Oy verip yorum da yapalım ballarr💋
Instagram; imeriess
Tiktok; themeeryy***
Baş ağrısıyla uyandığım sabaha, üçüncü kahvem eşlik ediyordu. Tüm gece ödevi yeniden yapmaya başladığım için uykusuz kalmıştım. İki saatlik uyku ile ayakta durmak çok zordu.Bugünden sonra bir haftalık tatile ayrılıyorduk. Ve bu bir hafta sürecinde annemle Artvin'e gidecektik ama işlerini halledemediği için bu süreyi biraz daha erteleyecektik.
Kahvemi içerken mutfağın boydan camından sokağı izliyordum. Çocuklar sakin sokakta top oynuyorlardı. Aslında halısaha çok yakında olmasına rağmen çocuklar orada oynamama konusunda ısrarcılardı.
Evin kapısı açılınca gelenin kim olduğuna bakmama gerek kalmadan Melis'in tüm sesi evi inletmişti bile. "Mutfaktayım," dedim yanıma gelmesi için.
Mutfağa girdiği anda yanıma gelip kollarını boynuma sardı. "Günaydın güzellik," deyip yanağımdan öptü. Ardından elimdeki kahveyi alıp mutfaktaki masaya oturdu.
"İsteseydin sana da yapardım."
"Yok senin kahveni içmek daha güzel."
Gülümseyip kendime yeni kahve yapmak için kahve makinesini çalıştırdım. "Okula gitmiyor musun bugün?" Üst raftan kendime kupa bardağı çıkarıp kahvemi içine döktüm.
Parmaklarıyla bardağın kenarıyla oynarken, "Hayır," dedi, aniden düşmüştü morali.
"Neyin var senin?" diye sordum kahvemden yudumlarken.
Başını kaldırıp yüzüme baktı. Dudaklarını büzüp, "Ekin ile tartıştık dün," dedi. Göz devirip masada çaprazında kalan sandalyeyi çekip oturdum.
"Anlat bakalım ne oldu?"
Derin bir nefes alıp anlatmaya başladı. "Son günlerde sürekli peşimdeydi. Konuşmak istediğini söylüyordu ama ben bunu istemiyordum Alya. Dün okul çıkışında yanıma geldi. Diretti yeniden ama istemiyordum. Çünkü Alya ben, beni terk edip gitmiş birini isteyemiyorum. Ekin'i hâlâ seviyorum ama olmuyor. Unutamıyorum o günleri. Tek bir şey demeden çekip gitmesini kendime yediremiyorum."
Buğulanmış gözlerini parmaklarıyla silip gözlerini yumdu. Sakince dinlemeye devam ettim. "Yanımıza Bulut geldi. Okul çıkışı onunla kütüphaneye gitmek için anlaşmıştık çünkü. Bulut ile atıştılar. Kavga etmeye başladılar sonra." Oflayıp yanaklarından süzülen yaşları çocuk gibi silmeye başladı.
"Bırak aksınlar, silme," dedim uzanıp burnunun ucuna öpücük bırakırken. Bana çocuk gibi bakmaya başladı. Melis hep böyleydi zaten. Sevildiğini hissettiği yerde çocuklaşıyordu.
"Ona peşimi bırakmasını, ondan nefret ettiğimi söyledim ama dinlemedi. En sonunda dayanamayıp tokat attım," dediğinde, "Afferin kız sana," dedim gülerek. Ekin bu tokadı hak etmişti.
Gülen yüzü solunca tekrar üzgün haline döndü. "Ne yapacağım ben Alya?" diye sorduğunda bunu öylesine sormamıştı.
Kolumu masaya yaslayıp çenemi avucuma yasladım. "Bilmiyorum ki," demekle yetindim. Şu an ne yapması gerektiği konusunda fikirler aklıma gelmiyordu.
"Senin mafyan var tabii. Bilmezsin," dedi pis pis sırıtarak. Eski moduna geçmesi uzun sürmemişti. Biz üzüntüden kahrolma raddesine gelen insanlar hiç olmamıştık.
"Mafya değil. Onun adı Simon," dedim kahvemden yudumlarken.
"Nasıl gidiyor onunla?" diye sordu göz kırpıp.
"İyi gidiyor şimdilik ama henüz geceden beri mesaj atmadı. Sabah günaydın yazmıştım ama ona da karşılık alamadım," dedim ilgilenmiyormuş, önemli değilmiş gibi ama önemliydi. Aklıma takmıştım istemesizce. Mesajıma bakmayıp, mesaj atmaması tuhafıma gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pabucumun Mafyası | texting (Ara Verildi.)
Genç Kız EdebiyatıFalcı numarası yerine Rus Mafyasına yazmak hayatın bana oynadığı bir oyun muydu? Belki de aşkın tatlı olmayan bir tesadüfüydü... Mafya Bey; Küçük bir kız çocuğu olduğun için sana karışmıyorum Alya. Mafya Bey; Ama biraz daha ciddiye alınmazsam sana...