Arkadaşlar, istediğim etkileşimi alamıyorum. Yorum yapılmıyor ve oy kullanılmıyor. Okurken yorum yapmayı unutmayınn
_____________________CENGİZ AYTAÇ'TAN
Babamın ısrarı üzerine, Bertuğ'un Arya'yı gözetlemek amaçlı geldiği okula gelmiştim. Babam Arya'yı bizim okula aldırmak istiyordu.
Arya'ya karşı iyi düşüncelerim yoktu. Onu tanımıyordum. Ve hastanede Ares'in dedikleri ona güvenimi tetikliyordu. Uyuşturucu kendi isteğiyle kullanma ihtimali vardı. Ama Ares doğru söylüyorsa eğer yemeklerine de konuyor olabilirdi. Ama bu ihtimal düşüktü çünkü bir anne baba ne olursa olsun çocuğuna böyle bir şey yapmazdı.
Babamlar çoktan okula geçmişti. Ben de araçtan inip okula giriş yaptım. Müdürün odasını bulunca kapıyı tıklatarak içeri girdim. Annem, babam ve Çağlar, müdür olduğunu düşündüğüm adamın, masasının önündeki koltukta oturuyordu.
"Baba?" Ne olduğunu anlamak için babama baktım.
"Gel oğlum, otur şöyle." Masanın iki yanında ikili deri koltuklar vardı. İki deri koltuğun bitiminde ise iki tane tekli koltuk vardı. Tekli koltuklardan birinde Çağlar oturuyordu. Boştaki tekli koltuğa oturdum.
"Ne oldu? Niye çağırdın?" Sorumla derin bir nefes alıp verdi.
"Senin de Arya'nın yanında olmanı istiyoruz. Yanında destek görsün istiyorum." Anlaşılmıştı şimdi derdi. Derin bir nefes verip başımı salladım.
Onu kabullenmiş değildim. Babam istemse karşısına bile çıkmazdım onun. Babamın hakkı, hatrı vardı.
Kapı çalınmadan açılınca oraya döndük. Kim kapıyı çalmadan açardı. Hele ki müdürün kapısını!
Arya...
Ne kadar hadsizce bir davranıştı.
Onun arkasından da Bertuğ girdi odaya. Arya hepimizde göz gezdirip en son Çağlar'a bakıp göz devirdi sonra da müdüre döndü. Göz devirmesine karşılık kaşlarım çatıldı. Çağlar ise havayı burnundan soluyordu.
"Bir şey mi oldu canımın içi? Bizi çağırmışsın." Demesiyle hepimiz kaşlarımızı çatık. Annem bile. Bertuğ'a baktığımda sırıtıyordu. Ne olduğunu anlamak için ona baktık ama anlayamıyordum.
Bu kız Seray gibi olabilir miydi? Yoksa daha mı kötüydü?
Seray gibi yaşça büyük kişilerle konuşuyorsa hiç tanımdan öz kardeşim olmasını umursamadan silerdim.
"Yok kızım, gel." Müdürle aralarında ne bağ olabilirdi ki?
"Gıcıklığına mı yapıyorsun?" Bertuğ'un sorusuyla ona döndük. Neyi gıcıklığına mı yapıyordu?
Kaşlarımı çatmaktan alnım karışacaktı şimdi!
Arya başını 'hayır' anlamında sallayıp derin bir nefes verdi. Sonra da bize döndü.
"Tamer hoca benim eniştem. Teyzemin kocası." Diye açıklama yapınca hepimiz derin bir nefes bırakmıştık. Müdür bizim rahatlamamıza kahkaha attı. "Gözünüzde seviyem gerçekten bu kadar düşük mü?" Hayal kırıklığıyla babama baktı.
Gerçekten onu, Seray gibi sanmıştım. Bu belki de ona yapabileceğim en büyük kötülük olurdu ama onu tanımıyordum bile.
Belki de çok iyi biriydi. Belki de Seray gibi kötü...
Babam bir anda telaş yapıp ne yapacağını şaşırınca gözleri büyüdü.
"Yok kızım öyle mi dedik biz şimdi?" Babamın bu haline gülerek tepki verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTUP YILDIZI'M (GERÇEK AİLEM)
FanfictionYıllar önce karıştırılmış iki bebek. İki farklı aile, iki farklı çocuk ve iki farklı hayat. Ailelerin birbirine zıt olduğu gibi çocukların da zıtlığı ortada. Çektiği acıların son bulması o evden ayrılmasıyla olmuştu. Belki de o ev hayata olan bakış...