-Bir geçiş bölümü olduğu için kısa oldu. 16. Bölüm itibarı ile asıl konumuza başlıyoruz-
Ali... Ali Vefayı hiç görmediğiniz bir tarzda görmeye hazır mısınız?
2 yıl önce...
Ali ve Nazlı evlendikleri günden 3-4 ay sonra birlikte olmuşlardı evliliğe, birbirlerine alışma süreçlerinden sonra ikisi de isteyerek yaşamışlardı bunu. Anlaştıkları gibi birbirlerini tanıyacaklar, korunarak birlikte olacaklardı. Öncelikleri vardı çünkü ikisinin de. Önce aralarındaki aşkı yaşarken, mesleklerindeki kariyer isteklerini bir bir yapacaklardı. Onlar mutluydu ama aileleri değildi.
Adil ve Tanju baya katı olmuşlardı bu süreçte Ali ve Nazlı'nın durumu onları ortak noktada buluşturmuştu. Güneş, Selvi ve Ferda onlar kadar değildi. Birkaç ay sonra konuşup görüşseler de kırgınlıkları devam ediyordu hele ki Selvi gözünden sakındığı kızının ona bunları anlatmaması çok kırmıştı onu. Adil ve Tanju'nun olayları kabullenmesi ise 1 yıl sürecekti.
Hastanede doktor-asistan ilişkisi baya sert geçiyordu. Adil ve Tanju Nazlıyla Aliye sert oynuyorlardı iş gücü, nöbetler derken yorulan Ali ve Nazlı pes etmiyorlardı, etmeyeceklerdi. Kurunun yanında yaş da yanıyordu elbet. Doruk bu tempoya ılımlı bakıyordu ki o dağ da neler görmüştü neler ama Demir bu süreçte yıpranıyordu. Ali'nin, Nazlı'nın, Doruk'un ses çıkarmadan her şeyi yapmaları moralini bozuyordu. Bu da yetmiyormuş gibi güzel giden ilişkini her fırsatta bozmaya çalışan annesinin yaptıkları da bardağı taşırıyordu her geçen gün.
Açelyaya çaktırmasa da yorulmuştu artık. Ben yaparım bana güven diyen Demir, bunları yapamıyordu Kıvılcım'ın pes etmeyişi Demir'i yıldırmıştı artık o bile kendine güvenemiyordu annesine öfkeliydi sevdiği kadını o da sevse ne olurdu diye düşünse de Kıvılcımdı o adı gibi etrafa saçıyordu öfkesini, sinirini. Açelyaya Demirden dolayı yaklaşamasa da iğnelemeye küçük düşürmeye devam etmesini kimse engelleyemiyordu ne Beliz ne de Demir. Buna dayanamayan Demir ise...
1 yıl sonra... (geçen iki yılı ayırarak anlatıyorum)
Ali ve Nazlı 1 yıldır evliliklerini her zorluğa karşı inatla korumuş ve her geçen günde aşkla bağlanmışlardı birbirlerine. Her şeyi birlikte yapıyorlardı, yemek, temizlik, ders çalışma, vakaya hazırlanma, gezmek, bisiklete binmek, piknik, tatil yapmak gibi bir sürü aktiviteler de hep birlikte hareket ediyorlardı. Arkadaşlarıyla buluşuyorlardı. En son Alp ve Nil bile evlerine misafir olarak geldiğinde kıskançlıktan ölmek üzere olan Ali bile Nazlısı için susmuştu. Alp ve Nil de artık onlar hakkındaki gerçeği biliyorlardı.
Demir... Demir ise annesinin baskılarına dayanamayarak çekip gitmişti. Açelya yıkılmıştı. İlişkilerini epey ilerlemişlerdi hatta Açelya Demir'e sürpriz yaparak artık beraber yaşayabiliriz diyecekti ama o telefonuna gelen Demir'in uzun mesajıyla terk edildiğini öğrenmişti. Kıvılcım muradına ermiş ortalıkta güle oynaya dolaşırken Açelyayı depresyondan çıkarmak hiç kolay olmamıştı. Gülin ve Nazlı ne kadar yanında da olsa Açelyanın uğradığı hayal kırıklığı kolay geçecek değildi. Açelyayı tek bırakmaya gönlü razı gelmeyen Ali ve Nazlı bir süre onu misafir etmişti.
Gülin ve Güneş cephesinde ise birkaç aydır sevgili olmuşlardı. Gülin Güneş'i epey peşinden koşturduktan sonra gönlünü ona kaptırmıştı. Güneş muradına ererken Selvi ve Adil de mutluydu gelinleri olacak kızı onlar da çok seviyordu. En çok mutlu olan ise Nazlıydı. Abisinin sonunda başarmış olmasına ayrı sevinçliydi, en sevdiği arkadaşının da artık onun görümcesi olması epey hoşuna gitmişti.
*
Ve AlNaz ve GülGün den sonra ilişkileri iyi giden ve bir level ileri taşımak isteyen Doruk ve Ezo evlilik kararı almışlardı. Bugün isteme töreni vardı Ezo'nun anne tarafı yani Vefa ailesi de isteme törenine katılacaktı bunu duyan Ali gelmek istemese de Ezo ve Vuslatın ısrarları ve Dorukla olan dostluğu inadını kırmıştı. Ömer, Fatma, İdris, Yamaç ve Alisa gelmişti. Ali yine onlarla konuşmasa da aynı ortama girmişti. Yine Nazlının elinden tutmuş dizinin dibine oturtmuştu Fatma'nın gözleri Nazlının üzerinde Nazlı'nın ise o hariç herkesin üstündeydi. Hala inanamıyordu torununun bu kızla evlendiğine ama bir şey de diyemiyordu. Diyeceği günlerin elbet geleceğini biliyordu ve susuyordu.