MERHABA SEVGİLİ OKURUM...
KEYİFLİ OKUMALAR... 🤐
Yoldayım hiç bitmediği, uzadığı ve her bir dakikadan sonra nefesimin kesildiği bir yerdeyim.
Kerem ile parkın önüne geldiğimizde ellerimin titrediğini gördüm. Kapıları açıp çıktığımızda etrafta şüphe uyandıran kimse yoktu.
Telefonuma gelen mesaj ile hemen açtım.
Tam önündeki banka otur.
Mesajı Kerem'e gösterip banka oturduk. Etrafımızda kimse yoktu. İzleniyorduk.
15 dakika sonra karşımıza sesin sahibi geldi.
"Hoşgeldin ablacığım."
Ablacığım mı ?
"Ablacığım mı.? Sen kimsin.?"
"Ben senin üvey kardeşinim Erina YILDIZ."
Daha sonra Kerem'e bakıp,
"Ekrem'den sonra hemen birini bulmuşsun."
"Terbiyeli ol. Kimsin sen dedim ?"
"Ben senin üvey kardeşinim. O çok merak ettiğin ailenin bir parçasıyım. Babalarımız bir."
"Annem ve babam nerede ?"
"Annen öldü. Baban ise annem ile evlendi. Annem ile evlenmesine rağmen her gün seni sayıklayıp durdu. Ben de seni buldum. Yıllarca seni takip ettim. Her şeyinden haberdarım. Artık ortaya çıkma vaktim gelmişti. Sana önce mektuplar gönderdim. Sonra aradım. Buluşma zamanımız geldiğinde ise buradayız. Seni benden daha çok sevdi babam. Hep en gözde sendin. Hep en çok sen sevildin. Ama şimdi bu sevgi sona erecek."
Kafayı yemişti. Damarları kafasında görünüyordu. Birden belinden bir tabanca çıkardı ve bana uzattı.
" Şimdi gözde çocuktan kurtulma zamanı. Hoşçakal küçük kız. "
Çığlık sesleri ve silahın patlama sesi...
Gözlerimi bir açtığımda Kerem kendini önüme atmış karnından vurulmuştu. Gözleri, gözlerimde... Elini yanağıma koyup,"Seni seviyorum." diyiverdi.
Gözyaşlarım yanağımdan üzülürken bağırdım.
"Yardım edin. Lütfen yardım edin. Ambulans çağırın."
Üvey kardeşim olduğunu iddia eden çocuk, 2 arkadaşını da alıp kaçtı.
Ambulans geldiğinde Kerem'i gözleri kapalıydı. Onu benim üstümden aldılar ve sedyeye yatırdılar. Peşinden gittim.
"Kerem lütfen uyan. Kerem lütfen bırakma beni. Kerem lütfen ölme."
Ambulans ile hastaneye giderken kalbi durdu Kerem'in. Kalp masajı yapıldı. Vücudumu yine taşıyamıyordum. Şu yaşadıklarım resmen felaketti. Hayata dönen Kerem, pes etmemişti.
Hastaneye vardığımızda hemen ameliyata alındı. Ameliyathanenin önünde saatlerce onu bekledim.
Duru'nun aramasıyla telefonumu açtım.
"Alo, Erina Hanım. Zeynep sizi soruyor."
"Duru... Duru, Kerem vuruldu... Benim yüzümden..."
"Ne diyorsunuz Erina Hanım sakin olun."
Ameliyathaneden çıkan doktor ile telefonu kapattım.
"Seni sonra arayacağım."
"Doktor Bey, Kerem nasıl ?"
"Durumu iyi. Kurşun neyse ki riskli bölgeye girmemiş. Ameliyattan sonra normal odaya alınacak. Çok sıkmamak şartıyla görebilirsiniz. Geçmiş olsun."
"Teşekkür ederim."
Şükürler olsun... Ölmemişti... Savaşmıştı ve kazanmıştı...
Benim hayatım için kendini feda etmişti... İlk defa birisi benim için kendini feda etmişti...
Normal odaya alındığında hemen yanına gittim. Uyuyordu.
"Ne zaman uyanır ?" diye sordum serumun bakan hemşireye.
"1 saate." diyiverdi.
"Geçmiş olsun." diyerek çıktı odadan.
O 1 saatim hiç geçmedi. Dönüp durdum. Hani, küçükken babanızın işten gelmesini beklersiniz. Gelsin ki sana aldığı hediyeleri gör diye. Ben bu duyguyu bile yaşayamadım. Ben yurttan 18 yaşımda ayrıldım. Kendime ev tuttum. Nezaket Hanım ve Nurgül ablanın desteği ile bu yaşıma gelmiştim. Yıllarca onlar bana baktılar. Onların sayesinde bu yaşıma gelmiştim. Artık ailemi çok fazla merak etmiyordum. Biyolojik ailem de olsalar öğrenmem lazımdı fakat benim gerçek ailem yanı başımdaydı.
1 saat sonra Kerem'in uyanması ile tekrardan odaya girdim. Gözlerini yavaştan açıyordu. Beni gördüğünde hemen bana döndü.
"Erina, iyi misin ?"
"Ben iyiyim sen nasılsın ? Neden kendini önüme attın Kerem ?"
"Ben sana aşık oldum Erina. Ölmene izin vermezdim."
Gözlerimden yaşlar süzülürken kendime bile kabullendiremediğim o cümleyi ben de söyledim.
"Ben de seni seviyorum."
Kerem, platonik aşk olarak gördüğü bu ilişkide benim de onu sevdiğimi öğrenince sevinçten havalara uçtu.
(1 gün sonra...)
Sanki dün vurulan Kerem değil de benim. Yatağından kalkmış kıyafetlerini giymişti bile. Çıkış işlemlerini yapıp odaya geldiğimde onu ayakta gördüm. Çok mutluydu. Hastaneden çıktığımızda Kerem, sanki günlerdir beklediği şeyi bana söyledi.
"Hadi gidip Zeynep'e anlatalım."
Gülümseyerek arabanın kapısını açtım. Kapıyı açtığımda arkadan bir adamın, "Erina !" dediğini duydum.
Dönüp baktığımda bu adamı daha önce görmediğimi fark ettim.
"Buyurun ?" diyiverdim.
"Oğlumu şikayet etmediğin için teşekkür ederim."
O an... İşte o an... Ağzımdan tek kelime döküldü...
"Baba..."
Erina, babasını buldu !
Bakalım FİNALE SON 2 BÖLÜM kala neler olacak !?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yokmuş Sevenim Senden Önce
Action24 yıl boyunca ailesini arayan Erina bir gün aldığı mektupla hayatı değişir. Mektupların sayısı artar ve bu mektuplar konuşmaya bile dökülür. Kocasından boşandıktan sonra gerçek aşkı bulan Erina, Kerem ile hayatını birleştirir. Ondan önce gerçek sev...