Suimin Jikan 2: Atarashī Shūha | Hayoshi | TREASURE

14. Bölüm: Beş Efsane

Haruto çocuğum o ne gömlek öyle az ütüle 😭😭 KOCAM ÇOK YAKIŞIKLI DEĞİL Mİ 😻💗

BIGBANG üyelerinin Kalkınmaya girmek için anlaşma imzalamaları gerekiyordu. Anlaşma imzalandıktan sonra da Atarashī Shūha'yla ilgili detaylı bir toplantı yapılacaktı. Yoshinori bu sefer uykusunu tam almıştı, yorgun değildi, enerjisi yerindeydi. Toplantıya katılmasına engel olabilecekleri hiçbir şey yoktu.

Bugün için kendine daha fazla özen göstermişti. Ne de olsa yıllardır hayranı olduğu adamların karşısına çıkacaktı. Bir de sürekli saate bakmasa çok iyi olacaktı. Zaman geçmek bilmiyordu çünkü. Haruto onun bugün için ne kadar özendiğini fark etmişti, bu yüzden ufak ufak kıskançlık belirtileri veriyordu farkında olmadan. Yoshinori de onun gönlünü nasıl alacağımı biliyordu. Bu yüzden çok da dert etmedi.

"Nerede kaldılar?" diye sordu Anata bıkkınlıkla. "Çok merak ediyorum..."

Jihoon omuz silkti. "Bilmiyorum, birazdan burada olurlar herhalde."

Ve işte o beklenen an geldi. Kapı yavaşça açıldı, beş ünlü adam da teker teker içeri girdiler. Saçlarından ayakkabılarına kadar her şeyleri pırıl pırıl, özenliydi. Taş yanlarında dursa çatlardı, yüz hatları birbirlerinden kusursuzdu. Gülümsemeleri karşıdaki kişiyi öldüreceksin kadar can alıcıydı. İşte yılların grubu BIGBANG tam ekip karşılarındaydı. Tüm kalkınma üyeleri ayağa kalkıp eğilerek onları selamladılar.

"Hoş geldiniz!"

BIGBANG de aynı şekilde eğilerek karşılık verdiler selamlarına. "Hoş bulduk."

Herkes yerlerine geçtikte sonra Yoshinori büyük bir hayranlıkla beşini de izledi. Yanlış görmediyse eğer, Jiyong ona gülümseyerek göz kırpmıştı. İşte o an kalpten gidecekti. Nasıl bir tepki vereceğini şaşırdı Yoshi. Sadece utangaç bir şekilde gülümseyip başıyla selam verdi. Sonra dikkati daha fazlasını dağılmasın diye yanına oturan Jaehyuk ile sohbet etti.

Haruto, Jihoon ve Seunghyun önemli bir mevzu tartışıyor gibiydiler. Tabii, seslerinin duyulmamasına da özen gösteriyorlardı. Birden Asahi'nin fısıldadığını duydu Yoshinori.

"Bana bir gün BIGBANG ile aynı kalkınmada olacaksınız deselerdi, asla inanmazdım. Görene kadar şaka sanıyordum hatta."

"Haruto asla bu konularda şaka yapmaz, Asahi." diye yanıtladı onu Yoshinori. "Ama gerçekten, inanılmaz... Halk bunu öğrense delirir."

"Öğrenmemeleri daha iyi şimdilik. Suimin Jikan'ı yeni alt etmiş sayılırız. Herkes düzenine kavuştu yeni yeni. Suikastler, bombardımanları saymazsak tabii..."

"Ne zaman tam olarak harekete geçmeliyiz sence?"

"Bana kalırsa ortada bilmediğimiz bir gerçek var ve Haruto bunu bizden saklıyor... Zamanı gelince söyleyeceğine eminim ama."

"Hmm... Sanmıyorum pek ama..."

Kısa süre sonra beş adam da önlerindeki belgeleri imzaladıkları gibi artık Kanetabe Kalkınması'nın üyeleri oldular. Bunun üzerine herkes ayakta alkışladı onları.

İşte şimdi BIGBANG ile ilk toplantılarını gerçekleştireceklerdi. Her bir üye kendini toplantı moduna aldı, liderler masa başına geçtiler. Söz Jihoon'daydı.

"Biliyorsunuz ki, Atarashī Shūha uzun süredir mahalleleri ve çeşitli şehirleri bombalara maruz bırakıyor. Çeşitli saldırılar düzenliyor, masum insanları öldürüyor. Elbette, uzun araştırmalar sonucu elimize bir takım bilgiler geçti. Bu bilgi belki sizi biraz ürkütebilir ama bilmeniz gerekiyor... Tarikat, içimizden birini bir amaç doğrultusunda elde etmek istiyor lakin kimi istediği konusunda herhangi bir bilgimiz yok. Sadece, planları için hayati değer taşıdığını biliyoruz o kişinin. Bu yüzden dikkatli olmanızı isteyeceğiz."

Haruto devam etti. "Kalkınmadaki herkesin güvenliğini sağlamak için gereken tedbirleri alacağız, aynı zamanda sizin de dikkat etmeniz gerekiyor. Akşamları tek başınıza hiçbir yere gitmemeye özen göstermeli, silahsız dolaşmamalısınız. Planları ele geçirdiğimiz zaman size gereken bilgilendirmeyi yapacağız. Şimdi, tarikatın şu an nereye nasıl bir saldırı düzenleyeceğiyle ilgili planı konuşmaya davet ediyorum sizleri."

Jihoon önündeki dosyayı açtı. "Sıradaki hedefleri... Seul Future News Haber Ajansı'nın binası. Evet, Junkyu. Senin iş yerin."

Junkyu'nun yüzü epey ciddi, biraz korkmuş, bir de nazik bir şaşkınlık ifadesine bürünmüştü. Dikkatle dinliyordu.

"Saldırılar hakkında tek doğru bilgiler veren haber ajansı olduğunuz için hedefleri sizlersiniz. Bu yüzden, sizin binayı boşaltıp korumaya almamız gerek."

"Saldırı ne zaman gerçekleşir?" diye sordu Yedam.

Haruto omuz silkti. "Belki bu akşam, belki yarın, belki de ondan sonraki gün. Bilmiyoruz ama bu aralar dikkatli olmakta fayda var. Junkyu hyung, binandakileri boşaltmamız gerek."

"Onu bana bırakın." dedi Junkyu. "İki kişinin yardımına ihtiyacım var ama."

"Ben yardımcı olabilirim." diyerek elini kaldırdı Yong Bae. "İstersen eğer."

Junkyu heyecanlanmıştı belli ki, yutkunduktan sonra kekeleyerek cevap verdi. "E... Elbette! Onur duyarım!"

"Ben de yardım edebilirim." dedi Mashiho.

Yaklaşık yarım saat boyunca ajansı nasıl boşaltacaklarını tartıştılar, sonunda düzgün bir plan yaptılar ve toplantı da burada sona erdi. Yoshinori her zamankinden kısa sürdüğünü düşündü bu toplantının. Normalde Haruto da Jihoon da onları en az iki saat boyunca salmazdı. Hatta bazı üyeler illallah ederlerdi uzun toplantılarda sessizce.

Haruto odada kalmıştı, masasındaki eşyalarını toplamak için. Yoshinori de diğerlerinin çıkmasını bekledi onunla baş başa kalması gerekiyordu konuşmak için. Tüm herkes çıktıktan sonra Haruto'nun çıkmasını engellemek için kapıyı kapattı ve önüne geçti.

Haruto bakışlarını ona dikti. "Ne oldu? Hayranı olduğun adamlar seni beklemiyor mu?"

"Bunu kıskanmayacaksın cidden, değil mi?" diye cevap verdi Yoshinori kollarını kavuşturarak. "Onların hayranı olduğumu biliyordun. Ekibe almak isteyen de sendin."

"Doğru ama bugün benimle hiç ilgilenmedin mesela. Gözün sürekli onlardaydı."

"Sadece bir saat. Ama günümün geri kalanını seninle geçireceğimi düşününce pek de uzun bir süre gibi gelmiyor bu, değil mi?"

"Nasıl affedeceğimi biliyorsun."

Yoshinori belki biraz kızardı ama sonra parmak uçlarına çıkıp sevgilisinin yüzünü avuçlayıp dudağına bir öpücük bıraktı. Haruto ikna olmuş gibi değildi. "Bir kez daha."

"Haruto..."

"Lütfen, son bir kez."

İsteği üzerine bir kez daha öptü onu. Tabii sonrasında hemen kaçtı, uzun süredir kovalamaca oynamamışlardı hiç...

Bölüm sonu

Sonraki bölümlerde kaos eksik olmayacak 😭✋🏻 (En sevdiğim)