Yavrularım yorum da yapınızz💋💋
***
Simon; Bilekliğini düşürmüşsünSimon; Getirmemi ister misin?
Elimdeki su bardağını tezgahın üzerine bırakıp bastıramadığım gülümsememle telefonu daha sıkı kavrayıp alt dudağımı ısırdım.
Yanıma gelmek için bahane uyduruyor gibime gelmişti.
Alya; Olur
Alya; Bize pasta getirmemi ister misin?
Telefonu tek elimde tutup dolaptan pastayı koyduğum tabağı çıkardım. Akşam eve gelince yapmıştım. Pasta yemeyi sevdiğim için sık sık değişik tarifler denemeyi seviyordum.
Simon beni eve bıraktıktan sonra hiç konuşmamıştık. Şu anda da saat on bir buçuktu. Geç olmuştu ama yanıma gelmek istemesini geri çevirecek değildim.
Yanımda olmasını seviyordum.
Simon; Senin elinden ne olursa yiyebilirim
Simon; Parkta bekleyeceğim
Alya; Tamamm
Telefonu bir kenara bırakıp aldığım saklama kabına dilimlediğim pastalardan yerleştirip kapağı kapattım. Parmağıma bulaşan krem şantiyi yalayıp dudağıma bulaştığını hissettiğim kremayı da dilimle temizledim.
Odama girip üzerimdeki pijamayı indirdim. Beyaz bol bir tişört giyip altına da kot şort giydim. Saçlarımı açıp hızlıca taradım. Düzlüğü bozulmamıştı. Yüzüme herhangi bir şey sürmek istemedim. Tek yaptığım kirpiklerimi kıvırmak olmuştu.
Ayakkabı yerine terlik giyeceğim için çorap giyme gereği duymadım.
Telefonumu kot şortumun arka cebine koyup bir poşet aldım. Saklama kabını ve çatalları yerleştirip poşeti sıkıca tuttum. Evden çıkarken kapıyı kilitlemeyi unutmamıştım. Ve anneme parkta olacağıma dair mesaj da atmıştım. Meraklanmasını istemezdim.
Havanın serin olduğunu evdeyken fark etmemiştim ama kollarımı ve bacaklarımı üşüten soğuk sayesinde anlamıştım. Adımlarımı biraz hızlı atarak parka hemen ilerlemeye çalışıyordum.
Parka yaklaştığımda gördüğüm tanıdık motor ile kaşlarımı kaldırdım. Motoruyla gelmişti ve itiraf etmeliydim ki, motoru çok mükemmel duruyordu.
Etrafa bakınıp Simon'un sırtı dönük bir şekilde bankta oturduğunu gördüm. Kollarını bankın sırt kısmına yaslamış, başını biraz havaya kaldırmıştı.
Kalbim hızlanmış, midem karıncalanmaya başlamıştı. Heyecandan avuç içlerimin terlediğini hissediyordum. Tüm bedenime yayılan bu tuhaf hissi tarif edecek kelimelerim vardı ama yetersiz olacak gibi hissediyordum.
Simon'a karşı içimde oluşan hislere bir isim vermem gerekirse bunun apaçık bir hoşlantı olduğunu söyleyebilirdim.
Uzun zamandır yabancısı olduğum hislerle onun sayesinde yeniden tanışıyor gibiydim. Garipti. Kısa bir süre önce hayatımda yeri olmayan adamın yavaşça benliğimi kaplamaya başlaması delilikti.
Arkasından ses etmeden gidip gülümseyerek gözlerini kapadım ellerimle. Hemen ellerini ellerim üzerine koymuştu. Paniklemişti sanırım. Sesli bir şekilde güldüm refleksine.
"Ben geldim, panik yapma." Bankta yanındaki boşluğa oturup elimdeki poşeti düzgünce kucağıma koydum.
"Hoş geldin," derken gözlerimin içine bakıyordu. Üzerinde beyaz düz tişört, deri ceket ikilisi vardı. Deri ceketinden yayılan kahve kokusu daha fazla nefes almak istememe neden oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pabucumun Mafyası | texting (Ara Verildi.)
ChickLitFalcı numarası yerine Rus Mafyasına yazmak hayatın bana oynadığı bir oyun muydu? Belki de aşkın tatlı olmayan bir tesadüfüydü... Mafya Bey; Küçük bir kız çocuğu olduğun için sana karışmıyorum Alya. Mafya Bey; Ama biraz daha ciddiye alınmazsam sana...