Gece'den
Karanın söylediğiyle kaskatı kesilmiştim. Şaşkınlıktan ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyordum.
Büyük bir neşeyle içeri bağırarak giren Güneşle kendime geldim. "Günooooo Geceaşkım "dedi. Bende onu taklit ederek " Günoo Güneşaşkım"dedim.
Bizim bu dediklerimizi duyan Elis ise sesini üzgün tutmaya çalışarak "Aldatılıyorum" dedi. Biz onun bu haline gülerken ben yine Güneşi taklit ederek"Günooo Elisaşkım" dedim.
Üçümüz aynı anda gülmüştük. Gülmemiz kesildikten sonra Güneş evi inletecek şekilde bağırarak "Hazırlanın Korku evine gidiyoruz" dediğinde kaşlarımı çattım.
"O da nereden çıktı? " diye sordum. "Biz salonda ne yapacağımızı düşünürken Burak söyledi" ded Güneş
Anladığımı belirten şekilde kafamı salladım ve hazırlanmaya başladım.
&&&&&&&&&
Korku evine vardığımızda bizimkilere bir göz gezdirdim. Karan gözüme çarptığında o sakin görünüyordu. Burak onun aksine heyecandan veya korkudan sesi soluğu çıkmıyordu. Güneş de aynı Burak gibiydi. Gerçekten yakışıyorlardı.
Karanla göz göze geldiğimde o ne düşündüğümü anlamış gibi kafasını eğip gülmüştü.
Gözlerimi ondan çekip Merte çevirdim. O da Karan gibi sakin görünüyordu. Elise baktığımda ise o Mert'in aksine stresten parmaklarıyla oynuyordu. Buğra ise hepimizden daha da stresli gözüküyordu
İçeri girerken Burağın "bismillahirrahmanirrahim" dediğini duyunca istemsizce bu haline gülmüştüm. O gülmemi duymuş olacak ki "seni görücez içerde " dedi.
Ben onu umursamayıp "sen önce kendi emanetini kolla" diyip konuşmaya devam ettim. "Çalıyorlarmış" dediğimde Burak bu dediğimi ciddiye almıştı.
Biz ona gülerken ona sonradan jeton düşmüştü. O bu dediğime göz devirip hızla içeri girmişti ama bağırarak tekrar çıkmıştı.
"Hemen yapılır mı bu? Yönetici abi dakka bir gol bir napıyorsun yaa ? "diye söylendi.
Biz tebessüm ederken Burak ise kahkalarla gülüyordu. Biz onları umursamayıp içeri girmek için hareketlendik.
İçeri tamamen girdiğimizde arkamızdaki kapılar kapanmıştı. Kapıların kapanmasından dolayı çıkan sesle birlikte Burak ve Buğra çığlık atmışlardı.
Onların sesiyle Biz direk onlara dönerken yukarıdaki hoparlörden buranın sahibinin sesi geldi .
"Siz de ne korkak çıktınız,bu korkutucu bile değil" dedi. Bu cümleyle birlikte Buğra ve Burağın gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Arkadan Güneşin sesi geldi "bu arada bu gerçekten korkunç değildi "dediğinde Burak eski haline gelirken Buğra hala aynı duruyordu .
Hoparlörden gelen ses devam etmemizi söyleyince devam etmeye başladık. Devam ederken bir anda önümüze hayalet benzeri bir şey çıkınca Burak ve Güneş birbirine sarılarak bağırmaya, Elis ise korkudan yanındaki Merte sarıldı.
Buğra ise onun sesi soluğu çıkmıyordu. En garip taraf ise bendim.
Önüme çıkan hayalete yumruk atmıştım. Attığım yumruktan dolayı yere düşen hayalet önce şaşırmış sonra birden ayağa kalkınca Karan beni arkasına alıp hayalete bir yumruk daha atmıştı.
Yine lanet hoparlörden gelen sesle gözlerimi devirdim. "Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?"diye bağırdı gür sesiyle. Karan sinirle anlatmaya başladığında ben sözü devralıp sakince açıklamaya başladım.
"Valla bir anda önüme çıkınca refleksle atmış bulundum "dediğimde sesimi mahçup çıkarmaya çalıştım.
Sonra sesimi incelterek "Özür dileriz "dedim. Bu dediğime abartılı bir şekilde göz devirdiğimde Karan ise bana bakıp gülmüştü.
Diğerleri ne yaptığımı anlamış gibi gülmelerini tutmaya çalışıyorlardı.
Tam umudu kesmişken adamın 'devam edin ' demesiyle sahte mutlulukla devam etmeye başladım.Biz uzun ve dar koridorda ilerlerken sürekli etraftan değişik sesler geliyordu . Ben bu seslere tepkisiz kalırken Burak ,Güneş ve Elis bağırıp çığlık atıyorlardı
"Buğra nerde?"diye soracakkken bir anda önüme atlayan palyaço ile çığlık atıp arkamdaki bedene yaslandım.
Arkamdaki beden ise bana uyum sağlayıp ellerini belime koydu. Ben hızlı hızlı nefes alıp verirken ellerim de titremeye başlamıştı. Sakin ol ,Sakin ol, onları hatırlama, onlar yok , onlar öldü hatta sen öldürdün
"İstemeden oldu mecbur bıraktılar "diye bağırdım. Sen katilsin
"Değilim, değilim "dedim avazım çıktığı kadar bağırarak."Sakinleş...Ben buradayım " Karanın fısıldamasıyla içimi bir duygu kapladı. Güven
Karan, beni yere oturtup ellerimi tuttu ve bana bir şeyler fısıldamaya başladı. "Şimdi bana bak ve derin bir nefes al "dediğinde dediğini yaptım ve derin bir nefes aldım.
Ardından devam etti "Şimdi gözlerini kapat ve sevdiğin şeyi düşün "gözlerimi kapattığımda gözlerimin önünde Karanın yüzü belirdi . Siktir
Hızla gözlerimi açtım ve kısık sesle 'gidelim ' dediğimde Karan benim ayağa kalkmama müsade etmeyerek beni kucağına aldı.
Düşmemek için kollarımı boynuna doladım. Biz çıkarken arkamızdakilerin bize baktığını hissediyordum.
Ben onları umursamayıp kafamı Karanın göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattım. O bu hareketime karşı kısa bir süre duraksamıştı.
Ben kendimi uykuya teslim ederken en son Karanın arkadan bağırışını duydum
Biz Korku evinde palyaço olmamasını istediğimizi hatırlıyorum
Dedi ve duraksadı. Ardından devam etti.Unuttuysanız hatırlatırız.
&&&&&&&&&&
Bölüm nasıldı?
Neden palyaço istemediklerini ilerleyen bölümde anlayacaksınızÖpüldünüz 🖤