CAN FEDA

88 13 16
                                    

Bu kitabı başta şehitlerimize, onların geride kalan ailelerine ve sevenlerine; sonrasında ise sevgili frezyaqueen11 'e ve çok değerli kuzenim P.G.D.'ye ithaf ediyorum. Sizlere ise iyi okumalar diliyorum.

Okumaya başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz.

"Bir hilâl uğruna, ya Râb, ne güneşler batıyor!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bir hilâl uğruna, ya Râb, ne güneşler batıyor!"


28/01/2022

Vatan uğruna ölünürdü.

Vatan uğruna can da verilirdi kan da dökülürdü.

Vatan uğruna savaş çıkartan taraf da olunurdu savaşan tarafta.

Vatan uğruna yapılamayacak şey yoktu. Bizler bugünlere gelebilmişsek eğer, yarınlarından vaz geçen fakat haberlerde ismini beş dakika duyduğumuz, ertesi günde unuttuğumuz askerlerimiz, polislerimiz ve daha nicesi sayesindeydi her şey.

Yolda bir kişiyi çevirseniz sizlere iki elimin parmaklarını geçmeyecek kadar şehit isimleri sayarlardı, yarısından çoğu ise hatalı isimler olurdu.

Onlar ellerindeki kanlarla, bizler bugünlere rahat bir şekilde gelebilelim diye turanı çiziyorlardı teker teker.

Çoğu insan o al bayrağa baktığında sıradan bir renk görebilirdi belkide ama benim bakarken kalbim titriyordu. Onca şehidin kanını taşıyan bayrağa gururla bakıyordum.

Benim tek umudum ise o bayrakta birgün benimde kanımım olmasıydı.

"Avukat hanım, erkencisiniz bakıyorum." diyerek üzerindeki eşofmanlarla mutfağa giren abime döndüm.

Onunda o bayrakta kanı olacaktı, biliyordum.

Elimdeki bıçağı tezgaha bırakarak abime döndüm. "Bu akşam gidiyorum komutanım. O yüzden erkenciyim." Kaşlarını kaldırarak bana cevap vermekte hiç gecikmedi. "Pekala avukat hanım öyle diyorsanız öyledir." Güzel bir tebessüm kondurdum yüzüme.

"Bana yardım et de kahvaltı yapalım." Başını sallayarak yanıma geldi. Hemen yanımda duran salatalıkları alarak yıkamaya başladı. Sonrasında da kabuklarını soyarak doğradı.

Bu akşam Hakkâri'den Diyarbakır'a gidecektim. Tayinimi istemiştim ve olumlu bir yanıt alabilmiştim. Abim elindeki bıçağı bırakarak bana döndü yavaşça.

"Gitmesen olmaz mı?" Kaşlarımı çatarak domatesleri doğramaya devam ettim. "Neden?" Omuzlarını silkti ama cevap vermedi. İlk defa birbirimizden bu kadar ayrı kalacaktık. Evet, görevlere gidiyordu ve iki hafta dönmediği görevlerde onu çok özlüyordum ama yaralı olsun, sağlam olsun dönüyordu. Hasret giderebiliyorduk. Ama ben temelli gidecektim.

CAN FEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin