clash | taekook

twenty-four

keyifli okumalar...

8 sene önce...

"Emin misin buraya geleceğine?"

"Eminim, gelecek."

"Ya gelmezse?"

"Kes sesini Jeonghan gelecek!"

"Taehyung akşama otobüsüm kalkıyor ve ben seni mi görmeye geldim Jungkook denen o çocuğu mu anlamadım?"

"Ya niye öyle diyorsun?"

Kocaman açtığı gözleri etrafı tararken, arkadaşının söylediği şey ile dudaklarını büzdü.

"Tamam büzme dudaklarını, hem Jungkook Busanlı değil mi? Ne işi var burada?"

"Bilmiyorum Jeonghan, bilmiyorum ama öyle mutluyum ki burada olduğu için, kalbim küt küt atıyor."

"Keşke hemen bizim takıma çıkabilsen, sık sık görüşürdünüz hatta konuşurdunuz."

"Bilmiyorum, keşke diyemiyorum çünkü öyle utanıyorum ki yanaklarım kıpkırmızı kesiliyor, uzaktan görmeme rağmen. Yanına gitsem dilim tutulur herhalde. O yüzden biraz daha böyle devam edelim... Sizinle aynı takımda olursak oynadığım oyuna odaklanamam."

"E yuh Taehyung! Abayı yakmışsın resmen."

"Sadece abayı yaksam iyi, başlı başına ben yanıyorum Jeonghan..."

"Arsızsın!"

Taehyung arkadaşının gülerek söylediği şeye gülerek karşılık verdi.

Evet, fazlasıyla arsızdı, geçirdiği son kızgınlıkta aklında, dilinde tek bir isim vardı.

Jeon Jungkook.

İlk kez, geçen ay milli takım seçmelerinde karşılaşmışlardı. Daha doğrusu Taehyung, Jungkook'u fark etmişti.

Jungkook sahaya adımını attığı an, Taehyung kitlenip kalmıştı orada... Bembeyaz teni, koca gözleri ve tavşanı andıran dişleri olan bu oğlan çocuğu mahvetmişti Taehyung'u oracıkta...

İlk görüşte aşk böyle bir şey miydi? Eğer bu yaşadığına ilk görüşte aşk deniliyorsa evet, kesinlikle ilk görüşte aşktı...

Seçmelere gelmişti ama nasıl odaklanacaktı bilmiyordu şu saatten sonra.

Çoktan milli takıma seçilen kuzeni onu orada sarsmasaydı, bir süre daha kendine gelemezdi.

"Pişt! Nereye daldın gittin oğlum? Hadi! Geç ortaya, hocalar gelecek birazdan..."

Yoongi, hala şaşkın şaşkın etrafa bakan kuzenini sahaya doğru ilerlemesi için itti. Bu şaşkınlığını da ortamın heyecanına verdi.

Heyecanlıydı Taehyung, evet hatta başta seçmeler için heyecanlıydı ama şimdi odağı nereydi seçemiyordu?

Seçememişti de...

Berbat bir seçme geçirmişti, ailesi Taehyung'un normalde nasıl bir oyun sergilediğini bildiği için çok şaşırmışlardı, fakat bu kötü performansı heyecanına vermişlerdi.

Onlar için önemli olan Taehyung idi. Seçmeler yeniden olurdu, yeniden katılırdı.

Şaşırdıkları başka bir şey vardı.

Taehyung çok mutluydu. Sürekli gülümsüyor, gözleri sürekli etrafta dolanıyordu.

Eğer Taehyung'u biraz olsun tanıyorlarsa şu an suratının beş karış olması lazımdı.