12

36 6 8
                                    

Lisa

Onu izliyordum. Beline kadar gelen uzun, yaz esintisiyle dalgalanan o sarı saçlarını,oturuşunu, duruşunu, dönüp insanlara selam vermesini. Etrafı izleyip durduk yere gülümsemelerini, bazen dalıp gitmelerini... Chaeyoung'a aşık değildim ama farklı bir havası vardı. İlk gördüğüm anda bana farklı bir enerji vermişti. Beni meraklandırmıştı. Onda farklı bir şeyler olduğunu anlamıştım hemen. İnsanlarla beraberken neşeliydi, güler yüzlüydü. Herkesi güldürür, ortamın neşe kaynağı olurdu. Kendi neşesiyle sizi de mutlu ederdi. Çok güzel gülüyordu. O gülünce ister istemez ortamdaki diğer insanlar da gülüyordu. Ayrıca çok yardımseverdi. İnsanlara yardım etmekten asla çekinmezdi. Bir keresinde yaşlı birine karşıya geçmesine yardım ederken gördüğümde içim erimişti.

Fakat insanlara bu kadar şefkatliyken, kendisine değildi.

Kendiyle baş başa kaldığında hep sessiz, üzgün olurdu. Yüzü düşerdi. Bazen ufak ufak gülse de kısa bir süre sonra yeniden dalgın olurdu. Sürekli müzik dinlerdi. Bazen kulaklığını takar,camdan dışarıyı izlerdi. Bazen ise gözlerini kapatır, müziğin ruhuna işlemesine izin verirdi. Bazen ise kitap okurdu. Saatlerce,hiç kafasını kaldırmadan. Defalarca ona seslenmek zorunda kalırdık. Yaklaşık 1 aydan kısa bir sürede onu bu kadar tanımış olmamın sebebi gözümün sürekli onda olmasıydı. Aslında ben hep etrafı izleyen biriydim ama gözüm Chaeyoung'un üzerinde daha fazla oyalanıyordu. Bunun sebebini ise bilmiyordum.

Kaldırımda öylece dalgın dalgın otururken bir anda çantasından bir defter ve kalem çıkardı. Çıkardığı defterden bir sayfa kopardı ve o sayfayı defterin üzerine koydu. Daha sonra kalemini eline aldı ve bir şeyler yazmaya başladı. Çok hızlı yazıyordu. İçindekileri kağıda döküyordu. Kim bilir neler tutuyordu içinde. Yazdıktan bir süre sonra yavaşladı. Bir süre daha yavaş yazdıktan sonra durdu. Kafasını kaldırdı ve etrafa bakmaya başladı. Elleri karnına gitti. İç çeker gibi oldu. Arkası dönük olduğu için anlayamıyordum. Ağlıyor muydu?

Bir süre uzun uzun iç çekti. Daha sonra hırsla kalemi eline aldı ve yazmaya devam etti. Bu sefer biraz daha yavaş yazıyordu. En sonunda yazmasını bitirdi ve kağıdını katlayıp kaldırımın arkasına sıkıştırdı. Sonra eşyalarını toplayıp oradan ayrıldı. Teyzem bu sitede oturuyordu. İstesem girebilirdim. Bunu yapmalı mıydım?

Merakıma yenik düştüm ve çantamdan telefonumu çıkardım. Teyzemi arayıp siteye girecektim. Kendisiyle pek konuşmazdım. Sadece siteye girebilmek için arardım. O da açardı.

"Alo?"

"Kapıyı açabilir misin teyze?"

"Açıyorum."

Telefonu kapattım. Birka saniye sonra kapıdan ses geldiğinde yavaşça ittim ve içeriye girdim. Önce etrafıma baktım. Chaeyoung'u göremeyince kaldırıma doğru ilerledim ve sıkıştırdığı kağıdı gördüm. Yavaşça aldım ve açtım. Kaldırma oturarak okumaya başladım.

Merhaba meraklanıp bu notu alan küçük çocuk.

Çocuklar. Arada grupça sohbet ettiğimizde hep çocukları ne kadar çok sevdiğinden bahsederdi. Bazen yanı başımızda oynayan çocukları izlerdi. Ne kadar temiz kalpli bir kız.

Benim kim olduğumu belki de hiçbir zaman bilemeyeceksin. Belki ben de senin kim olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğim. Fakat bilmen gereken daha önemli şeyler olduğunu sana hatırlatmak için yazıyorum bu notu.
Belki şu an üzgünsün. Belki çok mutlusun. Bu notu gördüğünde belki arkadaşlarınla oynuyordun, belki öğle yemeğini yeni yedin, belki de akşam oldu ve eve gitmek üzereydin. Her ne durumda olursan ol, bu notu okuyabildiğin için ikimiz de çok şanslıyız.

Who? || ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin