Keyifli okumalar, elinizden geldiğince yorum atarsanız ve oy verirseniz sevinirim. Oranlar o kadar az ki gerçekten yazasım gelmiyor. Zaten zor bir süreçten geçiyorum, motivasyonum da kırılınca yazamıyorum maalesef
Bölüm hiç içime sinmedi ama beş günde bir atacağım diye bir söz verdiğim için mecburen bölümü atmak zorunda kaldım... Bölümler uzar mı bilmiyorum ama bundan da kısa olmayacağı kesin mfogıjdfgflspdf
Emir Can İğrek- Devriliyorsam
***
Yelkovan akrebi kovalarken kendisini akıp giden zamanın dışında gibi hissettiği bir zaman dilimi olurdu herkesin. Kendi hayatına, kendi sahnesine yabancı kaldığı; olanları dışarıdan izleyedurduğu, imkanı olsa zaman akışını tersine çevireceği anlar her insanın yaşamında vardı. Var olmuştu ve var olacaktı. Kaçışı, çözümü, yok sayışı yoktu.
Bu eve, Kayra'nın evine geleli yaklaşık iki saate yakın bir süre geçmişti fakat ben bu yaşananların hâlâ rüya olabileceği kanısındaydım. Gerçekmiş gibi gelmiyordu. Oturduğum koltukta, daha bir hafta öncesine kadar sadece yarıştan yarışa gördüğüm bir adamın yanında, onun açtığı filmi boş gözlerle ve anlamadan izliyor oluşum gerçek olamazdı.
"Sonunda adam ölecek." dedi Kayra sanki zihnimi meşgul eden şeylerden beni uzaklaştırmak istiyormuş gibi. Filmi başlatmadan önce önümüze bir kova dolusu patlattığı mısırdan bir avuç daha aldı. "Yazık olacak, üzüldüm."
"Nereden biliyorsun?" diye sordum ben de çekingen bir şekilde. Filmi beraber seçmiştik. İzlemeyecek olsam bile Kayra'nın da daha önce izlemediği bir film seçtiğimize emindim. Kendisi söylemişti çünkü. "Gayet mutlu görünüyorlar, niye adamı öldürdün birden?"
"Mutlu görünüyorlar ama mutlular mı, esas soru bu olmalı bence." Avcundaki tüm mısırları anında ağzına attı, yutmayı beklemeden devam etmişti konuşmaya. "Yüzüne gülen bir insanın gece yatağına yattığı anda kafasında dönen olayları bilemezsin. O odanın tavanı kaç insanın katili oldu, kaç gece uykusuz kalındı, sinir krizinin eşiğinden kaç kez dönüldü bunların hiçbirini bilemezsin." Parmağı ile televizyonu gösterdi hevesli hevesli. "Bir insan sadece gülüyor ve gülüşü tek bir kişiye bağlı diye tüm hayatında mutlu olmuyor yani."
Haklıydı. Haklı olduğunu biliyordum ama bunu kabul etmemeyi tercih edip omuz silktim ukalaca. Kayra'nın kehribar rengi gözleri bana döndü benim bu tavrımı görmesiyle. O da gülmüştü içten bir şekilde. Gülüşünü umursamadan "Hiç değilse karısı var, o olmasa hepten delirirdi." demiştim kendimi haklı çıkartmak adına.
"Delirmenin eşiğine gelmiş adamlara evlenmeyi tavsiye ettiğini bilmiyordum."
"Böyle bir şey tavsiye etmedim. Sadece mutlu olmak için bir sebebi olmasına şükretmesi gerektiğini söyledim."
"Yelda." diye mırıldandı Kayra yumuşak bir tonlama ile. Bedenimi ona doğru çevirip gözlerimi de yüzüne diktim. "Sen filmi izlediğine emin misin?"
Yalan söylemek istemediğim için susmayı tercih ettim ve gözlerimi hızla kaçırdım yüzünden. Bana bakmıyor olsa da ya suskunluğumdan ya da gerilen bedenimden dolayı filmi izlemediğimi anlamış gibi kıkırdadı. Elini az önce paketinden çıkarttığı ıslak mendille sildikten sonra kumandayı parmakları yardımıyla kavramış, filmi de kapatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Bana Düşman Mısın?
Teen Fiction"Kızınızı seviyorum ve evlenmeyi düşünüyorum." Konuşurken de bana bakıyordu içimi rahatlatmak istercesine. "Bana sordun mu delikanlı, hayırdır?" "Kızını zorla evlendirmek isteyen bir adamdan da icazet almayacağım beyefendi, evleniyoruz biz."