PARFEUM-2

4 3 0
                                    

Haziran 1996

Serdenli'ye geldikten sonra günlerin daha da karmaşık hale gelmesi çok uzun sürmedi ..

Hava o kadar sıcak ki bulanltıcı derecede atlet terden sırtıma yapışmıştı sanki . Babamın küçük bahçesine tel örgü çekiyorduk, ama katlanılır bir durum değildi yaşadıklarım hem babamın hemde dedemin çok uzun zamandır yaşadıkları işitme problemleri arasında çalışmaya çalışmak bazen tam bir işkence halini alıyordu.Bir an aklıma Lucy geldi Bir yolunu bulup burden kaçmalı ve O'nunla buluşmalıydım.

Ben kendi kendi planlar yapıp hayaller kurarken dikkatim dağılmış sanırım ki büyük babamın attığı tokat beni kendime getirdi.

Bir anda afallamıştım Bu hayatım boyunca büyükbabamın attığı ilk tokatı bana

Ama adam haklı ben öyle deli deli düşünürken bahçe makasını adamın eline batırmıştım.En son arkamdan bağırdığını duydum

- Buraya gel dedim sana Kemal

Tabi asla dönmedim ama o tokadı da asla unutmayacaktım . Zaten o tokattan sonra her şey daha da kötüleşmeye başladı büyükbabamdan uzaklaşmak sanırım iyi bir fikir değildi

Bu arada iş buldum Mobidick Cafe de ben seviyordum işimi .Kafenin sahibi Şafak abi çok iyi biri yurt dışından gelmişler eşi Fatma Abla işin en güzel tarafı Lucy her gün geliyordu Tabi o geldiği zaman işleri biraz aksatıyordum ama olsun Lucy için her şey değerdi . Zaten Şafak abi de çok bir şey demiyordu , günlük birkaç saatlik kaçamağıma ve günler böylece geçip gidiyordu.Gelecekte beni neyin beklediğini bilmeden,

Her zaman çok hayal kurardım ama bu her gece görmeye başladığım  rüyalar gittikçe kötüleşiyordu. Bir şeyin beni çağırdığını hissediyordum

Ter içinde uyandım yine bu sabah, artık uyumak istemiyor ve çok korkuyordum Uyuduğumda her şey değişiyor bildiğim tanıdığım dünyanın dışında bir aleme seyahat ediyordum ve henüz tanımlayamadığım bir şey beni ele geçiriyordu

Doğum günüme çok az kaldı. Yazın en sıcak günleri, okul bitmişti Her on yedi yaşındaki gencin yapması gerektiği gibi gezip dolaşmak istiyordum.Bir de Lucy vardı tabi hayatımda bunları istememe sebep, o kadar güzel ki elleri küçücük, kocaman iri iri gözleri simsiyah 3 yıldır birlikteydik Lucy'le

Temmuz 1996

Güneş battıktan sonra her şey giderek kötüleşiyordu . Rüyaları ve beni çağıran o sesi artık uyanıkken de duyabiliyordum sadece zaman yaklaşıyor diyordu.

- Zaman yaklaşıyor hazır ol

Metalik bir ses bu sanki mikrofondan konuşuyor biri, kimsenin olmadığında, güneş yerini geceye bıraktığında, başka şeyler oluyordu çevremde anlamaya çalışıyordum korkuyordum, hem de çok korkuyordum aileme anlatsam kesin beni bir hocaya ya da üfürükçüye falan götürürlerdi.Henüz çok genç olmama rağmen ben de biliyordum. Geceleri yaşadıklarımın bilimsel bir yanı olmadığını ve hiçbir doktorunda bana yardımcı olamayacağını, her sabah daha bir yorgun uyanıyordum. Sanki uyurken dinlemek yerine içimde bir savaş veriyordum

Cafeye gidemez oldum bir süre sonra. Uyumamak için direndiğim her gün daha çok yatağa bağlanıyorum

2 Ağustos 1996

Artık neredeyse her gün yataktaydım Çok az uyanık kalabiliyordum. Ailem başımda bekliyordu Her gün bir başka doktor geliyor ve beni muayene ettikten sonra herkesin başı önde, hepsinin yüzünde o imkansızlıklar içindeki ifade ve sonra babamın kulağına fısıldıyor her biri hepsinin ağzından çıkan aynı cümle

Karakalp UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin