10

68 8 1
                                    

Hala yorum yapan yok...


Uyandığımda aşağıdan yemek kokuları geliyordu.
"Tavuk..." aşağı iner inmez mutfağa ilerlemiştim. Annem mutfağımdaydı. "Anne? Ne yaptın???"

"Tavuklu soslu makarna" kısa süreliğine gülümsemiştim. "Babam olsaydı."

"Uuuu döktürmüş beee aynı anası"
"Uuuu döktürmüş beee aynı anası"

İkimizde gülümsediğimizde gözlerimiz hızla doluyordu. Kapının çalmasıyla Yaren hızla kapıyı açtı. "Altay abi gelmiş! Çikolatasız geldiyse geri kovalım."

"Almadan olur muu!" Elindeki çikolata paketini sallayarak içeri girmişti. Bu hallerini izlemeyi öyle özlemişim ki...

Yemekleri yedikten sonra annemleri burdaki evlerine uğurladık. Salona geçtiğimde Altay'ın yanına oturup karnımı okşamaya başladım. "Daha iyisin değil mi?" Başımı salladım. "Bilmiyorum. Sanki kalbimi yerinden sökmüşler de yerine bir
Şey konduramamış gibi hissediyorum."

"Geçicek birtanem" başımı salladım. "Geçse de içimde kalıcak." O da başını sallamıştı. Saçlarımı okşarken mayışmıştım. "Bugün çok uyudum dimi" güldüğünü hissedebilmiştim. "Evet bebeğim"

"Biraz daha uyiyim o zaman" bu sefer sesli gülmüştü. "Uyumaktan yüzün şişerse görürüm seni" omuz silktim. "Şişicekse uyumaktan şişsin."

Kendimi kollarında güzel bir uykuya bırakmıştım
Uyandığımda çoktan sabah olmuştu ve Altay telefonda konuşuyordu.

"Tamam gelicem."
"Nurla vakit geçirmem lazım."
"Hayır antreman yapıyorum burda."
"Nur ikna olmadan dönmem İngiltereye"
"O nerde ben orda bundan sonra haberin olsun."

Sıkıntı çıkarıyorlardı ve o benim için buna katlanıyordu. Telefonunu kapatıp yanıma geldi. "Günaydın güzelimm" gülümsedim.

"Kimle konuştun?" Dudak büzdü. "Abimle konuşuyodum birtanem" kaşlarımı kaldırdım. "Sıkıntı çıkarıyorlar dimi dönmen için?" Bakışları yere dönmüştü. "Sıkıntı değil. Ama ben seninle kalmak istiyorum. Sen gelmek istersen dönerim. Eğer kalmak istiyorsan burda kalır tekliflerden birini kabul ederim."

"Gidelim." Şaşkınlıkla gözlerime bakıyordu. "Ciddi misin?" Başımı salladım. "Orda olman lazım. Zaten işlerimi ordan da yapabilirim o yüzden öncelik senin olmalı. Gidelim ve orda devam et." Gülümsemesiyle birlikte sarılmıştık. Kalbi hızla atıyordu.

"Peki ya düğün?" Duraksadı. Evli bile değiliz ve ben hamileyim. Ve medyanın bu durumdan haberi var!

"Giyin." Sorar gözlerle bakıyordum gözüne. "Hadi bakma öyle giyin. En erken tarih hangisiyse alıp evleniyoruz." Gülümsemiştim. "Bu ne güzel bi teklif yaa" kaşlarını çattı. "Ben zaten teklif ettim bebeğimmm. 2.yi mi istiyosun? Ayıp." Gülmüştüm.

İşte böyle anlarımızı seviyordum. Hızla nikah dairesine gidip 5 gün sonrası için bir tarih almıştık. Aynı anda Altay'ın telefon etmesiyle düğün salonumuz da hazırdı.

"Gelinliğin!" Kaşlarımı çattım. "Hatırlarsaann benim gelinliğim zaten vardı Altay."

"Hayatım. Bedenin değişmedi mi? Hamilelikten bahsediyorum." Şimdi yedim seni pislik. "Kilo mu aldım ben?"

"Şişmanladım dimi ben?"
"Ayı gibi oldum tabi daha da büyücek bu göbek!"
"Yeni alınmış kıyafete bile sığamaz oldum dimi ben?!"

"Hayır askım yok vallahi kilo almadın göbeğin de normal gayet ya ben o gelinliği sana sıkı oluyo diye dedim karnına baskı olmasın bitanem." Nasıl kıvırıyo ama çakal:)

"Olur bana." Arabaya bindiğimde sırıtarak bindi.
"Sırıtma." Başını olumsuz anlamda sallamıştı. "Pardon?"

"Göbüşün çıksın göbüşünü de yeriiimm seni de yerimmm" hala suratım asıktı. "Aynen"

"Askıımm" dışarıya bakıyordum. "Tatlı yemeye mi gitsek"

"Ekler yiyelim!" Gülmeye başlamıştı. "Ne yaa"
"Tamamm güzelimm ne dersen. Gidelimde yiyelim hadi"

Oluru varHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin