-13-

12 4 6
                                    

"Chaeyoung belki kendi memleketine dönüyordur?" iyi hissetmem için aklına gelen tüm olumlu ihtimalleri önüme sıralayan Lisa'ya bakmadan başımı sağa sola salladım.

"Burası onun memleketi zaten. Buraya döndüğüne o kadar eminim ki Lisa, umarım karşıma çıkmaz ve kısa sürede siktir olup gider." onun yanında ilk defa küfür ediyordum, bu duruma şaşırdığı söylenemezdi.

Lisa anlamlandıramadığım bir şekilde mutsuz bir suratla hafifçe eğilip dirseklerini dizine yasladı. Ağlamamak için zor duruyordum, belki ona abartıyormuşum gibi gelebilirdi fakat çocukluğumun katilleri ile yüzleşmek kolay değildi. Ya da kolaydı da ben mi abartıyordum?

Yaşadıklarım bir film konusu olabilecek derecedeydi ve artık başıma daha kötüsü gelmez diyerek kendimi avutuyordum işte. Hâlâ o saf çocuktum belki de. Bu düşünceler beni yaralamış gibi gözümden yanağıma doğru bir yaş süzüldüğünde, banklarda yetişkin değil yine bir kız çocuğu ağlıyordu.

Gözlerimden akan yaşların hızı artınca burun çekme seslerime şahit olan Lisa yavaşça doğruldu. Beni böyle gördüğü gibi bedenini tamamen bana çevirdi ve sıcak ellerini yanağıma yaslayıp baş parmağıyla göz yaşlarımı sildi. Siktir bu çok hoşuma gitti.

"Chaeyoung ağlaman canımı acıtıyor. Neden?"

Hafiften kızarmış olduğuna emin olduğum gözlerimi ona diktiğimde göz yaşlarım yavaşladı. Onun canını acıtmak istemiyordum fakat kendiliğinden akıyordu, kontrol etmesi zor bir şeydi elbette.

"Lisa."

"Efendim güzel kızım?" böyle söylemesi biraz olsun iyi hissettirmişti.

"Uyuyalım mı? İnsan uyudu mu her şeyi unutur."

Çok kısa süreliğine düşündükten sonra mırıldandı. "Tamam bana gidelim ve uyuyalım. Uygun mu senin için?"

"Sana yük olmuyorum değil mi?" demem ile birlikte Lisa gözlerini devirdi.

"Bunu duymamış gibi yapacağım, gidelim."

Bileğimi nazikçe kavrayıp beni ayağa kaldırdıktan sonra iki eliyle gözlerimin altını sildi. Makyaj yapmadığım için şanslıydım, yoksa şimdiden bir pandaya dönüşmüştüm.

Lisa beni yine nazikçe çekiştirdiğinde sahilden çıkmak için adımlarını çıkışa yöneltti, ben de onu takip ediyordum. Her şeyi unutma fikrinden çok onun evinde uyuma fikri beni cezbetmişti sanki. Lisa'nın adımları motorun önünde durunca motorun kollarına takılı duran o meşhur siyah kaskı usulca kafama geçirdi.

İtiraz etmekle uğraşıp başımızı ağrıtmak istemiyordum, zaten şu durumda kaskı takmam için her şeyi yapardı yüksek ihtimalle. Önce onun yerleşmesini bekledikten sonra arkasına geçtim ve kollarımı ince beline sardım. Yerinde dikleşerek gaza bastı ve o güzel saçlarının rüzgarla olan dansını izlemeye başladım. Kakülleri ise bu rüzgardan hiç etkilenmiyormuş gibi hareket etmiyordu. Bir kavşaktan ustaca dönüp biraz daha ilerleyince birçok eve sahiplik eden sokağın ortasında durduk. Motoru bir evin önüne yavaşça sürerken kenarda durduk. Motoru bıraktığı eve kısa bir bakış attıktan sonra boğuk sesiyle konuştu.

"Geldik yavrum, inebilirsin." başımla onu onayladıktan sonra motordan indim ve yavaşça evin önüne adımladım. Kollarımı birbine bağladığımda onu beklemeye başladım. Yanıma gelip kaskı başımdan çıkarttıktan sonra gözlerime baktı, gözlerim hâlâ sulu olmalıydı ki uzun bir süre gözleri gözlerimde takılı kaldı.

Ve sonunda "Ağlama artık." dediğinde gözlerimi kaçırıp elimin tersiyle yanaklarımdaki yaşları sildim.

"Deniyorum." diyerek ona sırtımı döndükten sonra eve girmesini bekledim. Sadece uyumak ve her şeyi unutmak istiyordum. Lisa yanımdan sıyrıldığında evin kapısını açtı ve geçmem için kenara kaydı. Gözlerim evin içinde bir tura çıkarken içeri adımladım, ardımdan Lisa gelince kapanan kapının sesini işittim. Lisa evi tamamen kendi zevkine göre dizayn etmiş olmalıydı, evin bir kısmı çiçeklerin olduğu bölümle kaplıydı. Çok hoş bir görüntü sağlıyordu bana kalırsa. Krem renginde olan raflarda düzenle koyulmuş kitaplar, kediler için koyulmuş mama ve su kapları. Hepsinin ayrı güzel bir düzeni vardı. Bir kedi gelip bacağıma sürtündüğünde gözlerimi yere indirdim, beyaz ve gri renklere sahip olan bu kedi oldukça cana yakın duruyordu. Yavaşça yere çöküp başını okşadığımda Lisa mırıldandı.

 𝘤𝘩𝘦𝘳𝘪𝘦 𝙗𝙮 𝙨𝙚𝙣𝙩𝙧𝙚𝙥𝙞𝙖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin