YORUM YAPMAYI VE OY KULLANMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN
YOKSA BÖLÜM ATMAYACAĞIM...
______________________
Evdeydim. Yatağımda baygın baygın tavanı izliyordum. Akşam olmak üzereydi ve ben ceza almadan kurtulmuştum. Sadece biraz azar işitmiştim o kadar. Odamın kapısı çalınınca kapıya dönmeden tavanı seyretmeye devam ettim.
"Girebilirsin." O kadar yorgundum ki elimi kaldıracak halim bile yoktu. Kapının açılma sesi geldi.
"Annem yemeğe çağırıyor." Ayberk'in sesini duyunca oturur pozisyona gelerek ona baktım.
"Tamam, iki dakikaya geliyorum." Deyip ayağa kalktım. Ayağa kalkınca gözlerim kararsa da kendimi toparlayıp dengemi sağladım. Ayberk de odadan çıkıyordu. Son anda durup bana döndü.
"Yarın da okula seninle gidebilir miyim?" Dediği şeyle gülümsedim. Başımla onayladım.
"Tabiki de." Çok masumdu bu çocuk ama ya!
Ayberk odamdan çıkınca banyoya girdim ve makyaj temizleme suyunu pamuğa döktüm. Yüzüm makyajdan tamamen arınınca yüzümü jelle iyice yıkadım ve yüzümü kuruladıktan sonra banyodan çıktım. Telefonumu elime alıp civcivli pijamalarımla aşağı indim. Sesler yemek odasından geliyordu. Tam da tahmin ettiğim gibi herkes buradaydı. Her zamanki yerime oturup herkesin başlamasını bekledim. Garip bir şekilde kimseden ses çıkmıyordu. Ve bu rahatsız ediciydi.
Şahsen, onları konuşurken uzaktan dinlemeyi bile yeğlerdim!
"Bakıyorum da bir yerinde duramıyorsun. Sürekli müdürün odasındasın." Çağlar'ın dedikleriyle ona döndüm. Derin ve bıkkınca aldığım nefesi bir daha almamak istiyordum.
Bir daha nefes almamak istiyordum.
"Seni ilgilendiren konu ne?" Çok sakindim. Sanki tüm hayat enerjim sömürülmüş gibiydi. Ortam bir anda gerilmişti. Sanırım benim bu kadar sakin karşılamamı beklemiyorlardı.
"Ailemizde, geveze ve adımızı çıkartacak birine yer yok da o yüzden söyledim." Dediğinde bu sefer derin bir nefes verip elimdeki çatalı ses çıkartacak şekilde masaya bıraktım. Ayberk, yerinden sıçramıştı.
"Ailenizde yer isteyen yok zaten. Ayrıca bunu kardeşini dövmek için yer arayan birinin söylemesi komik. Sen o hatayı yaparak bu ailenin adını gözler önüne serdin zaten." Deyip Erdem Bey'e baktım. "İzninizle, odama çıkıyorum." Deyip telefonumu alarak masadan kalktım. Hızlı adımlarla merdivenleri çıkıp odamın önüne geldim. Gözümden yaşlar akıyordu. Hızla odamın kapısını açıp içeri girdim. Telefonumu yatağa fırlatıp giysi dolabının kapaklarını açtım ve bir sweatshirt ve bol bir eşofman çıkartıp üzerime geçirdim. Kulaklıklarımı, motorumun ve evimin anahtarını, telefonumu alıp tekrar aşağı indim.
"Arya, nereye gidiyorsun?" Ares'in sorusuyla olduğum yerde durdum.
"Hava almaya." Deyip kapının kulpunu indirdim.
"Bekle beni, bende geleceğim."
"Gerek yo-" lafı ağzıma tıkıp askılıktan bir hırka aldı.
"Gerek var mı diye sormadım güzelim. Hadi çık." Derin bir nefes bırakıp aralık olan kapıdan çıktım. Motorumun anahtarını çıkartıp yuvaya geçirecektim ki Ares anahtarları aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTUP YILDIZI'M (GERÇEK AİLEM)
FanfictionYıllar önce karıştırılmış iki bebek. İki farklı aile, iki farklı çocuk ve iki farklı hayat. Ailelerin birbirine zıt olduğu gibi çocukların da zıtlığı ortada. Çektiği acıların son bulması o evden ayrılmasıyla olmuştu. Belki de o ev hayata olan bakış...