23

117 13 27
                                    

Ayyayay merhaba çok sevgili okurlar!

Sınav haftası hafifleyince hemen uçtum buraya.

Genç kız edebiyatında 67. Olmuşuzzz
Teşekkür ederim hepinize. Az okunma sayımızla nasıl oraya ulaştık bende anlamadım ama OHCUWHJWHHD

Neyse size iyi okumalarr♡
.
.
.

Uçak sonunda havalanırken biz Poyraz ile onun instagramından fake hesap açıp Aydın'a yazacaktık. Bakalım sevgilisine ne kadar sağdık?

"Ne yapayım ismini?" Düşünmeye başladım.

Aydın... Aydın... Aydın... Aylin!

"Aylin yap, aylin!" Poyraz hesap adını ayarladıktan sonra tanıdık olmayan bir erkek sesi yanımızda bitti.

"Telefonunuzu uçak moduna alırsanız seviniriz." Kafamızı yavaşça çevirdik.

Aaa yavsak host.

Poyraz telefon ekranını hosta çevirdi fakat ekranda ne gösterdiğini anlamamıştım. Yavaşça öne uzandım ve ekrana baktım.

"Poyra bu ne!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Poyra bu ne!"

Host bozulmuştu ama kibirli bir şekilde bakmaya devam etti.

"Telefonları kapatın BEY- EFENDI."

Poyraz'ın yanağını öptüm.

"Tamam sevgilim kapat hadi." Poyraz beni ikiletmeden telefonu kapattı. Hosta döndüm.

"Kapattık beyefendi neyi bekliyorsunuz?" Sırıtarak bana bakıyordu.

"Bir isteğiniz var mıydı?" Poyraz kemerini açtı ve ayaklandı.

"Lan Siktir gitsene kardeşim! Geldiğimizden beri sevgilisi olduğu halde bir kıza yanaşıyorsunuz."

"Haklısınız, kusuruma bakmayın ama ben kendim için değil abim için gelmiştim."

NE!

"Abim pilot ve sevgilinizi kameradan görmüş. Merak ettim bende."

Gülümseyerek hosta döndüm.

"Tamam sıkıntı değil." Gülümseyerek uzaklaştı.

"Asena, nereye girsen peşine birini takmak zorunda mısın sen güzelim ya? Valla yüzünü ört diyeceğim az kaldı!"

"Poyraz ne bağırıyon be kulağımızın dibinde!" Tolga arkasına dönmüş sinirle Poyraz'a bakıyordu.

"Tolga sıçarım ağzına." Almira'da döndü.

"Asena aşkım. Şu rujun numarasını biliyor musun?"

"29 olması lazım Ya." Poyraz bana döndü.

"Nasıl ezberliyorsunuz?" Omuz silktim.

"Bilmiyoruz."

* * *

Yaklaşık 5 saat sonunda rusyaya iniş yapmıştık.

Havaalanında valizlerimizi beklerken Baran çoktan arabaya atlayıp gitmişti.
Valizleri aldıktan sonra çıkışa yöneldik.

Dora bizim için servis göndermişti.

Unutmadan söyleyeyim. Dora rusyanın zengin kesimindendi. Ama hayır, parasını kendi işlettiği ünlü güzellik markasıyla kazanıyordu.

O kızı sevme sevme sebebim hem Baran'ı koşulsuz sevmesi hemde kendi ayakları üzerinde durabilecek kadar güçlü bir kadındı.

Sırayla servise bindik ve araba çalıştı.

Yarim saat sonunda büyük duvarlarla çevrili bir yere gelmiştik. Arabadan indik ve kapıda bekleyen bir adam büyük kapıyı açtı.

"Hadi lan oradan!" Anıl hepimizin şaşkınlığını dile getirmişti.

"Hadi lan oradan!" Anıl hepimizin şaşkınlığını dile getirmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Şaka gibi ya..." Hepimiz hayranlıkla eve bakıyorduk. Bir kaç tane kadın geldi ve düzgün olmayan bir türkçe ile konuşmaya başladı.

"Bize takip ediniz, Dora hanım sizi bekler." Kafamızla onaylayıp yürümeye başladık. Bahçede ayrı çalışanlar, çardakta ayrı çalışanlar... Bu neydi böyle! Bizim bir kaç katımız büyüklüğünde olan kapıdan içeriye girdik. Ve uzun simsiyah saçlarıyla bizi karşılayan Dora...

Gözleri yorgunluk ve uykusuzlukla doluydu. Buna rağmen bize gülümsüyordu.

"Hos geldınız.." yavaşça yaklaştık ve sarıldım ona.

"meranızla çevirin

"Привет, как дела?" (Merhaba, nasılsın?)

Rusça konuşmam ile güldü.

"Я не знал, что ты говоришь по-русски. Я в порядке, а ты, Аsenа!" (Rusça bildiğini bilmiyordum. İyiyim, sen nasılsın Asena?)

"I'm fine..."

"Ay tamam en dil sensin asena! Valla orta yerimden çatlayacam. Burada daha türkçe konuşamayan insanlar var." Anıl yine boş konuşuyordu.

Göz devirip Doraya döndüm.

"Biraz salak." Kibarca güldü.

"İçeriye geçelim mi arkadaslar? Baran birazdan gelir."

Onaylayarak içeriye geçtik. O kadar güzel bir evi vardı ki. Anlatamıyordum.

Ona annesini hatırlamamak amacıyla başka bir dikkatimi çeken bir şey sormam lazımdı.

"Baran ile nasıl tanıştınız?" Böyle soru mu olur ya! Annesi vefat eden birine aklı dağılsın diye annesinin çok sevdiği birisini sormak tam benlik bir davranıştı.

"Şey biraz uzun ve benim türkçe bazen yetmez."

"Olsun bacım biz seni anlarız." Ata'yı onayladık.

Derin bir nefes çekti

"Yıllar önce biz ortaokulken..."

.
.
.

Kudurun.

Kesinlike üşenmedim o yüzden yarım bıraktım.

Bu arada sınavlardan dolayı bölüm atamıyordum. Affedin...

Bir sonraki bölümde görüşürüz.

Kendinize cici bakın değerli okurlar♡

(OY SINIRI 15 OLUP TAMAMLANMADAN BÖLÜM ATILMAYACAKTIR)

Baksana Bi   -  YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin