- My Love - *Final*

101 2 6
                                    

Öncelikle, bu hikayeyi yazarken çooooooook fazla zaman geçti ve bende final bölümünü yazmaktan çok korkuyorum ve bu hikayeyi, Helen ve Karl'ı bitirmekten korkuyorum xjxhjxjjxj

Hepinize destekleriniz için teşekkürler ve şuanda 2,21K kişiye teşekkür ederimmm

Her neyse finale geçelim, sizleri seviyorum!!

Not: Bundan sonra yeni bir kitap yazmaya başlayacağım, fakat ona devam edebilir miyim, devam etmek ister miyim sıfır bilgi var elimde jfjfjxh her neyse iyi okumalarrr

-----------------------

Gözlerimi açtığımda Karl'ın uyumasını beklemiştim. Uyanmamı sağlayan şey ise Karl'ın kulağıma nazikçe fısıldadığı o cümleydi...

'Benimle evlenir misin?' Tanrım, cidden mi! Bana bunu sormuştu, değil mi? Karl. Koskoca Karl Jacobs. Mr. Beast ekibinden olan Karl Jacobs bana bunu sormuştu... Fakat uyuduğu için ona cevap versem de duyamazdı. Yüzümde aptalca bir gülümseme ile beline daha fazla sarıldım ve kafamı göğsüne rahat bir pozisyonda yerleştirdim.

İçimde kalmasını istemiyordum. Cevabım belliydi. Gözlerimi kapatmadan önce sessiz bir fısıldama iki yandan kıvrılan dudaklarımdan dökülü verdi. "Evet, Karl... Seninle evlenirim..."

- Bir Kaç Hafta Sonra -

"İyi olduğuna emin misin?" Diye sordum Karl'a bilmem kaçıncı defa. Karl ayakkabılarını giydikten sonra ayağa kalktı ve önümde durarak elini bana uzattı. Elini tutmamla birlikte beni kendine çekerek kollarını belime sarması bir oldu. "Tamı tamına yedinci defa aynı soruyu sordun, ve ben yedinci defa aynı cevabı veriyorum. Evet, Helen. İyiyim. Tamam mı?"

Elmacık kemiklerimin kızarması ile yutkunarak kafamı yana çevirdim. Saymış mıydı? Saymış olamazdı. Yedi mi? Yedi kere mi? O kadar sormuş olamazdım değil mi? Karl hafifçe kıkırdadı ve yüzünü yaklaştırdı. "Kızarmış halini daha çok seviyorum, biliyor musun?"

"Niye? Eserin hoşuna mı gidiyor?" Diye sordum, yüzümü ona döndürerek. Karl bir kere daha kıkırdadı ve yüzünü biraz daha yaklaştırdı. "Hayır, öyle sebepler değil. Sadece sevgilimin yanaklarının tatlı bir pembe rengi alması hoşuma gidiyor." Dedi ve biraz daha yaklaşarak dudaklarını benimkilere bastırdı.

Sevgilim... Bu kelimeyi Karl'dan duymak kalbimdeki duyguların hareketlenmesini, ve kalbimin hızlanmasını sağlıyordu. Zorlukları atlatmanın verdiği galibiyetin tadı, bu kelimeden geçiyor gibiydi. Sanki hayatımda ki tüm zorlukların hepsi yok olmuştu ve sadece ikimiz varmışız gibiydi. Sanki ben neredeyse hayatımı kaybedecekken, beni hayata bağlayan şey bu iki çift mavisiymiş gibiydi...

Yanlış anlaşılmalar, yakınlaşmalar, gülüşmeler, ağlamalar, korumalar, kaybetmeler... Hepsi birer zorluktu ikimizin arasında. Ama teker teker, zorda olsa teker teker hepsinin üstesinden gelmiştik, ve şimdi buradaydık. İki sevgiliydik...

Hastaneden çıktıktan sonra Karl, bir taksi çağırdı. Taksiye bindik ve ilerledik. Fakat eve gidecekken taksicinin evin yolunu geçmesiyle kaşlarımı çattım. "Pardon, güzergahı geçtiniz."

"Hayır, geçmedi." Dedi Karl elimi tutarak. Karl'a baktım şaşkınlık ve kafa karışıklığının her santimde okunabileceği yüzümle. "Nasıl yani?"

Difficulties Make You Maturate | Karl JacobsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin