"Gitme dememle kalsan ne olur? Gönlün çoktan yola çıkmış bir kere..."
꒰⑅ᵕ༚ᵕ꒱˖♡
Üzerime beyaz bir crop giyip siyah paraşüt pantolonunu da geçirdikten sonra boy aynamda kendime baktım.
Sade ama güzel olmuştum.
Siyah sırt çantamın içerisine kaynak kitaplarımı ve defterlerimi koyduktan sonra kulaklıklarımı da öne koyup dudaklarıma tint sürdüm.
Parfümümü de sıkıp hazırlığımı tamamladıktan sonra aşağı inip buz dolabından soğuk kahvemi aldım. Bitter çikolata ile kahveyi çantama koyduktan sonra annemlere "ben çıkıyorum!" Dedim.
Ayakkabılarımı giydikten sonra çantamdan kulaklıklarımı çıkartıp Gökhan Türkmen'in Çatı Katı şarkısını dinlemeye başladım.
Yol boyunca aklım sadece Urazdaydı fakat artık onu unutup yoluma bakmak istiyordum.
Ama işler o kadar kolay değildi işte.
Canların evinin kapısının önüne geldiğimi fark ettiğimde düşüncelerimden sıyrılıp kapıyı çaldım.
İlk başta kapı açılmasa bile sonradan "geliyorum!" diyen canın sesi duyuldu. Kapıyı açtığında karşıma çıkan canın hali çok şeydi...
Yakışıklı olmuştu yani. Üzerinde kaslarını belli eden bir beyaz tişört ile siyah eşofman vardı.
Uyumlu olmuştuk.
Saçlarının düzgün olduğunu fark ettiğimde sırıtıp elimi saçına daldırdım. Güzelce saçını karıştırdıktan sonra ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim.
Onunla ders çalışacaktık, evin boş olduğunu söylediği için onda çalışma kararı almıştık.
"Sen üst kata çık, koridorun sonunda soldaki oda benim. Birazdan gelirim." Dedi. Başımı salladıktan sonra merdivenlere yönelip üst kata çıktım.
Koridorun sonundaki solda olan odaya girdiğimde ilk önce bir çikolata kokusu karşılamıştı beni.
Bacaklarıma birşeyin sürtündüğünü fark ettiğimde gözlerimi yerde duran köpeğe çevirdim.
Küçük süs köpeğiydi, ayrıca çok tatlıydı. Yere çöküp köpeği kucağıma aldıktan sonra sevmeye başladım.
"Adı Liya." Dedi arkadan bir ses. Yavaşça arkamı döndüğümde gülümseyerek bizi izleyen can ile karşılaştım.
"Öyle mi? İsmi çok güzelmiş." Dedim köpeği sevmeye devam ederken. Liya kucağımdan atlayıp koltuğun tepesine çıktıktan sonra canın tepesine atladı.
Can ise gayet normal birşeymiş gibi kollarını liyaya sarıp kafasını öptü. "Güzel kızım benim." Diye mırıldandı liyayı severken.
Köpeğe bile sanki bir babaymış gibi davranıyordu. Açıkçası bu hali çok hoşuma gitmişti.
"Baba gibisin!" Dedim gülerek. O da güldükten sonra liyayı yere indirip masaya doğru ilerledi.
"Sayılır." Dedikten sonra kendi sandalyesine oturup ders kitaplarını çıkartmaya başladı.
"Gel de ders çalışalım." Dedi. Başımı salladıktan sonra yanında duran sandalyeye oturup test kitabımı çıkarttım.
Aynı test kitabı onda da vardı çünkü planlı olarak almıştık.
Canın 236. Sayfayı açtığını fark ettiğimde bende aynı sayfayı açıp sorulara baktım.
"Hepsi beceri temelli ama!" Dedim can'a. Gülerek başını salladıktan sonra soruyu çözmeye başladı.
"Çöz işte, yaparsın sen." Dedi bana. Oflayarak kalemi elime aldıktan sonra soruyu çözmeye başladım.
Her test on soruluktu ve ben altıncı soruda takılmıştım.
"Bunu anlamadım, yardımcı olur musun?" Diye sordum Can'a. Hafifçe gülümsedikten sonra başını sallayarak soruyu anlatmaya başladı.
Gerçekten de güzel anlatıyordu.
Soruyu anladığımda can'a teşekkür edip diğer sorulara geçtim.
@canistee bekleye bekleye ağaç oldim
Yorumlar kapalı
13.383 beğeni
@Selelili birileri biraz daha bekleyebilir değil mi
Yorumlar kapalı
23.727 beğeni
꒰⑅ᵕ༚ᵕ꒱˖♡
Saçma bir yerde kestim ama neys bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obje • Texting
De TodoTamamlandı. Uraz: biliyor musun? Uraz: benim için bir objeden farksızsın Uraz: ne üzerimde bir etkin var Uraz: ne de önemin 1. #popülerlik 1. #inek 130524 💫 030624 🌼 Her kitap bir şansı hak eder ~♡ Kitapta dram yoğundur, sevmeyenler okumayabilir...