Karagüz 7

7 3 0
                                    

29 Ekim 1957

Isabel, ertesi sabah güneş henüz doğmadan uyandı. Elbisesini giyindikten sonra, doğruca Müdür Anne'nin odasına yöneldi.Kapısını tıklattı ve doğruca mutfağa gitti içecek bir şeyler hazırladıktan sonra, elinde tepsiyle, büyük salondaki Müdür Anne'nin çalışma odasına gitti.O bunları yaparken Müdür Anne'de giyinmiş ve çalışma odasına geçmişti.

Isabel'in getirdiği bitki çaylarını yudumlarken, hiç konuşmadılar.. Müdür Anne, sonra ayağa kalkıp, masasının arkasındaki dolabın kapağını açtı. Bu dört raflı, küçük bir dosya dolabıydı.. En üst raftaki dosyaları, masanın üzerine indirmeye başladı.. Isabel'de, O'na yardım ediyordu.. Bütün dosyalar indikten sonra, dolabın arkasında ki tahta kısmı da ittirerek çıkardı. Arkada görünen tuğlaları, biraz eşeledikten sonra, bir tanesini, kendine doğru çekmeye başladı. Tuğla çıkarken, fazla ses çıkmamasına rağmen, etrafındaki toz tüm dolabın içine yayılmıştı. Müdür Anne, tuğlayı yerinden tamamen çıkardı. Elini, oluşan boşluğun içine uzattı.. Deri parşomene sarılmış, bir sandık çıkardıktan sonra, tuğlayı yeniden yerine yerleştirdi. Sandığın etrafındaki deriyi açmadan önce, Isabel'e bakarak

- Artık zamanı geldi dedi.

Isabel 'de, tekrar rafları yerine yerleştirdi.. Gelişigüzel toparladıktan sonra, masanın karşısına geçip, Müdür Anne'nin sandığın etrafındaki deriyi, açmasını izledi.Deri açıldıktan sonra sandık tamamen ortaya çıkmıştı. Üzerinde ikisinin de çok iyi bildiği Ence lisanında, yazılar vardı.

- Isabel dedi Müdür Anne, artık taşıyıcı sensin. Benim zamanım dolmak üzere, James on sekiz yaşına girdiğinde, bu sandığı O'na ulaştıracaksın. Her zaman çok dikkatli ol. O'nun hayatına müdahale etme, sürekli gözlemle, O'nu her zaman koru, Asla unutma, on sekiz yaşına girmeden hiçbir gücü olmayacak.

- Anladım Müdür Anne dedi İsabel

- James şu an güvende kendi Knoya'ları O'nun büyümesine yardım edecektir.İkibin yıllık süreç yeniden başladı. Savaş yaklaşıyor.Hazırlıklı olmalısın Isabel bu savaş diğerlerinden çok farklı olacak ve Nostra asla bu savaşı kaybetmek istemeyecektir. O yüzden James' bu savaşa sen hazırlayacaksın ,James bu savaşı kaybederse sende kaybedeceksin.Şimdi git ve uyu hiçbirşey olmamış gibi devam et çok az kaldı .

Müdür Anne'den sandığı alan Isabel sessizce odasına çıktı. Yetimhanedeki hiç kimse bu garip konuşmayı duymamıştı.Isabel'in hayatındaki yeni süreç James'in etrefında olacaktı.. Ustasından sandığı devralmış ve denge savaşında temsilcinin, öğretmeni olacaktı. Müdür Anne'nin dediği gibi çok az kalmıştı.Tüm boyut gezginleri gibi O'da hayatını temsilcinin gelmesini bekleyerek geçirmişti.

30 Ekim1957

Saatler gece yarısına yaklaşırken, yetimhanenin dışındaki köpekler sinirli bir şekilde havlamaya başladı. Yetimhanenin dış bahçesindeki çan acı acı çalıyor ve çıkardığı ses karanlığın içindeki sessizliği yırtarak yetimhanenin bütün odalarında yankılanıyordu . Hemen,yatağından fırladı Eva, üzerine bir şeyler giydi. Dışarıda hava, buz gibi soğuktu. Koridordaki gaz lambasını aldı eline, merdivenlerden aşağı doğru inerken, çan sesleri yüzünden uyanmış, kapı eşiğinden bekleyen çocuklara odalarına girip kapı ve pencerelerini kapatmalarını tembihledi. Giriş katına geldiğinde Müdür Anne de elinde gaz lambasıyla kapıya yaklaşıyordu .

- Doktor gelecekti dedi Eva

- Evet dedi Müdür Anne

İkisi birlikte, dış kapıdan çıkıp, bahçe kapısına doğru yöneldiler.Yolda yanlarına Edward'ta katıldı.  . Ellili yaşlarının sonunda, kısa boylu tıkmaz hafif tombul biriydi. Doğuştan dilsizdi. Bazı küçük çocuklar, bazen onunla dalga geçse de, bütün yetimhane tarafından çok sevilirdi. Kimsesi olmadığı için Müdür Anne onun yetimhanede kalmasına izin veriyor O'da yetimhanede için bahçeyi düzenleyerek, bir ata ve birkaç köpeğe bakarak , geceleri de bekçilik yapıyordu.Edward yaşlı ve dilsiz bile olsa, erkekti. Gece yarısına yakın bir saate, iki bayanın yalnız başına bahçe kapısını yalnız açması, doğru olmazdı. Üçü birlikte, bahçe kapısına doğru ilerlerken, bahçe kapısının çanı, acı acı çalmaya devam ediyordu. Bahçe kapısı yetimhane ana binasına yaklaşık elli metre kadar uzaklıktaydı. Kapıya yaklaştıklarında, köpeklerin havlama sesleri, biraz daha arttı. Edward kapının tokmağını kaldırdı ve, büyük bahçe kapısını kendine doğru çekti. Kapı gıcırdayarak açıldı. Kapıya yaslanmış papaz giyimli adam

Karakalp UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin