1.9

132 16 13
                                    

Kitabı final yapmadan paylaştım, haydi hayırlısı bakalım.
Bu bölüm için aklıma gram fikir gelmed- oha aklıma bir fikir geldi!

Oki, o zaman siz okuyun bende yazayum

꒰⁠⑅⁠ᵕ⁠༚⁠ᵕ⁠꒱⁠˖⁠♡

"Hadi hadi, gidilecek o pikniğe." Dedi abim beni itekleyerek. Sırf motivasyonum düştüğünden zorla beni pikniğe götürecekti.

"Sen giyin, biz minel ile seni bekleyeceğiz." Dedikten sonra beni odama iktirip kapıyı da arkamdan kapattı.

Oflayarak gardolabımın yanına gittikten sonra açık sarı kot pantolonum ile beyaz bir bluzu giyip saçlarımı dağınık topuz yapmıştım.

Fazla süslenmeme gerek yoktu, bir pikniğe gidecektik nasıl olsa.

Bu sıralar çok sıktığım parfümümü sıktıktan sonra papatyalı küpelerimi kulağıma takıp telefonumu aldım.

Odadan çıktıktan sonra hızlıca aşağı inip piknik sepetini aldım. Bir an önce şu günü bitirmek istiyordum.

"Aşkım nasılmış bakayım benim?" Dedi abim minele doğru kollarını açarak. Minel gülerek kollarını abimin boynuna sardığında karşı çıkacak olsam da vazgeçtim.

Ben bunları yaşayamıyorum diye başkalarına da yaşatmama hakkım yoktu.

Minel suratımın düştüğünü fark ettiğinde kollarını abimin boynundan çekip hafifçe öksürmüştü.

Abim de anlayışla başını sallayıp yanıma geldikten sonra yanıma gelip yanağımdan makas almıştı.

"Asma kız şu suratını, bir daha sarılmayız olur biter." Dedikten sonra duraksadı. "Yani senin yanında sarılmayız, değil mi minel? Yoksa ben sana sarılmadan bir saniye bile duramam."

Şuanda kaç saniye geçtiğinin farkında mıdır acaba?

"Her neyse," dedim konuyu değiştirmeye çalışarak. "Gidelim mi artık?" Dedim piknik sepetini alırken.

Minel kafasıyla beni onayladıktan sonra yanıma gelip diğer sepeti aldı.

"Ben taşırım kelebek," dedi abim sepeti minelin elinden alırken.

Kelebek...

Uraz hep bana kelebek diye seslendirdi.

Suratım tekrar düştüğünde minel ortamı yumuşatmak için gülümseyerek abimi salondan yolladı, ya da kovdu desek daha doğru olur.

"Senin neyin var bakayım?" Dedi naif bir ses tonuyla. "Yok birşeyim." Deyip geçiştirmeye çalışsam bile gülüp bana baktı.

"Anlamayacağımı mı sanıyorsun Selen?" Dedi eski ciddi tavrına dönerken.

"Birşeyim yok." Dedikten sonra salondan koşar adımlarla çıktım.

•••

"Burası ha?" Dedim yeşillik alanı işaret ederek. "Güzelmiş."

Elimdeki sepeti yere serdiğimiz örtünün üzerine yerleştirdikten sonra derin bir nefes alıp temiz havayı içime çektim.

Etrafın güzel bir havası vardı.

"Şükür gelebildin Helin." Dedi abim. Kafamı kaldırıp heline baktığımda gülümseyerek göz kırpıp abime ve minele selam verdi.

"Sende hoşgeldin." Dedi minel karşı tarafa doğru.

Uraz buradaydı.

꒰⁠⑅⁠ᵕ⁠༚⁠ᵕ⁠꒱⁠˖⁠♡

Tamamen yazılmak için yazılmış bir bölümdü aslında. Çok fazla kafaya takmayın derim asklarım.

(21. Bölümden spoi, orada kissimsi bisiler olabiler askolar)

Obje • Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin