BU KURGUDA GEÇEN BÜTÜN OLAYLAR VE ŞAHISLAR BİRER HAYAL ÜRÜNÜDÜR GERÇEKLİKLE BİR ALAKASI YOKTUR.
1.BÖLÜM "SAVAŞTA KALAN TEK CAN."
Makedonya'nın kuzeyinde yer alan üsküp şehrinde patlayan bombalar ülkenin bir savaş halinde olduğunu gösteriyordu.
savaş insanlık tarihinden beri hiç bitmeyen bir katliamdır. bunun nedeni de insanın bencil ve açgözlü olmasından kaynaklanıyordu.
savaşlar oluyordu. masum binlerce insan hayatını kaybediyordu. bunun sorumlusu yine insandı.
balkan bölgesinde gerçekleşen savaş hızını giderek artırırken diğer ülkeler sadece geriye izlemek kalıyordu.
bir ülke hariç. Türkiye kardeş ülke buna sessiz kalmadı. kalamazdı ki hemen yanında insanlar ölüyordu buna nasıl göz yumabilirlerdi.
Türkiye' den uçuşa geçen asker timleri balkan bölgesine giderken sadece bir an önce bu savaş durdurmak daha fazla insanın ölmesini engellemek istiyordu.
güvenli bölgeye ulaşan türk askeri bulundukları araçtan indiklerinde yetkili askerler ile konuşmak için kamp çadırlarına girmeden önce timine bir bakış atan yüzbaşı agah komutan "siz burada kalın hayretin benimle gel "dedi sert bir ifade ile. başlarını sallayan asker timi komutanının sözünden çıkmıyorlardı. agah komutanın sözünden çıkmak yürek isterdi.
çadıra giren komutan ve yardımcısı yetkili askerler ile konuştuklarında onlara yardım etmek için geldiklerini duyan balkan askerleri çok sevinmiş hatta minnettar olmuşlardı.
kendi askerleri yaralı ve epey bitkin ölüm sayısı giderek arttığı için son noktaya gelmişlerdi. böyle bir yardım onlar için bir mucize olmuştu.
"siz biraz dinlenin o zaman yarın keşife çıkarsınız "diyen bozuk türkçesi sarışın genç komutana baktı agah yüzbaşı.
"tamamdır "dedi. kevin denen sarışın komutan onlara kalacaklarını çadırları gösterdiklerinde tim kısa sürede yerleştiler.
"abi burası çok kötü durumda ya "diye konuşan yunusa baktı diğerleri.
"harbiden öyle ya "dedi onu destekleyen diğerleri. çadırın dışında sigarasını içen agah komutan konuşulanları duyabiliyordu. askerlerin dedikleri doğruydu.
her yer tahrip edilmiş harabeye dönmüştü güzelim şehir. buna üzülmüştü. ama zaten buraya bu savaşın son bulması için gelmemiş miydi?
ilerde sağlık çadırına götürülen sedyedeki yaraları insanları gördüğünde canı sıkılmıştı. sigarasından son bir yudum içtikten sonra kendi çadırına girdi. yatağına yattığında gözlerini kapatarak yarın ki keşfi düşündü.
"dikkatli olun bastınız yere iyi bakın "diye uyarıda bulunan agah komutan tim ile birlikte ormandan geçerken tetikte ve dikkatli bir şekilde etrafı kontrol ediyor harabe olmuş köy mecralara gidiyor yaralı yaşan var mı diye bakıyorlardı.
fakat şuana kadar yaşayan bir insan evladı bulamamışlardı. gittikleri yerlerdeki insanlar çok kötü bir halde ölü buluyorlardı. bu onları daha da kötü hissettiriyordu.
"komutanım başka bir köy kalmadı yakınlarda "diyen yunusa bir bakış atan agah yüzbaşı ilerdeki harabeye dönmüş camiyi gördü.
"bi şuraya bakalım sonra geri döneriz "dedi genç adam. askerleri ile birlikte küçük yapıda olan camiye giren asker timi önce etrafı sonra da caminin içini kontrol ettiler fakat kimse yoktu.
"temiz komutanım "diyen fahriye bir bakış atan agah etrafa bir göz gezdirerek başını salladı.
"geri dönüyoruz "diyerek camiden çıkacaklardı ki genç adamın duyduğu ses ile adımları kesildi.
"duydunuz mu "diyen genç adam timine baktığında silahlarına sarılan askerler etrafı kontrol ederken agah duyduğu ses doğru yaklaştı.
caminin içindeki külliyenin arkasındaki gizli dolabı açtı. karşılaştığı şey elleri ile ağzını kapatarak sesini duyulmamasını sağlamaya çalışan mavi dolu gözler ile ona bakan turuncu kıvırcık saçlara sahip genç bir oğlandı.
*****************************************
İLK BÖLÜM BÖYLE OLDU NASIL BULDUNUZ. BOL YORUM YAPIP BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN GENÇLER. TAKİP ÖNEMLİ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZBAŞI-BXB
Genç KurguMakedonya'da başlayan bir savaş için yardıma giden Türk asker timi komutanı agah ve savaşta kimsesiz kalan Balkan oğlanı enisin hikayesi. "türküler söylesem o boncuk gözlerin ağlamayı bırakır mı"diye sordu agah komutan. kızıl saçlı oğlanın boncuk do...