Bölüm 6

145 6 0
                                    

Ata

Tanımadığım bir evde koltuğa oturmuş yarın yokmuşçasına ağlıyordum. Aslında o kadar üzülmemiştim ama ağlamak ve rahatlamak istiyordum. Timur yanımda oturup ara ara saçlarımı okşayıp iyi olacağımla ilgili cümleler söylüyordu. Karşımda oturan arkadaşları da bizimle ilgilenmeyip kendi aralarında sohbet ediyorlardı, biri hariç. Bardayken Timur'un omzuna başını koyan çocuk bizi izliyordu, arada sırada bana olan bakışlarını yakalıyordum göz devirip önüne dönüyordu. Bu durum daha çok moralimi bozarken kafamı Timur'un göğsüne gömdüm, böyle daha iyiydi. 

"İyi misin güzelim?" dedi Timur bana doğru eğilip. Başımı kaldırdım ve onunla göz göze geldim, "Aslında o kadar üzülmedim ama yine de ağlamak istiyorum" dedim kısık çıkan sesimle. Timur saçlarıma küçük bir öpücük bırakıp yüzümdeki yaşları sildi sonrasında bana bakıp, "İstediğin kadar ağlayabilirsin ama kendini yıpratıyorsun, onlar için değmez sende biliyorsun" dedi sakince. Bu sözleriyle birazda olsa kendime geldiğimde doğruldum ve göz yaşlarımı sildim, zaten neden ağlıyordum ki? Bu yola bunların olacağının bilincinde çıkmıştım, babam yanıma gelip Burak ile birlikte olmamı istediğinde zaten bunları yaşayacağımı biliyordum.

Babam... Evet babam. Hatırladığım gerçekle telaşla Timur'a döndüğümde dikkatlice beni izlediğini gördüm. "Timur benim eve gitmem lazım" dedim panikle. Timur da yerinden doğrulup bana baktı "Sakin ol, bu halde gidersen ailen senin için endişelenir" dedi. Babamı tanımayan birinin olaya böyle yaklaşması normaldi, gerginlikle ayağa kalktım. 

"Babamı tanımıyorsun eğer bu gece olanları öğrenirse biterim ben. Beni eve bırakabilir misin lütfen?" dedim ona bakarken. Timur derin bir nefes alıp ayağa kalktı ve bana baktı, ben gerginlikle onu izlerken o çok rahat gözüküyordu. "Ata sakin ol, babanı ara ve bu gece arkadaşında kalacağını söyle. Eminim o bunu anlayışla karşılar" dedi. Kafamı hızla iki yana salladım "Anlamıyorsun, babam anlayışlı veya nazik birisi değil. Eğer Burak'tan ayrıldığımı duyarsa bitirir beni" dedim ve salondan çıkıp dış kapıya yöneldim.

Timur hızla peşimden gelirken kolumdan tuttu ve beni durdurdu. "Tamam, ben bırakırım seni. Tek gitme" dedi ve kapıyı açtı. 

Bir saat içinde eve geldiğimde evin dışında Burak'ın arabasını gördüm. Timur'a dönüp teşekkür ettim ve hızla arabadan çıkıp evin bahçesinden geçip eve gittim. Kapıyı yardımcımız Semra abla açtığında onu es geçip salona yöneldim. İçerden gelen gürültülerle korkarak salona girdiğimde Burak'ı koltukta rahatça oturur vaziyette buldum, babamsa ayakta annemle tartışıyordu. İçeri girmemle bütün gözler bana döndüğünde Burak ayağa kalktı ve yanıma geldi. Babam sinirle bana bakarken,

"Ata doğru mu duyduklarım? Burak'tan ayrıldın mı?" dedi öfkeyle. Sinirle Burak'a döndüğümde o bana bakmadan sadece babamı izliyordu. Babama dönüp "Evet, ayrıldım çünkü beni en yakın arkadaşımla aldattı" dedim sakinlikle. Annem öfkeyle Burak'a döndüğünde babam hala aynı sinirle bana bakıyordu. Annem Burak'a bakıp "Sen kimsin ki benim oğlumu aldatıyorsun? Kimsin sen?" dedi ukala bir tavırla. Beni önemsediğinden değildi bu davranışı sadece kendi adının lekelenmesinden korkuyordu. Burak 'Ama Umay hanım ortada bir yanlış anlaşılma var. İsteyerek olan bir şey değildi sarhoştum" dedi yüzsüzce. 

Annem Burak'ın açıklamasıyla daha da sinirlenmiş olacak ki babama dönüp, "Bu salak çocuk bize layık bile değil" dedi ve sonrasında bana döndü, "Hayatında yaptığın tek mantıklı hareket bu andavaldan ayrılmak olmuş Ata" dedi. Onun bu cümlesiyle Burak utançla başını başka bir yere çevirdi. Babam en sonunda sessizliği bozup bana bakarak "Hangi hakla benim söylediklerime karşı gelip ayrıldın ondan?" dedi. Gözlerimi yerde duran halıya çevirdiğimde desenlerinin çok güzel olduğunu fark ettim.

Zengin Çocuk Fakir AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin