BÖLÜM 3

56 3 5
                                    

-abi lütfen ölmeme izin verme

-vermicem abicim korkma" derken kızın ellerini bağlanması adına komut vermişti. defalarca iğne ile delinmeye çalışılan yumruyla baktığında elindeki neşterle derin nefesler almıştı. bir yanda diğer doktor arkadaşına komutlar veriyordu.

neşterin cuyla yumruğa çizik attığında bütün hastaneyi inleticek seviyede bir çığlık yayılmıştı.

...

kapının önü ise tam bir cehenneme dönüşmüştü. Demirören ailesi ne yapacaklarını bilmeden içeriden gelen acı çığlıkları dinlemek zorunda kalmışlardı. dakikalarca bitmeyen çığlıklar kulaklarında yankılanırken büyük bir hışımla gelen ramiz Dereoğlu hızla mahir beyin yakasına da yapışmıştı. mahit beyin oğulları ve korumaları anında tetiklenirken mahit bey

-RAMİZ HİÇ SIRASI DEĞİL. SIÇTIĞIMIN HASTANENE MECBUR KALDIK KIZIM.....-

-UMAYIN YANINDA NE İŞİN VAR NE YAPTIN LAN ONA LAN BU KADAR MI DÜŞTÜN UFAK TEFEK KIZLARA ZARAR VERECEK KADAR MI?" diye bağırdı. baranın aramasıyla ne yapacaklarını bilmeyerek hastaneye geldiklerinde kanlar içinde yarı baygın halde umayı düşmanın kollarında görmek beklediği bir olay değildi. ne olmuştu umaya yumruyu biliyordu. ama bu hale gelene kadar neredelerdi. kendisine olan siniri daha da artıyordu. kızının yerine koyduğu kişi burnunun dibinde acı çekerek bu hala gelmişti ama onun bilgisi dahi yoktu. eşinin kolunu tutup onları ayırmaya çalışırken ki haliyle mahir beyi hafiften ittirerek geriye çekilmek zorunda kalmıştı.mahit bey;

-o benim kızım asıl senin benim kızımla ne alakan var?" diye sormasıyla ramiz beyin beynine ok yemesi bir olmuştu. kızının öz babası düşmanlarından birimiydi. ramiz tam ağzını açıp konuşacağı sırada baran içeriden çıkmıştı. kana bulanmış önlüğü ağzında birikmiş terlerle yüzünde azda olsa bir rahatlama ifadesi vardı. herkes anında baranın başına toplanırken demirörenlerin ne alaka olduğunu çözmeye çalışıyordu. ramiz hemen barana yönelerek

-baran oğlum kızım nasıl?" dediğinde demirörenlerde bariz olan bir gerginlik meydana gelmişti sahiplenme eki hiç bir demirörenin hoşuna gitmediği netti.

-yumruğu boşalttık baba. defalarca kendi boşaltmayı denemiş ama becerememiş yumru çok sert olduğu için becerememiş galiba yumruyu boşalttım. az dozda ağrı kesici yaptım. bir kaç saat gözlem altında geçirecek şuan hemşireler temizlenip giyinmesine yardımcı oluyorlar normal odaya alınan " dediğinde demirörenlerin hepsi soru işaretleriyle doluydu. baver merakla

- ne yumrusu bu?" dediğinde baran kafası karışık şekilde bavere dönmüştü.

-bunu kim olarak soruyorsun kardeşimin yanında ne işiniz vardı?" dediğinde demirörenler büyük bir atarla barana yaklaşmışlardı. ortam hiç gergin değilmiş gibi dahada gerilirken mahit bey;

- ben babasıyım. çıkıştığın kişide kardeşim diye sahiplendiğin kızın gerçek abisi" dediğinde ortamdaki sinir dahada gerilmişti." şimdi tam olarak ne olduğunu anlat yumru neyin nesi ?" dediğin de baran alayla güldü.

-anlatayayım mahir Demirören kızınızın göğsünde bir yumru var. bu yumru kalbe giden bir çok damarlara bağlı . eğer kendine dikkat etmezse dikkatli beslenmez sinir stres yaparsa bu yumrununu içi adeta zehirle dolmaya başlıyor doğru şekilde boşaltılmazsa içine dolan sıvıyla gerilen yumru kalbine giden damarların içinde adeta zehri boşaltıyor. kalp her kan pompalandığındaysa vücuduna zehir saçılıyor. şimdi sıra benim sorumda Umay yumruğu bu hala getirecek ne yaşadı ve bu olaylar yaşanırken biricik babası ve öz abileri nerelerdeydi?" dediğinde bir kavganın tetikleneceği çok belliydi. demirörenler duydukları şeyleri hazmetmeye çalışır hala gelmeye çalışırken baranın dediklerini kulaklarında tekrar ediyordu. daha önce duymadıkları bir hastalık karşısında ne tepki vereceklerini bilmez şekillerdeydiler. cevap verme algıları adeta kapanmıştı. günlerdir kızın doğru düzgün bir şey yemediğinin farkındalardı. çekindiğini düşünüp sürekli geceleri tepsi bırakmalarına rağmen Umay hiç bir şey yemiyordu.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin