2

99 6 0
                                    

"Altaya haber vermeli miyim?" Damla kaşlarını çattı. "Tabiki de vermelisin hem Altay seninle barışmayı ne kadar istiyo bariz belli" hızlıca lafını kestim "sakın. Konunun barışmamızla alakası yok. Biz barışmıyoruz. Asla." Başını salladı. "Sen bilirsin ama yine de o çocuğu söylemelisin. Kendi çocuğundan haberdar olmalı zaten son 1 buçuk 2 ayda Altaydan başka kimse olmadı hayatında" demesiyle o geceyi hatırladım.

1 ay önce

"Barışmak istediğin gözlerinden okunuyo be! Senin için nerelerden kalkıp geldim Nur! Bunu mu çok görüyosun bana. Bana işkolik derken kendin neden burdasın? Gel benimle İngiltere'ye sana yaşatıcağım hayatı aklım almıyo mu senin kızım!" Son kez sinirle nefes verdim ve ellerimi sıkıyordum. "Bana bakıcımsın gibi davranma Altay! Senin sunucağın hayata muhtaç değilim ben!"

"Ama ben sana muhtacım!" Dudaklarımda Altayı hissetmemle geri çekildim. "Yapma... Kaçırma benden kendini sevgini esirgeme benden Nur. Ne kadar pişman olduğumun farkında değil misin?"
"Sence ne kadar işe yarat Altay? Pişman olman geçmişi değiştirir mi?" Başını salladı

"Değiştim Nur. Yemin ederim çok değiştim. Bana bu ay içinde olanlar sanki 10 yaş daha kattı ve sen olsan bunları atlatırdım ben." Duraksadım "Anlayamadın mı kıymetimi"

"Ayrıldığımız günden beri ne haldeyim haberin var Nur yapma böyle. Yalvarıyorum yapma nasıl biri olduğumu biliyorsun bazen hatalar yapabiliyorum tamam ama düzeltirim. Şimdi değiştiysem yine değişirim ben Nur."

"Hiç düşünmedin beni Altay. Bir gün bile sürekli deli gibi çalışıp boş zamanlarımızı sadece kendine ayırıp durdun. Altay sen bizim nişanımızı erteledin resmen! Nişanlandıktan sonra ki gün bile çalıştın yine anlayış gösterdim ama çevrene zaman ayırabildiğini anladığımda aynı anlayışı gösteremem." Gözleri doluydu

"Haklısın" dişlerimi sıktım "Haklıyım"

Ben etrafta yürürken yatağa oturup ellerini alnına yaslamıştı Altay. Sinirden titriyordum ama onu ne kadar özlediğimi anlatamam bile. Ayağa kalkıp karşıma dikildi ve arkamı dönücekken kolumdan tutup tekrar yüz yüze gelmemizi sağladı. "Yapma. Kendini benden alı koymana dayanamıyorum ben Nur" başımı salladım "sen ben olmadan çok iyisin Altay. Hep iyiydin." Dişlerini sıktı "değildim"
Sinirle oluşan sırıtmama başını eğerek cevap veriyordu Altay. "Kolumu bırakıcak mısın artık?" Başını olumsuz anlamda sakladığında kolumu çekip cam kenarına geçtim.

"Daha ne kadar böyle kalıcaz biz? Senden uzakta ne kadar dayanıcam" Gözlerimi kaçırdım "Sonsuza kadar" karşıma dikildi "sakın. Simay sakın. Yapma bunu bana nolursun daha ne kadar yalvarıcam sana" Gözlerimin dolmasını durdurma gereği duymadım.
Elleriyle gözümden akan damlayı silmesine de izin verdim. Diğer eli de yanağıma ulaştığında gözlerimi kapadım. Dudaklarımda dudaklarını hissettiğimde içimde pişmanlık ama aynı zamanda huzur da vardı. Öpüşmemiz bile farklı hissettiriyordu. Elinin bedenimde dolaşması sanki bana yasak olan bir şeyi yapıyormuşum gibi hissettirse de kendimi geri çekemiyordum. Ondan uzak kalamıyordum ben.

Günümüz

"Ne düşünüyosun yine?" Başımı sallayıp hayal alemimden çıkış yaptım. "Hiç." Dudaklarımı ısırmaktan hafif kan tadı alıyordum artık. "Tamam ben Açıklarım Altaya. Sen eve geç. Bi hal çaresi bulucam." Başını salladı "İstanbulda bu arada bil diye dedim" diyip sırıtarak gittiğinde göz devirdim.

Ne yani? Ben karnımda bi can mı taşıyorum?
Hemde Altay ve benim çocuğumuz olan bir can. Ve Ayrı olduğum Altayla. Aklım almıyordu sanki rüy- Ne rüyası! Kabustayım ve uyanmak yerine kış uykusuna yatmışım. Telefonumu elime alıp aşağı kata indim. Tırnağımı yerken rehberimde uzun süredir mesajlaşılmamış o ismi arıyordum.

Bulduğumda içimde oluşan o hissi nasıl def ederim bilmiyorum ama yazmak zorundayım sanırım. Klavyeyi açıp yazmaya başlarken sürekli bir mesajı silip başka bir şey yazıyordum. Derin bir nefes alıp telefonu bıraktıktan sonra su içtim ve tekrar telefonun başına geçip kendimi toparladığımdan emin bir şekilde mesaj yazdım. Altay'a...

Nur:Altay selam. Eğer İstanbuldaysan
Yüz yüze görüşme şansımız var mı?
Önemli bir konu hızlı dönersen sevinirim
16:21

Altay: Tabi ki. Bi süre burdayım eğer
Çok acilse bu akşam buluşalım.
16:21

Altay:  Bir sorun yok dimi?
16:22

Nur: Yani bi sorun yok sanırım ama
Konuşmamız gerektiğini değiştirmez.
Saat 5 buçukta buraya gelebilir misin?
16:24

Altay: geliyorum.
16:24

—————————————————————————

Oluru varHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin