3.3

123 7 1
                                        

"Oldu mu böyle çekip giderken?"

꒰⁠⑅⁠ᵕ⁠༚⁠ᵕ⁠꒱⁠˖⁠♡

"Hadi..." Diye mırıldandım. Yirmi dört saatin dolmasına çok az kalmıştı fakat bir türlü Can uyanmamıştı.

Abim ellerini omzuma koyup beni durdurdu. "Dakikalardır dönüp duruyorsun Selen, miden bulanacak şimdi." Dedi abim. Başımı olumsuz anlamda sallayarak dönmeye devam ettim.

Can bir an önce uyanmalıydı.

İçime derin bir nefes çektikten sonra yüzümü avuçlarımın arasına aldım.

"O çok güçlü bir insan, ölmeyecek." Diye fısıldadım kendimi ikna edebilmek için.

Abim ayağa kalkıp yanıma geldi. "Kantine ineceğim, su ister misin?" Dedi yumuşak bir sesle. Yavaşça başımı salladıktan sonra "tamam," dedim.

"al."

Abim yanımdan gidince duvarın yanına gidip yavaşça çöktüm. İçimden bir ses Can'ın öleceğini söylüyordu. Bende haykırıyordum, "ölemez!" Diye.

Abim birkaç dakika sonra yanıma gelip suyu uzattı. Teşekkür ederek suyu aldıktan sonra birkaç yudum içip geri kenara koydum.

"Kalbi durdu!" Diye bağırdı bir hemşire. Hızla canın odasına çevrildi gözlerim.

Çizgi dümdüzdü.

"Olamaz! Kalbi duramaz!" Diye bağırdım ayağa kalkıp.

"Can! Can lütfen uyan!" Dedi canın annesi. Birkaç hemşire ile doktor koşarak canın odasına girdikten sonra şok cihazını hazırlamaya başladılar.

Doktor her denemesinde daha da artmasını istiyordu fakat düz çizgi bozulmuyordu.

"Makine bozuk olabilir mi! Allah'ım inşallah makine bozuktur!" Dedim hıçkırıklarımın arasından.

Doktor elindeki cihazı başka bir doktora verdikten sonra dışarı çıktı.

Maskeyi çıkardıktan sonra içine derin bir nefes çekip bana ve can'ın ailesine baktı.

"Hastayı kaybettik."

꒰⁠⑅⁠ᵕ⁠༚⁠ᵕ⁠꒱⁠˖⁠♡

Sonraki bölüm final :'(

Obje • Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin