2

280 20 14
                                    

Uyanalı yarım saat oluyordu ve sabah olmuştu. Ben uyuduktan yaklaşık bir saat sonra Ares yazmıştı ama uyuduğum için görememiştim. Mesaja hala bakmamıştım. Pek cesaret edemiyordum. Öğrenmekten miydi yoksa onların yanında dışlanma korkusundan mıydı bilmiyordum. En sonunda mesaja girip baktım.

Ares: Sonuçlar tahmin ettiğimiz gibi.

Ares: Kararını çabuk versen olmaz mı?

Ares: Tabiki bu karar bizim için olumlu olsun!

Ares: Yarın okula geleceğim. Orda bana kararın neyse onu söyle.

Ares: Şimdilik iyi akşamlar, güzel kardeşim.

Son mesajdan sonra kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı. Beni kardeşi olarak istemesi beni mutlu ediyordu ama benim abim ne olacaktı?

Odamın kapısının gürültüyle açılmasıyla yatağımda doğruldum.

Yine gelmişti.

"Neredeydin sen dün?!" Dediklerine göz devirdim.

"Neredeydim ben dün?" Ayağa kalkarak karşısında durdum. Boyum ondan uzun olduğundan bana başını kaldırarak bakıyordu.

"Cevap ver! Yine oruspuluk yapıyordun değil mi?!" Onu ciddiye almadığımı ne zaman anlayacaktı acaba?

"O senin mesleğin yanlız. Ben tercih etmiyorum." Gülümseyerek başımı aşağı yukarı salladım. "Anneden kıza gen aktarımını yapamamışsın. Ah, dur bir dakika!" Şaşkın bir şekilde gözlerimi ayırdım. "Senin genlerini almam için öz kızın olmalıydım değil mi? Tamamen aklımdan çıkmış!" Onlara ancak bu şekilde söyleyebilirdim bunları. Karşımdaki kadın sözde annem Efsun'du. Sarı saçları ve ela gözleri vardı. Alımlı ve bakımlı bir kadındı. Belki de gerçekten Ares'in bahsettiği kıza benziyordu. Bilemiyordum.

"O ne demek?!" Bağıra bağıra konuşmasından dolayı yüzümü buruşturup geriye çektim. Derince yutkundu sonra da tekrar eski haline dönüp sinirli görünümünü takındı.

"Kulağımın dibinde bağırma!" Dedim dişlerimin arasından.

"Sorduğum soruya cevap ver!" Gözlerim bu kadına devrilmekten şaşı kalmazsa iyiydi.

"Duydun öz değilmişim. Dün gece test sonuçları geldi. Bu evden ayrılırsam eğer tek üzüleceğim şey abimden ayrı kalmak olur." Evet, tam olmasa da kabul etme yönünde ilerliyordum. Ne kadar doğruydu bilmiyordum ama denemekten zarar gelmezdi. Benim için tek sorun abimdi.

"Sen öz değilsen bu evde bir dakika daha duramayacağını bilmiyor musun? Hem kimmiş benim öz kızım bir bakalım. Senden daha güzel daha zeki ve daha bakımlıdır belki." Nisbet yapar gibi konuşmasından hiç ama hiç etkilenmiyordum.

"Benim annemin senden daha güzel, daha zeki ve daha bakımlı olduğu kesin. Onu gördüm. Mükemmel bir kadın." Daha tanımıyordum bile annemi. Bu bana ne kadar acı verse de umursamadım.

Tam elini kaldırmış yüzüme vuracakken bileğinden tuttum.

"Ne zaman anlayacaksın acaba gücünün bana yetmeyeceğini?" Bayık gözlerle onu süzdüm. Cinnet geçiriyordu.

"Defol git evimden!" Bağırarak konuşması bitince tuttuğum elini bırakıp ondan uzaklaştım.

"Merak etme bugün seninle son günümüz. Okul çıkışı gelip eşyalarımı alacağım." Beni kabul ederler miydi bilmiyorum ama başka gidecek yerim yoktu. Aslında vardı... Herkesten gizli bir ev almıştım kendime. Sadece eniştem ve teyzem biliyordu. Abimin bile bundan haberi yoktu. Abim yurtdışında okuduğu için annemlerin beni evden kovduğu gecelerde o eve gidiyordum. Evi aldığımda daha reşit olmadığım için işlemleri eniştemle halletmiştik. Abimin bundan da haberi yoktu. Şiddet gördüğümü ve bunun için dövüş dersleri aldığımı bilmediği gibi...

KUTUP YILDIZI'M (GERÇEK AİLEM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin