7 Bölüm-Mükemmel değiliz

164 4 12
                                    


(Dedublüman-Çözemezsin
Murat dalkılıç-Lüzumsuz savaş
Kelime sayısı-3830)

Hayatta inandığım herşey yavaş yavaş bir yalana dönüşüyordu, güvendiğim herkes giderdi. Ve ben artık buna alışmıştım, zaman geçtikce kimseye güvenmemeyi öğrenmiştim. Güvenmekten korkmuştum.

Canım o kadar çok yanmıştı ki, insanlara güvenemek en büyük korkum olmuştu. En son birine güvendiğimde, ve bir odada saatlerce çığlıklar içinde tacize uğradığımda hayat bana kimseye güvenmemem gerektiğini öğretmişti. O günahların her bir bedeli benden çıkmıştı, hep yanmıştım. Daha fazla yanmak istemiyordum.

Ama görüyordum ki yine bir ateşin içindeydim, güvendiğim her kesin beni bozguna uğrattığı gibi en büyük korkum Pusatın'da o enkazlardan biri olacağı olmasıydı. Parmaklarım titriyordu, elimdeki kız çocuğunun resmine bakıyordum. Gözlerim onun her zerresini tarıyordu. Ve arkada ki not diyordu ki sen benim kardeşimin katlisin Pusat.

Pusatın gözlerinde ki acı, yıkılmış bir adamın bakışlarıydı. Pusat çürüyordu. O haklıydı, Çakır, Pusat'ı çürütüyordu. Yanıma yaklaştı, elimde ki resmi aldı. Solgun gözleri resmin üstünde gezindi. "Serter'in derdini sormuştun bana hastanede." Dedi kısık çıkan sesiyle, omuzları düşmüştü. Onu ilk kez bu kadar savunmasız görüyordum..

"Kardeşinin katiliyim diyemedim." Diye mırıldandı, başını kaldırıp bana baktı. "Neden gizledin benden?" Diye sorduğumda gülümsedi.

"Söyleseme sarılırmıydın? bir katile sarılır mıydın Nil?" Boğazıma bir yumru oturdu, acı dolu bir gülüşle başını iki yana salladı." Baban gibi bir adama sarılır mıydın Nil, bir çocuğun katiline sarılır mıydın?" Dedi titrek bir sesle.

Boğazıma oturan yumruyu yutamadım, gözlerimin içine bakıyordu. Katil olduğunu kabul ediyordu, ama babam gibi değildi. Pusat pişmandı, Pusat'ın içinde öyle bir pişmanlık vardı ki, o pişmanlığı ben biliyordum. O Pişmanlık insana ölümü diletirdi, nasıl olmuştu da şimdiye kadar dayanmıştı?

"Nasıl oldu?" Dediğimde nefesini verdi, elinde ki resmi geri yazı tahtasına taktı. Parmakları birkaç saniye resmin üstünde kaldı. "Ne fark eder, olan oldu. O öldü, bende katilim. Nasıl olduğu neyi değiştirir Nil?" Diye sordu acı dolu bir sesle, arkasını dönüp uzun koltuğa oturdu. Gözlerim birkaç saniye resmin üstünde kaldı, ardından tekrar ona baktığımda o yeri inceliyordu.

"Değiştirir." Dediğimde dudağının kenarı acı bir alayla yukarı kıvrıldı. "Çok şeyi değiştirir." Koltukta onun yanına oturdum.

Gözleri yeri inceliyordu, başını kaldırıp bana bakmıyordu. Yada öyle bir cesareti yoktu, kendini babama mı benzetiyordu? Bu yüzden mi ondan korkmam onu bu kadar mahvediyordu?

Kendine katil diyordu, ama o asla babam gibi değildi. "Anlat bana, nasıl oldu?" Diye sordum yumuşak bir ses tonuyla.

Başını iki yana sallarken kendini küçümser gibi yüzü buruştu." Bana acıma Nil." Sert bir ses tonuyla konuştu, ama ne kadar gizlesede çaresizlik ordaydı.

Ona acıdığımı düşünmesine izin vermeyecektim, çünki ben ona acımıyordum. Onu anlamaya çalışıyordum,.o beni anlamıştı, bende onu anlamak istiyordum.

"Sana acımıyorum, ve ne var biliyor musun?" Diye sordum, elimi kaldırdım parmaklarımın ucu hafifiçe çenesini tuttu onu bana bakmaya zorladım. "Sana sarılırdım Pusat, orda bana gerçekleride anlatsan sana sarılırdım." Dediğimde bakışları yumuşadı.

Çetenin KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin