2 Bölüm-Günahlar

205 16 40
                                    

(Bölüm şarkısı;Toygar ışıklı-anlatamam.
Kelime sayısı;3600)

Korkularım asla peşimi bırakmamıştı,bir kitap okumuştum.Orda diyordu ki,ölümü beklerseniz korkarsınız.Beklemeyin ölümü,aniden olsun.Aniden ölürmüydü insan?Yada gerçek soru belkide şuydu,bir insan kaç kere ölürdü?

Ölmek için kalbin durmasına ne gerek vardı?Sen kafanda öldürmüşsen atan bir kalbin anlamı yoktur.Beynin ölmüştür,kalbin bir başkasını beklerken atıp dururdu.

Hayat bu değil miydi zaten?beyin ölümü gerçekleşenlerin kalbi,başka bir insana umut olurdu.Hayattan böyle temizlenmek istedim,ama o kadar günaha bulanmıştım ki kirli kalbim dursun istedim.Zihnimden önce kalp atışlarım dursun istedim.Çok korktum,kalbim bir başka masumun hayatına gölge olur diye çok korktum.O yüzden Tanrıya hep dedimki,eğer bir gün ölürsem ilk kalbim dursun.

Çünki benim kalbim her zaman kötülük için attı,kimse kalkıpda bana senin kalbin güzel demedi.Hep kirlettiler,daha çok kirlettiler,daha çok acıttılar,kırdılar,döktüler.

Kötülük dolu kalbime,daha çok kirli eller dokundu.Kafama vura vura soktukları o cümleler sonunda beni kendime iğrenç olduğuma inandırdı,hep korktum.Ama hayatta annem gibi olmaktan korktum,babama benzemekten korktum.

İğrençliğim miydi yüzüme vurulan,kalbim miydi masumluğu arayan?Bilmiyordum.

Gözlerim yola bakarken sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa sinmiştim,ondan kurtulmak ister gibi camla kapı küncücünün en kenarına kadar yapışmıştım biraz daha böyle kalırsam tüm vücudum uyuşacakmış gibiydi.

Hafif yağmur camları ıslatıyordu,yanımda oturan Kovboy.Evet ona kovboy diyeceğim çünki hâlâ adını bilmiyordum.

Arabayı sürüyordu,binmek istemediğim halde beni arabaya zorla bindirdiğinin üstünden 20 dakika geçmişti,nereye gidiyorduk bilmiyordum ama 20 dakikadır bu durumda oturmuş titremeye devam ediyordum.

"Lanet olsun."diye mırıldandı nefesinin altında,bakışlarını yoldan birkaç saniye bana çevirdi."Titremeyi keser misin?"diye sordu bıkkın sesiyle,arabaya bindiğimizden beri,yada o beni zorla bindirdiğinden beri durmadan titriyordum.Neden bu kadar çok titriyordum bende bilmiyordum ama önüne geçemiyordum.

"Titremiyorum ben."Benim sesimle kaşları alayla havalandı,başını önüne çevirirken parmaklarını direksiyona vurdu."Ah,tabi."Alay dolu sesiyle başını önce sağ sonra sol omzuna yatırdı."Titremiyorum ben."Dedi sesini alçaltıp çaresizlik katıp beni taklit ederek,hızla bakışlarımı kaçırdığında bıkkın bir ifadeyle başını iki yana salladı.

"Senin titremenden araba sallanıyor kızım,bu titremeyen halin mi?"Bıkkın sesine keyif ekledi ve nefesini verip arkasına yaslandı."Sana zarar vermeyeceğim."Dedi soğuk ama yumuşak bir ses tonuyla,öncekilere göre sesi daha sakin çıkmıştı.

Bana zarar vermeyecek miydi?şuan zarar görüyordum.Nefret ettiğim geçmişimden bir parça şuan yanımda oturuyordu.Ve ben elimde olmadan ona nefretle bakıyordum,aslında ona nefretle bakmıyordum.Ben geçmişime nefretle bakıyordum,ama geçmişime nefretle baktığımı sanarken o benim nefret dolu bakışlarıma maruz kalıyordu.

Başı tekrar bana döndüğünde yüzündeki alayı soğuk ifadesi kaplamıştı,gözlerime bakarken tek kaşı havalandı bakışlarına bir nebze yumuşaklık oturdu."Bana öyle bakma."diye mırıldandı gecenin karanlığında arabayı sürmeye devam ederken.Tekrar ona baktığımın farkında değildim,hızla bakışlarımı başka tarafa çevirdim.

"Sana zarar vermek gibi bir niyetim yok."Sesi sert çıksada bakışları yumuşaktı,gözlerini tekrar yola çevirirken direksiyonu sağa kırdı,ben ona kaçamak bakışlar atarken nefesini verdi ve arabayı kenara çekti.Etrafı ayın ışığı aydınlatırken nefesini verdiğini duydum.

Çetenin KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin