15. B Ö L Ü M

137 25 1
                                    

Oturduğum yerden daha da rahatsız olan düşüncelerimle çevreden tamamen kopmuştum. Bacağımı refleks olarak sallarken tırnaklarımı dişliyor, Emniyet'te ilk geldiğimde ikram ettikleri çay buz gibi olmasına rağmen hala elimde tutuyordum.

Beyazıt ve Kenan götürüldükten sonra bütün inat gücümü kullanarak Beyazıt'ın adamlarına beni buraya getirmelerine ikna etmiştim. Polislerin dediklerine kulak misafiri olduğum kadarıyla bütün kabadayılar buradaymış.

Bunca zaman durulan ortalık benim önce ihbar etmemle daha sonra ihbar ettiğim şeye bulaşmamla kaynamıştı.

Of Levlâ of!

"Levlâ Handemirci?" Diyen polise döndüm.

"Amirim seni çağırıyor." Dedi. Nedenini anlamazken başımı aşağı yukarı sallayıp heyecandan titreyen bedenime hükmettim vs polisin gösterdiği odaya girdim.

Orta yaşlarını geçmiş, saçları ak, omuzlarında yıldızlar olan adam beni görünce arkasına yaslandı. Bir süre sessiz bana bakarken ortamda ki tek ses telsiz sesiydi. Ayakta titreyerek polise bakıyordum.

"Otur." Dedi polis. Dermanım kalmadığı için hemen oturdum.

"Levlâ Handemirci. Buraya seni tekrar ifadeye başvurmak için çağırdım ama sen sanırım zanlıların ardından gelmişsin." Dedi. Gözlerimi kırpıştırıp

"Ben ifademi geri çekmek istiyorum." Dedim. Polis yarım ağız gülümseyip öne eğildi.

"Onu fark ettim." Dedi. Yine ortamı rahatsız edici bir sessizlik sarmıştı.

"20 senelik polisim. Bu adamlar 50 senedir var. Kimse bunların yuvasına çomak sokmazsa asla bir şey olmaz onlara. Sen ihbar ederek bu kabadayıların, mafyaların evlerine polis soktun." Dedi.

Ben bunu gerçekten yaptım mı? Aslında Emir'e çok kızgındım. Yani bi aldatılma acısı olayı koca Ankara'da mafya çökertme operasyonuna dönüştüremez değil mi?

"Bana bunları neden anlatıyorsunuz?" Dedim.

"Anlatıyorum çünkü ifadeni geri alman yine o insanların her türlü haltı yemeye devam edeceği anlamına geliyor. Bir kere elimize geçti ifadeni çekme." Dedi. Sadece başımı sağa sola salladım.

Adamın hayal kırıklığı o kadar net belli oluyordu ki bakışlarımı ellerime çevirdim.

"Aklında bulunsun. Verdiğin ifade savcının dikkatini çekti. Sen kaçsanda kamu davası açılacak ve bu insanlar artık rahat uyuyamayacak."

Hay Levlâ senin aşk acını da intikam planını da!

"İfadeni çekmen bir işe yaramayacak." Dedi. Kendimden emin bir şekilde

"Yine de ifademi geri çekmek istiyorum."

"Tamam o zaman çıkabilirsin." Dedi. Hemen ayağa kalktım.

"Fikrin değişirse sana kollarını açacak bi emniyet var. Unutma." Dedi.

Yutkunup gülümsemeye çalıştım. Hızla odadan çıkarkan elimi heyecandan deli gibi atan kalbimin üstüne koydum. Kapının önünde polisin dediklerini düşünürken karşımda Emir'i kelepçeli bi şekilde götürüyorlardı.

An durdu, saniyelik an yavaşça sürdü. Aslında tek istediğim tamda bu.

Olabildiğince anlaşılmadan Emir'i götürdüklere yere kadar takip etmeye başladım. Sanki her gün tutuklanıyormuş gibi sakindi. Duvarın arkasına saklanırken babamın da sesini duydum. Görebilmek için biraz eğilmiştim ki kolum sertçe çekildi.

Esir -40Günah-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin