"Anne babaaa"diye bağıran küçük oğlanın feryadı şehitler mezarında yankılanırken mezarda bulunan törendeki bir çok asker ve şehit yakınları içi parçalanıyordu küçük oğlanın haline.
"anne baba bırakmayın beni "diye ağlarken omuzlarından tutan kadın asker ağlayarak kazılan mezara yaklaşan küçük oğlanı tutmaya çalışıyordu.
"agah "diye sesi üzüntü ve acılı çıkan kadın asker arkadaşlarının şehit olması onu mahvetmişken onların kanından olan çocuklarını nasıl tutabilirdi ki.
"begüm abla annem babam gitmesin ne olur "diye ağlayarak diz çöken oğlana sarılan kadın gözünden yaşlar akıyordu.
anne ve babasının asker olmasından daha kötü bir şey varsa ikisinin de şehit olmasında daha acı veren bir şey var mıydı ki?
GÜNÜMÜZ.
Genç oğlandan ayrılan adam ayağa kalkarak derin bir nefes aldığında bir anlığına yaşadığı duygu yoğunluğu onu mahvetmişti. sandalyede savunmasız bir şekilde ona dolu gözler ile bakan oğlana bir bakış attı ve çadırdan çıktı.
"komutanım "diye arkadan seslenen askerlerine "çocuğa bakın ben şimdi geliyorum "diyerek arkasını dönüp gittiğinde yumruklarını sıktı.
yüzbaşı agah komutan bu yaşına kadar bir çok zorlukla baş başa kalmış bir komutan iken beş dakikada yaşadığı ve savunmasız kaldığı o an için kendine kızdı.
eğer bir askerseniz asla kimseye duyguların yumuşamaz ya da zayıf anlarınız olamazdı. hep katı ve sert bir şekilde kalmanız gerekmektedir.
"ne olursa ol hep şu yüreğinde merhametli bir adam olarak yaşa tamam mı benim güzel oğlum "diyen annesinin sesi kulaklarında yankılanırken dişlerini sıktı.
kendi kamp çadırına giren genç adam gözlerini kapatıp bir süre bekledi.
agah korkmaz hiç bir zaman bu kadar yoğun bir duygu açığı yaşamamıştı. bu balkan oğlu onun geçmişindeki yarasını açığa çıkartmıştı. bundan nefret etti genç adam.
bunca yıldır zayıf noktalarını yok etmeye çalışan adam sadece beş dakikalığına bir oğlanın onu bu kadar zayıf düşürmesi şaşılacak gibi değildi.
ne kadar zayıf noktalarını yok etmeye çalışsa da o annesinin merhametli ,babasının güçlü yıkılmaz oğluydu.
kesik bir nefes aldı. gözlerini açtı biraz kendini toparladıktan sonra çadırdan çıkan genç adam genç oğlanın bulunduğu çadıra geldiğinde önünden çekilen askerler ile birlikte çadıra girdi.
"komutanım "diyen hayrettine baktı. genç oğlan çadırda yoktu. "ne yaptınız lan çocuğa "diye konuşan agah komutan askerlerine baktı.
"arnavut askeri geldi çoçuğu komutan istemiş onu alıp gitti "dediğinde kaşlarını çatan genç adam çadırdan çıkarak balkan askerlerinin toplantı çadırına girdiğinde genç oğlanı korkmuş bir şekilde arnavut komutanına bakarken buldu.
"Mund të flasësh me ne që të të ndihmojmë, nga cila familje je, Enis?(sana yardım etmemiz için bizimle konuşur musun hangi ailedensin enis) "diyen komutana bakan yüzbaşı gözlerini genç oğlana çevirdi. konuşmuyordu. fakat az önce kendisi ile konuşmuştu.
"Si mund t'ju ndihmojmë nëse nuk flisni me ne?(bizimle konuşmasan sana nasıl yardım edebiliriz ki )"diye tekrar konuşmaya çalıştı genç oğlanla fakat tekrar ses seda yoktu oğlandan.
"ne yapacağız "diye aralarında konuşan balkan komutanlar birbirine bakarken çadırdan ses seda yokken başını arkasına çeviren genç oğlan yüzbaşı ile göz göze geldiğinde herkesi şaşırtan bir şey oldu.
genç oğlan sandalyeden kalkarak genç adamın arkasına saklandığında çadırdaki herkes şaşkındı.
"komutanım "diyen hayrettin ve diğer asker şaşkındı. yüzbaşı gibi sert ve soğuk bir adamın arkasına saklanmak ona güvenmek Türk askerlerini epey şaşırtmıştı.
kendi imajını zedelememek için boğazını temizleyen genç adam "bir sakıncası yoksa bizimle kalsın dili çözülene, ortalık durulana kadar "diyen asıl şok eden sözler ile kendi timindeki askerlerinin ona nasıl baktığını tahmin edebiliyordu genç adam.
*******************************
BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ. KURGUDAKİ KOMUTANI BÖYLE BADBOY OLARAK SANDINIZ GALİBA KJKJK YÜZBAŞI İÇİN NE KADAR ÖYLE BİR HAVA YAKIŞSA DA BU KURGUDA YÜZBAŞI AGAH MERHAMETLİ DIŞLARDAN SERT SOĞUK GÖRÜNEN AMA KALBİNDE MERHAMETİ TAŞIYAN BİR ADAM. BAKALIM BALKAN OĞLU İLE NE YAŞACAK? BOL YORUM YAPIP BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN GENÇLER.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZBAŞI-BXB
Teen FictionMakedonya'da başlayan bir savaş için yardıma giden Türk asker timi komutanı agah ve savaşta kimsesiz kalan Balkan oğlanı enisin hikayesi. "türküler söylesem o boncuk gözlerin ağlamayı bırakır mı"diye sordu agah komutan. kızıl saçlı oğlanın boncuk do...