- Marry Me -

81 4 6
                                    

2K OKUMAMI NEEEE

Ben sizi yerimmmm 

Her neyse diğer bölüm uçurumda bırakıldı, hemen yeni bölümmmmmm <3

------------------------------------------------------------------------------

Endişe, korku, üzüntü, suçlama, sorgulama, titreme, kafa karışıklığı, anksiyete... Hepsi şuanda vücudumda teker teker dolaşıyordu ve vücudumu ele geçiriyordu. Hastanenin duvarları üzerime üzerime geliyordu. Ellerim ağzımda ellerimdeki her bir parmağı kemiriyordum. Gözlerimden akan her bir yaş kuruyan gözyaşlarının oluşturduğu izin üzerini doldurarak aşağı inerek yine aynı yolları ıslatıyordu. 

Jimmy'nin bana telefonda en son dedikleri buraya en kısa sürede gelecekleriydi. Bacaklarım titriyordu. Kalbim hızla çarpıyordu. Tek umudum ona bir şey olmuş olmamasıydı

"Helen!" Gelen Jimmy'nin sesi ile gözlerim onları buldu. Chandler, Nolan ve Jimmy, bana doğru endişeyle koşarak geliyorlardı. Ayağa kalktım ve karşıma gelen Jimmy'ye sarıldım. Kafamı omzuna gömerek tutamadığım hıçkırık ve gözyaşlarının giydiği beyaz gömleğin içinde kaybolmalarına izin verdim. Jimmy hıçkırıklarımı duyduğunda ve gözyaşlarımı hissettiğinde kollarını belime nazikçe sardı ve bir elini başımın arkasına yerleştirdi.

"Şşş, Karl iyi olacak, Helen..."

"Daha bir saat önce konuştuk... D-daha bir saat önce b-bana gülümsedi..." Dediğim cümlelerdeki her kelime titriyor, ağlamaktan boğuk çıkan sesimin fısıltısında yok oluyordu. Jimmy beni sakinleştirmeye çalışmaya devam ederken bana sarılmayı bıraktı ve gözlerimdeki yaşları elleriyle nazikçe sildi. "Bir haber var mı?" Chandler sesindeki endişeyi ve titremeyi gizleyemeyerek sordu. Başımı iki yana salladım. "Durumu nasılmış? Öğrenebildin mi?"

Nolan'ın sorusuyla yutkundum. "Doktorlardan biri b-bana ,iyi olması için çabalıyoruz, demişti... Ama emin değilim..." Nolan endişeli bir iç çekerek başıyla dediklerimi onayladı. Az önce oturduğum koltuğa tekrardan oturdum. Jimmy yanıma oturdu ve sıkıntılı bir nefes verdi. "O-ona bir şey olmaz, değil mi...?" Diye sordum kızarmış yeşil gözlerimi üçünün üzerinde gezdirerek. Nolan yanıma geldi ve omzuma destekleyici bir şekilde elini koydu. "Olmayacak, söz veriyorum." Yutkundum ve dediklerinin doğru olmasını umarak ellerimi saçlarıma geçirdim.

- Yarım Saat Sonra -

"Karl Jacobs'ın yakınları?" Gelen kadın hemşirenin sesi ile kafam anında yana döndü ve yerimden fırlayarak karşısında durdum. "E-evet, o iyi mi?" Herkes benimle birlikte nefeslerini tutmuş bekliyorlardı. Hemşirenin gözleri hepimizin yüzlerinin üzerinde gezindi. Gözleri beni buldu. Gülümsedi.

"Bay Karl'ın durumu gayet iyi. Bir kırığı ya da çatlağı yok. Fakat bir kaç gün kontroller için acilde durması gerekiyor. Şuan ziyaretçi olarak sadece bir kişi uygun olarak görebiliyoruz." Rahat bir nefes verdiğimde elim kalbime gitti. Vücudumu son kırk dakikadır saran korku ve endişe duygusu vücudumu terk ettiğinde yerlerine rahatlık geçmişti. Gülümseyerek Jimmy'lere baktığımda hepsinin yüzünde bir gülümseme vardı. O karanlık dakikalar bitmiş, etraf aydınlanmıştı sanki. Jimmy'e baktığımda bana baktı ve gülümsedi. Başını salladı. Hemşireye döndüm. "Ben onu görebilir miyim?"

"Tabii, ama unutmayın yalnızca beş dakika ve tek kişi kabul ediyoruz." Başımla onayladım. Hemşire ilerlediğinde onun arkasından ilerledim ve birbirine benzeyen hastane koridorlarında gözlerim gezerken kalbimdeki heyecanı durduramıyordum. Sonunda hemşire '1420' odalı odanın önünde durdu ve kapıyı benim için açtı. İçeriye doğru yutkunarak yavaş adımlar attım ve yavaş yavaş görünen yatağın ucuna baktım. Karl uyanıktı. Gözlerimde yine yaşlar biriktiğinde kapanan kapı sesiyle arkama bakma ihtiyacı hissettim. Sanki bir kabustaydım ve onu tekrardan kaybetmekten korkuyordum. Tekrardan Karl'a döndüm.

Difficulties Make You Maturate | Karl JacobsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin