ARADAN GEÇEN HİSLR

290 25 6
                                    


Bazı duyguların açıklaması olmazdı. tıpkı sevmenin, aşık olmanın açıklaması olmadığı gibi. duygular insana yakışmazdı. insan duygularına yakışırdı. sevginin aşık olmanın bir mesleği olmazdı. 

önemli olan sevdiğine değer vermekti ona güvenmek onu çok sevmekti.

sabah gözlerini açmadan önce işittiği sesler dolayısı ile gözlerini açan genç adam ona bakan askerlerinin yüzlerini gördü. gözlerini açan komutanlarını gören türk askerleri kendini toparlayarak saygı duruşuna geçtiler.

"ne oluyor lan burada"diyen agah bakışlarını yan tarafa çevirdi ve gördüğü manzara içinde bir küfür savurmasına neden oldu.

"sikeyim "diyerek yan tarafta uyuyan genç oğlanı uyandırmadan yataktan kalktı. akşam burada kalmıştı daha doğrusu enisin sakinleşmesini bekledikten sonra gidecekti fakat uyuyakalmıştı.

haftalar sonra gzöüne rahat uyku girmeyen adam çok rahat uyumuştu. bu biraz onun garibine gitmişti fakat asıl sorun kendi askerlerine küçük olsa da rezil olmuştu. rezil olmamıştı aslında sadece onun askerlerin üstündeki imajını hafif yumuşatmıştı.

fakat agah yeniden o imajı toparlardı. bunu biliyordu. "hepiniz dışarı çıkın "sert ve kısık sesle konuşana komutanın emrini duyan askerler dışarı çıktılar.   

genç adam gözlerini yataktan yatan genç oğlana çevirdi. alnına düşen kızıl tutamları uzun kızıl kirikleri, turuncu çilleri hafif kalkık dudakları insanın ruhuna güzelliğini işliyordu.

gördüğü ve tanıdığı bütün kadınlardan bile daha güzel görünüyordu gözüne balkan oğlu.

başını iki yana sallayarak kendine gelen adam üstünü düzelterek dışarı çıktığında  onu bekleyen askerlerine sert bir ifade ile  bakıyordu.

"cenaze namazına buyur "diye kısık sesle konuşan yunusun sesini duydu genç adam bakışlarını ona çevirdiğinde yutkunan askerden bakışlarını çekerek diğerlerine çevirdi gözlerini.

" şimdi ben size ne yapayım ha "diye konuşan agah askerlerine baktı. hepsi hazır ol da bekliyordu. tam ağzını konuşup onları azarlayacaktı ki yanına gelen arnavut askerinin komutanlar tarafından çağırıldığını öğrendi.

başını sallayan adam "geliyorum "dedi. bakışlarını askerlerine çevirdi.

"ben gelene kadar kampın içinde yüz tur atacaksınız şimdi mevki al. "dediğinde askerler sıraya geçtiler.

"başla "diye bağırdı agah.  koşmaya başlayan askerlerine son bir bakış atarak komutanların olduğu tek katlı binaya girdi genç adam.

odanın içine giren adam onları bekleyen komutanlara selam vererek masaya geçip oturdu.

"agah komutanım sizi çağırmamızın sebebi yeni bir görev keşfi belirlendi "dedi arnavut komutanı dimitriye  baktı.

"bir kısmını temizlememiş miydik "dedi genç adam. başını sallayan arnavut komutanı "evet fakat kalan bölgelerde daha fazlasını tespit ettik. hazırlıklarınızı yapın komutanım yarın şafak sökmeden operasyona çıkacağız "dedi. başını sallayan agah binadan çıktığında kesik bir nefes verdi. asıl aklını bulandıran burada olmadığı zaman enise kim göz kulak olacağıydı. gözlerini kapatıp açan adam yüz ifadesini sabit tutarak bir yolunu düşüneceğine kendini inandırarak kampta koşan askerlerinin yanına giderek "sıraya geç "diye gür bir ses ile bağırdı.

komutanlarının sesini duyan tim genç adamın karşısındaki sıraya girerek hazır ola geçtiler.

"emredin komutanım "diye bir ağızdan bağıran timine bakan adam gözlerini onların üzerinden çekmeden "yarın operasyona çıkacağız kuzey kanadına. hazırlıkları yapın şafak sökmeden yola çıkacağız "dediğinde askerlerinin ses çıkarmadığını görünce " cevap ver asker "dediğinde "emredesiniz komutanım "dedi tim bağırarak. başını sallayan adam rahatsız bir yüz ifadesinden ziyade düşünceleri bedenin kasılmasına neden olmuştu.

arkasını döndüğünde balkan oğlunu gördü. elinde nerden bulduğunu anlayamadığı bir gaz lambası vardı. ona balkan mavi boncuk gözlerinin dolduğunu gördü. 

**************************************************************************************

BİRAZ GEÇİKTİM AMA BÖLÜMÜ TAMAMLAYIP GELEBİLDİM. NASIL BULDUNUZ. BEN ÇOK BEĞENDİM. BOL YORUM YAPIP BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN.


YÜZBAŞI-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin