🫐16🫐

104 11 17
                                    

Ben bunu düzeltirim dediğiniz çocuğu düzeltemeyip bir de üstüne o, sizi bozunca ne kadar da mala dönüyordunuz ama var ya.

Dün akşam Lily ile sinemaya gitmiştik ve gerçekten -bana kalırsa- güzel geçmişti. Kafamın dağınık olduğunu Lily'e belli etmemek için çok uğraşmıştım.

Sorun Lily değildi. Sorun benim vicdanımdı.

Regulus'u bu şekilde yarı yolda bıraktığım için vicdan azabı çekiyordum ve çekmeliydim de zaten.
Doğru olan buydu.

Ders çalışması gerekiyordu. Okulu dondurmaktan falan bahsetmişti ama gerçekten yapar mıydı ki bunu?

Umarım yapmazdı çünkü ailesinin bunu pek hoş karşılayabileceğini sanmıyorum.

Bunun yanı sıra aldığı tozlar, bedenine çok fazlaydı. Keşke tek sorun dersleri olsaydı da bunu dert etmek zorunda kalmasaydık.

Daha öncesinde de aklımdan geçmişti. Regulus'un aşırı dozdan zarar görmesinden deli gibi korkuyordum.

Depodan vazgeçebilirse belki o zaman bir şeyler düzene girerdi ama depodan vazgeçmesi pek muhtemel durmuyordu.

Ben de her şeyi bok ettiğim için işler karıştıkça karışmış, iç içe girmişti. Parmaklarımla alnımı ovuşturdum. Buradan nasıl geri dönülebilirdi ki?

Zaten aramızdaki bu mesafeye zor gelmiştim ve bu haliyle bile pek yakın değildik. Bana olan azıcık güvenini de yok etmiştim.

Tam salaktım. Bunu da inkar edemiyordum artık. Bir şeyler yapmam gerekiyordu. En kısa zamanda.

Odamda sigaramı içip boş boş duvara bakarken telefonum çaldı. Tanrıya şükür Remus'tu.

Kendime açıklayamadığım bir sebepten ötürü Lily olmasından korkmuştum.

"Efendim?"

"Bu ses ne böyle James? Üzerinden tır mı geçti?"

Regulus geçmişti ama bunu ona söyleyemezdim.

"Yeni uyandım."

"Ne uykuymuş ya. Ne zaman sorsak uykun var. Deli midir nedir?" ağzımı açıp cevap verecekken sesi beni kesti.
"Dışarı çıkıp içelim mi? Sen ve ben."

Dudaklarımı büzdüm. Yataktan kalkacak halim yoktu ama burada havasızlıktan geberip gidecekmişim kadar bunalmıştım.

O yüzden hızlıca hazırlanmıştım. On dakika sonra Remus ile buluşmuş barda oturuyordum.

"Ee Sirius malı ile nasıl gidiyor?"

Kendimi neşelendirmek için bu şekilde bir tavır aldım çünkü Remus'un dalgın olduğumu fark etmesini istemiyordum.

"Şaşırtıcı. Beklediğimden daha iyi adapte oldu ilişkiye."

Gülümsedim.

"Kütüphaneye falan geldi. Sen şansını zorlama bence daha fazla."

Göz kırptı.

"Sen bekle. Bu sadece başlangıç. Köpek edeceğim onu."

Bir süre bu şekilde sohbet ettik. Sıra bana gelmesin diye konusunu açmadığım hiçbir olay, hiçbir kimse kalmamıştı ama o lanet olası sıra yine bana geldi.

"Regulus ile kavgalıymışsınız?"

Omuz silktim. Sirius ona da söylemiş olmalıydı.

"Farklı bir şey değil. Biz zaten anlaşamıyoruz."

Herkes birden bize odaklanmış gibiydi. Bu sinirlerimi bozuyordu. Kavga ettiysek etmiştik. Bizim aramızda bir şeydi sonuçta.

Artık salmaları gerekiyordu çünkü ben de cevabı bilmiyordum. Arıyordum ve bulmak için çaba harcıyordum.

i can fix him, jegulusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin