabadan indiğimde emirin inmesini beklemeden içeri girdim. İçerisi çok şık bir şekilde dizayn edilmişti bu benim hoşuma gitmedi değildi ama. Daha çok koyu kırmızı tonlarındaydı. Eminim bunu babam söylemişti.

Restorandın dışında havuz vardı ve orasıda daha çok bordo ve gümüş ile dizayn olmuştu.

Bizimkileri fark ettiğimde onlarda bana döndüler.

Babam bana parlayan gözleri ile bakıyordu. Bakışları önce kolyeye kaydı. Sonra arkamda bir yere bakınca parlayan gözleri sönmüş yerine hüzün gelmişti.

Anlamayarak arkama baktım.

Gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Ama...

Emir önümde diz çökmüş ve benim gözlerim ile aynı renk olan bir yüzük vardı.

Arkadan konfeti ve sevinç çığlığı yükseldi.

Ne diyeceğimi ne söyliyiceğimi bilmiyordum resmen elim, ayağım, dilim bir bir ne dolanmıştı.

"Defne," dedi. Bakışlarımı zar zor yüzükten kaldırdım ve yüzüne baktım.

"Evlen benimle."

Hayır desem ne yapardı acaba?

"Ben..."

"Evlen benimle ne lan! Öküz benimle evlenir misin? O salak." Bu çıkışmam hoşuna gitmişti.

"Evet ama küçük bu daha büyüğünü istiyorum," dediğimde yerinden kalktı ve yüzüğü parmağıma koyarak bana sıkıca sarıldı.

İmkansız (kimsin sen-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin