11 - ESKİZ

426 75 52
                                    


Biz geldiiiikk 🥹 Biraz geciktik ama buradayız 💙

Kitabın tıklanmaları fena değil, oylar fena değil ama yorumlarr 😭 Kızçeler azıcık da yorum yapsanız harika olur çünkü yorumlarınızı okumak benim için en büyük keyiflerden ve motivasyon kaynağından biri.

Kitapta neyi beğenip neyi beğenmediğinizi, karaktere olan yaklaşımınızı, olayların gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi, hangi dönemi okumayı daha çok sevdiğinizi vs çok merak ediyorum.

Pamuk eller yorumlara lütfen deyip sizi bölüme ağırlıyorum 🌸🥲

Ellerim kağıt üzerinde hoyratça hareket ederken ve dudaklarımdan onlarca bilgi dökülürken ciğerlerime inen koku başımı çoktan döndürmeye başlamıştı bile

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ellerim kağıt üzerinde hoyratça hareket ederken ve dudaklarımdan onlarca bilgi dökülürken ciğerlerime inen koku başımı çoktan döndürmeye başlamıştı bile. Poların ucu halen burnumun üzerindeydi. Polara gömüldükçe gömülmek istiyordum.

Ve artık üşümüyordum.

Aksine, biraz terlediğimi ve sıcak bastığını bile hissediyordum. Yine de poları çıkarmaya niyetli değildim.

Gökdemir'in dudak denemeleri artık çok daha iyi bir noktaya geldikten sonra, "Sence burnu neyden oluştururuz?" diye sormuştum.

Duraksadığını gördüğümde ise, "Bu bilgiyi başta vermem gerekirdi; çizebileceğin neredeyse her şeyi geometrik şekillerden çıkarabilirsin. Mesela daire, kare prizma, elips, dikdörtgen prizma ve silindir. Mesela dudağı daireyle çizdik. Çünkü formu o şekilde." derken iki parmağımı dudaklarıma hafifçe dokundurdum.

Gökdemir de yaptığımı taklit ederken gözleri, parmaklarımı üzerlerinde hafifçe gezdirdiğim ve o belli belirsiz daire formlarını hissettiğim dudaklarımdaydı.

"Daire gerçekten," diye mırıldandı, parmaklarını dudaklarına belli belirsiz temas ettirirken.

"Burun peki?"

Gözleri burnuma çıktı. Kısa bir müddet burnumu inceledikten sonra gülümsemenin tüm mimikleri yüz hatlarına bir kez daha peyda oldu. Başını hafifçe çevirip burnuma biraz daha yandan bakmaya çalıştı. "Burnun ne güzel!" dedi gülerek.

Kıkırdadım ancak konuyu dağıtmadım. "Teşekkür ederim. Cevap?"

Yutkunurken halen gülümsüyordu. Burnuma bir-iki saniye daha baktıktan sonra,"Daire ile çizeriz herhalde." dedi.

Başımı sallayıp yeniden kağıda döndüm. Elimi ahşaba daha iyi dayayabilmek için ona doğru biraz daha kaydım. Arkasına biraz daha yerleşti ve kadrajına el hareketlerimi aldı. Bu kez kolunu arkama doğru uzattığının bilincindeydim.

"Bir büyük top." Araştırma çizgilerini yerleştirdim. "Sağına ve soluna daha küçük birer top." Polar ağzımı kapattığı için sesim boğuk çıkıyordu. "Şimdi ortaya çıkan belli belirsiz formu artık belirginleştiriyoruz." deyip üç topun altına burun deliklerini ve burun yanaklarının çizgilerini yerleştirmeye başladım. "Yine araştırma çizgileri atıyorum, sonra ise doğru olanları referans alıp belirginleştiriyorum."

Mavi Göğün PortresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin