PARFEUM 9

4 2 0
                                    

  Hızlı adımlarda Serdenli'nin merkezine doğru ilerledik. Bir an önce evdekileri görüp, limana gitmek istiyordum. Greka ile olanları mutlaka konuşmalıydım. Evler tek tük görünmeye başladığında, Hüseyin'e dönerek

- Burada ayrılalım , ve liman yolundaki okulun önünde yarım saat sonra buluşalım dedim

- Tamam dedi Hüseyin

- Kardeş belki bir daha onları göremeyiz, ama her ne olursa olsun evdekilere görünmemelisin, yaklaşık bir hafta içinde yedi yaş yaşlandık biliyorsun

- Anlıyorum dedi Hüseyin

Artık tek başıma kalmıştım. Hemen dar sokaklardan eve yöneldim. Hiçbirine yeniden sarılamasam da, uzaktan da olsa, onları görmek istiyordum. Evimizin bulunduğu sokağa girdiğimde, altı kişilk bir erkek knoya grubunun, evimizin dışında pozisyon almaya başladıklarını fark ettim. Henüz saldırıya geçmemişlerdi. Bu da muhtemelen, beni beklediklerini ya da evdekileri kaçırmak için, hazırlık yaptıklarını gösteryordu Ne yapmam gerektiğini bir süre düşündükten sonra sırt çantamı sokağın köşesindeki direğin yanına bıraktım. Saat onbiri geçmiş olmalıydı. Hafif bulutlu gökyüzünde ay olmadığı için görünmeden onlara yaklaşabilirdim. Saf nerjiden oluşan kılıcımı, ya da beni koruyan güç alanımı aktifleştiremezdim. Bu yerimi bir anda ortaya çıkarırdı. O sırada Aspia'nın söyledikleri geldi aklıma. Nesnelerin içindeki enerjiyi kontrol edebileceğimi söylemişti. Bunun için hiç alıştırma yapmamıştım ama, denemekten başka çarem yoktu. Yaklaşık elli metrelik bir alanda, pozisyon almışlardı . Bir süre konsantre olup gözlerimi açtığımda, sokaktaki her şeyin, enerji yoğunluğunu, görebiliyordum. Direklerdiki elektrik kablolarından bir tanesinin olanının kopmasını sağladım. Elektrik kablosunun, hiç ses çıkarmadan, boşlukta kıvrılmaya başladığını, fark etmemişlerdi. Kablo her birine yaklaştığında, hamlemi yaptım ve boyunlarından yakladım. Kablo bir taraftan, onları evin önünde tek bir noktada toplarken bir taraftanda, çok güçlü bir şekilde sıkıyordu. Ses bile çıkaramadan ölmüşlerdi. Evdekiler görmeden önce onları ortadan kaldırmalıydım. Kendimi biraz daha zorladım ve hepsini boşlukta, arka bahçeye doğru sürekledim Kurumuş su kuyusunun kapağını açtığımda, halâ havada asılı duruyorlardı. Yine hiç ses çıkarmadan, kuyunun içine bırakıp kapağı kapattım. Bunu da hallettim diye geçirdim içimden şimdi, pencereden de olsa evdekileri görmeliydim. Vaktim çok az kalmıştı. Bahçe penceresine yaklaştığımda, gördüklerime inanmak istemiyordum. Bütün ailem, boşlukta asılı haldeydi ve hepsi baygındı. İçeride birkaç tane daha erkek knoyanın gezdiğini görebiliyordum. 

 Arkası bana dönük olan dişi biraz yana doğru döndüğünde tanımıştım.O'nu bu Lucy'ydi . Ailemi ele geçiren knoyaların başında O vardı. Onlara zarar vermesine izin veremezdim, ve artık kimin, beni gördüğünün önemi yoktu. Bir anda madalyonuma dokundum her yer mavi bir güç alanıyla kaplandı. Yoğun ışık, knoyaların ilgisini çekmişti pencereye yaklaşırlarken, hamlemi yaptım, ve içeri atladım. Benim bu hızda içeri girmem, şaşkınlıkla dağilmalarına sebep olmuştu. İçeri bu şekilde girişime ,bir tek Lucy şaşırmıştı. Yüzünü bana dönmesiyle birlikte elindeki, enerjiden oluşan kırbacı bana doğru salladı. Bu sırada ben annem ve babama odaklanmış, hepsinin önünde yerimi almıştım enerji kırbacı benim güç alanımı geçememişti .

- Merhaba aşkım dedim güzel oyuncak ama benimki kadar değil

İkinci defa sallamasına fırsat vermeden, etrafımda güç alanım verken çenesine güzel bir tekme vurdum. Tekmenin etkisiyle Lucy, havada dönerek duvara savruldu. Bu boşluğu fırsat bilerek aileme döndüğümde gözlerime inanamadım Sıla burada değildi. Sonra kulaklarımda Lucy'nin çığlığı yankılandı.

Karakalp UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin