6 - KAÇIŞ

435 85 56
                                    


Gelebilen, burada olabilen herkese selammm 💙

Son yaptığım duyurudan sonra yeni bölüm için geldimm 🌸 Şu erişim engeli süreci kafamı biraz karıştırdı, zaten iki duyuruda da bundan bahsetmiş olmam lazım.

Her neyse, buradayız. Erişim engeli kalkana kadar kitaba ulaşabilenlerle devam edelim istedim. Çünkü buraya bir alternatif bulamıyoruz ve evrenden (aynı şekilde diğerlerinden de) kopmak istemiyorum.

Engelden dolayı sayımızın az olduğunu biliyorum. Burada olanlardan her zamankinden biraz daha fazla oy ve yorum bekliyorum 💙💙

Buyursunlar bölüme 🌸

Aradan bir hafta dört gün geçmiş, bu süreç boyunca Gökdemir'i hiç görmemiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aradan bir hafta dört gün geçmiş, bu süreç boyunca Gökdemir'i hiç görmemiştim. Her gece o portreye bakarak yatıyor, her gece bir süreliğine Bal oluyordum. Oysa aradan geçen yıllarda saçlarımın ve gözlerimin bal rengi olduğu bilgisini aklımdan çıkarmış, kendimce bir gard almıştım.

O dönemde Gök'ten kaçışım zor olmuştu ancak başarmıştım.

Ve o portreyi geri aldığım günden beri her gün diken üzerindeydim. Ben ondan halen kaçmak istiyordum. Onunla karşılaşma ihtimalim, her geçen gün kemiriyordu zihnimi. O varken fazlalık hissediyordum, kendimi olduğum ortamdan dışlıyordum, geçmişle yüz yüze geliyordum ve bazı duygularla yüzleşmenin eşiğindeymiş gibi hissediyordum.

Üstelik bu süreçte hissettiğim ve ondan tamamen bağımsız olan gerginliğim de bu kaçışa büyük bir zemin hazırlıyordu. Çünkü kızlarla zaten inişli çıkışlı olan ilişkim, şimdi yokuş aşağı yuvarlanıyordu. Ve ayrıca babamla aram da bir süredir pek iyi sayılmazdı. Gökdemir'le yeniden karşılaşmak, en agresif dönemime denk gelmişti.

Ya da belki de bu şartlar birbirini tetikliyordu, bilemiyordum. Sadece ondan kaçmak için hatırı sayılır miktarda sebebim olduğunu biliyordum.

Öyleyse bugün onunla yeniden karşılaşıp bir kez daha aynı masaya otururken istediğim tek şeyin sesini duymak olması neyin nesiydi?

Terazide iki farklı yük vardı. Bir tarafta tüm bu sebeplerim, içinde olduğum şartlar ve bu şartların beni sürüklediği kaçışlar varken diğerinde duymak istediğim sesi ve solumak istediğim parfüm kokusu vardı. Bir tarafta onlarca neden, diğer tarafta basit iki unsur vardı.

Fakat terazi eşitti.

Aynı beşliyle oturduğum masada dönen sohbete dair tek bildiğim; Burak'ın kız arkadaşına hazırladığı sürprizin detaylarından bahsettiğiydi. Hepsi onu şevkle dinliyor, heyecanına ortak oluyor ve övgüler yağdırıyordu. Serhat ise bu konudan yola çıkarak romantik fikirlerinden bahsediyor ve açıkça Ayla'yı etkilemeye çalışıyordu. Ancak konuşulanların detaylarına hâkim değildim.

Mavi Göğün PortresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin