Otelde 2. günümdü. sabah kalktığımda saat neredeyse öğlene geliyordu, normalde bu kadar geç uyanmazdım fakat yol yorgunluğu olsa gerek epey uyumuştum.
Otelden çıktım ve akşamdan birkaç emlakçıyla mesajlaşmıştım, vakit kaybetmeden evlere bakmaya çıktım.
Üstüme siyah bir sweat altına da çok da dar olmayan mavi kotumu geçirmiştim.
haritalardan ev konumunu bulmuştum. Oldukça işlek bir cadde de kalıyordu. Emre'nin çalıştığı restorana da yakın sayılırdı. Ne de olsa ilerleyen zamanlar da bende orada çalışacaktım.Küçük 1+1 ev bulmuştum gayet güzeldi bir kişi için idealdi de.
az çok eşyaları vardı. Bazası, kıyafet dolabı, eski de olsa çekyatlar, fortmanto falan vardı. Geriye sadece halı, perde, döşek, buzdolabı, tv, süpürge vs kalmıştı gerisi kolay zaten. Vakit kaybetmeden bi 2. el eşya satan bi mağaza bulmuştum. buradan tv ve buzdolabını, bir iki halı ve kilim de satın almıştım. Bir başka mağazadan halı ve süpürgeyi aldım. Bazı eşyaların henüz sıfırlarını alacak kadar param yoktu. Elimde ki parayı idareli kullanmam da gerekiyordu. Belki ilerleyen zamanlarda eşyaları yenileyebilirdim.
Neredeyse akşam olmuştu eşyaları eve gelişigüzel yerleştirmiştim. Bu gece de otelde kalıp yarın sabah erkenden eve gelip dip köşe temizlik yapar yerleştirecektim....
Otele vardığımda saat 9 buçuktu hemen yemeğimi yiyip odama çıktım. Bugün çok koşuşturmuştum, epey de yorulmuştum.
Günün yorgunluğuyla hemen uyudum. Yarın beni daha da yorucu bir gün bekliyordu......
Sabah olmuştu üstümü hemen giyindim. dün giydiğim kotu, üstüne de kapişonlu gri çok da kalın olmayan bir sweat giymiştim.
Cadde üzerinde ki ilk evime gitmeden önce yolda bir marketten temizlik malzemeleri aldım, fazla zaman kaybetmeden eve geçtim.
öncelikle yatak odamı bir güzel süpürüp sildim. Sırayla yatağımı, giysi dolabımı yerleştirdim ve halıyı serdim. Yatağın yanına küçük iki raflı çekmecem yatağına çaprazına giysi dolabım ve yerde ki halı. ilk günlere göre gayet de dayalı döşeliydi şahsen..
hemen mutfağı ve oturma odası birleşik salona girdim sırayla süpürdüm sildim bunun yanı sıra eşyaları tek tek sildim.
Cefasını çekiyoruz da umarım sefasını da süreriz diye kendi kendime söylendim.
Tüm ev hemen hemen bitmişti. Emreye henüz haber vermemiştim sanırım o, beni hâlâ otelde biliyordu. Yarın bildiğim kadarıyla izinli günüydü. Bu akşam telefon eder yarın için eve davet ederdim.
Evi temizlemek beni baya bi yormuştu, haliyle de acıkmıştım da. Yemek yemek için dışarı çıktım.
Evime yakın olan bi restoran tarzı çok da lüx olmayan bir yere girdim. Hemen iki lahmacun söyledim. Lahmacunlar olana kadar lavaboya kadar gittim. İçeride sadece benim yaşlarımda ama benden büyük gibi de duran 175-180 boylarında bi çocuk vardı.
Lavabo da işimi bitirdikten sonra o çocukla yan yana duran musluklardan ellerimizi yıkadık. Boyu benden uzun olduğu için ve üzerinde canlı turuncu renkli sweat olduğu için dikkatimi çekmişti.Tam ellerimi yıkamıştım ki o çocuk ellerini lavaboya doğru silkeledi, haliyle su damlacıkları benim üstüme de geldi.
Ya!..
Çok özür dilerim fark etmemiştim seni.
Fark etmedin mi? Yanında duruyorum ya kardeşim neyimi görmedin
Haklısın benim hatam..
Eline aldığı iki yaprak peçeteyi üstüme sürtüştürdü. Komiğime gitmişti ve tebessüm etmemi sağladı.
Tamam tamam gerek yok sorun da değil ahaha
Biraz dikkatsizimdir de ahaha kusura bakma
Sorun yokk
Birbirimize gülümsedik lavabodan ilk o çıktı. Salak çocuk diye kendi kendime söylendim. Aynadan saçıma başıma bakıp bende ardından çıktım. Masada beş dakika kadar daha oturduktan sonra lahmacunlar geldi.
Çaprazımda ki masaya baktığımda o çocuğu gördüm. Bıkkın ve sıkılmış bir şekilde saatini kontrol edip duruyordu. Bi yandan yemeğimi yerken bi yandan da onu izliyordum elaya çalan gözleri de dikkatimi oldukça çekmişti. Keşke tuvaletteyken tanışsaydık diye düşündüm. Aradan biraz zaman geçtikten sonra bi kız geldi hemen hemen bizim yaşlarımızda gibi görünüyordu. Kız geldiğinde çocuk daha da somurtmuştu.
Evet ben deniz Arif güloğlu ve benimle evleneceksen gel' e hoşgeldiniz agahah
Birer tatlı istediler. Kız hep konuşuyordu, çocuk ise sadece dinliyordu sanki kızın bir an önce konuşmasını bitirmesini bekliyormuş gibiydi. Dudakları sadece birkaç kelime söyledi. Bi ara kız oldukça sesli bi şekilde "Cenan lütfen!" Dedi. Ses tonuna bakılırsa pilmsnlık dolu bir hali var gibiydi. Çocuk ise hesabı istedi. Ödedi ve masadan kıza nefret dolu bakışlarla beraber kalktı. Bir kaç adım attığında çapraz masa da beni fark etti, kırışmış anlı birden dümdüz oldu ve gözlerini bana dikti birkaç saniye bakıştık. Sanki birşey söyleyecek gibiydi yanımdan geçene kadar bana baktı. Oldukça gerilmiştim fakat bende onun gibi gözlerimi bir an olsun ondan çekmedim.
çok geçmeden benimde yemeğim bitti ve restorandan çıktım. Biraz hava almak iyi gelecektir diye yakınlarda ki bi parka oturdum.
Ve...
Yine o çocuk.
Bu sefer elinde bir sigara ile bi banka oturmuş bir yere dalmış oturuyordu.
Ben ise bir kağıt helva alıp başka bir banka oturdum. Ben kağıt helvayı yarılamadan o çocuk üçüncü sigarasını yakmıştı.
Vay anasını ne çok sigara içiyor böyle...
Kağıt helvam bitmişti, çöpünü atmak için kalktığımda beni fark etmişti. Birden odaklandığı yerden dikkati dağılmıştı, tüm dikkatini bana vermişti.
Banka geri oturup ara ara ona bakıyordum. O ise gözlerini bir an olsun benden ayırmamıştı. Bir kolunu bankın üst tarafına atmış, bacakları aralı geniş bir şekilde oturuyordu. Bir nevi beni kesiyordu. Ya da bana öyle geliyordu.
Fakat baygın ve derin bakışları da bu fikri destekliyordu adeta!
Biraz daha oturduktan sonra kalktım yavaş adımlarla parktan çıktım tam ilerliyordum ki arkamdan bi el, kolumu nazikçe tuttu
Derin ve içe işleyen bir ses tonu
"Pardon, bakar mısın" dedi.
Bu sesi hem tanıyor hemde tanımıyordum ama ses çok tanıdıktı. Arkama döndüğümde o çocuğu gördüm. Evet ta kendisiydi.Evet, buyrun?
Şey aynı restaurantta bulunmuştuk birkaç dakika önce, hatta aynı lavabo da
Ah, evet hatırlıyorum da-?
Ben şey için gelmiştim
Lavabo da, sen lavaboya girdikten sonra arkandan bir bileklik düştü de büyük ihtimalle senindir diye aldım fark etmemişsindir hâlâ büyük ihtimalle. Tekrar karşılaşacağımızı umarsk almıştım da restoranda seni gördüm aslında ama pek konuşacak halim yoktu. Şimdi görmüşken vereyim dedim.Çok teşekkür ederim gerçektenn
Bu bileklik cidden önemli benim için.Bunu sana ulaştırabildiysem ne mutlu bana o zaman.
Herneyse hoşçakal :)Görüşürüz..
Bu da neydi böyle be?!
Üst üste karşılaşmalar..çocuğa üzüldüm açıkcası. Moreli bozuk olduğu ve halsiz olduğu her halinden okunuyordu. Umarım kader bizi tekrar karşılaştırır diye umdum. Nedense.
Selamm!! Yeni bölümü nasıl buldunuz??
Arcen ficleri okurken bir an önce arcen kısımlarına gelmek istediğimden giriş bölümlerini çok da uzatmak istemedim.. ondan böyle bi bölüm ortaya çıktı. Aslında arcen bölümleri için erken değil, tam yerinde bi bölüm oldu sanki.. fikirlerinizi belirtinn lütfenn!!
Daha güzel bölümler sizi bekliyor olacak.
PUANLAMAYI UNUTMAYINN. Sizi seviyorum. 🤍🤍 keyifli okumalarr 🫶🏻💌💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
şef sensin. (ArCen)🧡
Teen Fictionarif istanbul'a yeni taşınmış bir gençtir. Öyle ki bir iş bulması gereklidir, kim bilir girdiği o iş tüm hayatını değiştirecektir...